Sokağa Çıkma Yasağında Gıda Krizi ve Yardımların Yağmalanması, Hükümetin Aldatıcı ve Çirkin Yüzünü Ortaya Çıkardı, Bangladeş Halkını Kurtarmanın Yegâne Yolu, Despot Laik Demokrasiyi Ortadan Kaldırmak, Enkazı Üzerine Nübüvvet Metodu Üzere İkinci Raşidi Hilafeti Kurmaktır

Sokağa çıkma yasağında Bangladeş halkı, gıda krizi yaşıyor. Ülke genelinde kitleler, gıdaları yağmalamaya devam ediyor. Tüm bu yaygın yolsuzluğun arkasında Hasina’nın siyasi söylemi ve olağanüstü aldatma sanatı var. Hükümet, yeni tip korona virüsünün bulaşmasını kısıtlamak için “sokağa çıkma yasağı” ilan etti. Çeşitli ilçelerdeki düşük gelirli insanlara yardım etmek için sözde 30 bin ton pirinç ve 220 milyon taka tahsis ettiğini açıkladı. Dahası Şeyh Hasina, sinsice video konferans yoluyla kimsenin aç kalmaması için günlük ücretlilerin, çekçek çekicilerin, nakliye işçilerinin vb. bir listesi yapılması emrini verdiğini duyurdu. _{[31.03.2020 Dhaka Tribune]} Hasina, zaman zaman yaptığı “Herkes müreffeh bir hayat yaşayacak, kimse aç ve evsiz kalmayacak, hiç acı çekmeyecek, herkes tedavi olacak...”^{[25.03.2019 Daily Prothom Alo]} açıklamaları ile halka Bangladeş’in ne kadar müreffeh bir ülke olduğunu hatırlatmaya çalışır. Bugün herkes, alışılagelmiş yalanlarının insanları sefaletten korumaktan ziyade sadece aldatmak için olduğunun farkında. Diğer taraftan Hasina’nın “sert uyarısı” ndan sonra bile (!) yoksullar gıda yardımlarını yağmalamaya devam etti. Binlerce savunmasız yoksul, yerel temsilcilerin evlerine ve ofislerine gitmesinin ardından bile yerel yönetimden gıda yardımı almak için her gün yollara düşüyorlar. ^{[16.04.2020 Dhaka Tribune]}

Gerçek şu ki, hain hükümetin sahte vaatleri ve söylemleri dışında fakirlere hiçbir yardım dağıtımı yapılmamıştır. Hiç şüphe yok ki her gün bazı ilçe ve yerel yönetimler idaresi tarafından yardımlar ve fonlar dağıtılıyor. Ancak çoğunlukla bu yardımlar, hükümet destekli politikacılar, meclis üyeleri, üyeler ve başkanlar tarafından yağmalanıyor. İktidar partisi, sosyal medyada yardımların dağıtıldığını gösteren yutturmaca fotoğraflar ile insanları kandırmaya çalışıyor. Gerçekte, eski çiftçiler, gıda yardımı için hükümet yardım hattını (333) aradıkları zaman başkanın darbına maruz kalıyorlar. ^{[14.04.2020 Dhaka Tribune]} İktidar partisi adamlarının gıda yardımını kötüye kullanan bazı kimseleri tutuklaması, aslında büyük balıklar ve rejimin çürümüş imajını korumak için bir günah keçisidir. Daha önce sözde “kalkınma projeleri” ile partisinin bazı seçkinlerinin servet kazanmasına izin veren Hasina, şimdi de diğer yozlaşmış parti adamlarının rehabilitasyonu için bu “sistematik yolsuzluğu” ülkenin en ücra köşelerine taşıyor.

Ey insanlar! Hizb-ut Tahrir, laik demokrasi iktidarda kaldığı sürece bu tür yolsuzluk tehdidinin hüküm süreceğini hatırlatmaktan asla yorulmayacak. Yasama yetkisini insana ait kılan bu kusurlu yönetim sistemi, doğal olarak büyük miktarda servet biriktirmek için en yozlaşmış ve açgözlü kimseleri iktidara getiriyor. Laik yöneticilerin yolsuzluğunun hakkından ancak Nübüvvet metodu Raşidi Hilafet gelebilir. Hilafette hiç kimse yasama yetkisine sahip değil, insanlar, sadece Kuran ve Sünnetin belirlediği şeyleri uygularlar.

Ey Müslümanlar! Vaat edilen Hilafet için mücadele edin. Hilafet,“Fırat kenarında bir oğlak kaybolsa (yahut bir kurt bir koyunu kapsa) korkarım ki kıyamet gününde onun bile hesabı Ömer’den sorulur!”diyen Ömer ibn El Hattab gibi yöneticiler üretecektir. ^{[Hilyetül Evliya]}