Ortaöğretim ve Yükseköğretim Müdürlüğü (DSHE), 8 Ekim Perşembe günü ülkenin öğrencileri ve öğretmenlerine yönelik yönerge yayınladı. Hükümetin veya devletin imajını karalayan sosyal medya platformlarında yazı yazılmaması, fotoğraf, video veya ses kayıtları yüklenmemesi, yorum, beğeni veya paylaşım yapılmaması emredildi. Ayrıca, devlet, kurumlar veya bir meslek mensubu önemli şahsiyetler hakkında sosyal medyada iftira içerikli yayın yapmaktan kaçınılması istendi. Bu yönergeye uymayan kişiler hakkında yasal işlem başlatılacağı uyarısı yapıldı. Bu umutsuz önlem, rejimin devam etmekte olan ağır baskısının bir parçasıdır. Korku ve sindirme ile ümmetin sesini kısmak istiyor. Despotik Hasina rejimi, medya ve basını susturdu, ancak sosyal medyadaki halkın sesini kısamadı. Hükümet şimdi, özellikle Abrar Fahad gibi cesur gençlerin yetişmesinden korkuyor. Kesintisiz keyfi tutuklamalara, onca zulüm ve cinayetlere rağmen cesur gençler yetişti. Hükümet, sosyal medyada hükümetin tiranlığı, yolsuzluğu ve emperyalist Kâfir-Müşrik çıkarlarının uşaklığını yapan devlet aleyhindeki aktivitelerin artmasından çekiniyor. Bu otokratik rejimin bu son eyleminde bu açıkça belirgin. Rejim, “yol güvenliği hareketi”, “tecavüz karşıtı hareket” gibi çeşitli sosyal hareketlerle ve sosyal medya platformlarında şimdiki laik sisteme ve egemen sınıfına karşı öfkelerini ve güvensizliklerini dile getiren okul ve kolej öğrencilerini bile muhalif olarak görüyor. Rejimin sömürgeci efendileri, Bangladeş’teki insanların Awami-BNP gibilerini üreten kapitalist demokratik sistemden umutsuzluğa düşmelerinden endişeleniyor. Şuan Hilafet sistemi çağrısını hararetle destekliyorlar. Şimdi, bu iflas eden kukla rejimin iktidarda kalmasının tek seçeneği, korku, zulüm ve sindirmenin şiddetini artırmaktır.

Ey insanlar! Gördüğünüz gibi Hasina rejimi titriyor. Her yaştan insanlar artık iktidar ve demokratik sistemden hayal kırıklığına uğradılar. Tiranlık ve korku atmosferi ile bu Batı kuklası rejimler, sorunlarınızın tek çözümü olan Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafetin geri dönüşünü geciktireceklerini düşünüyorlar. Yakında kurulacaktır. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem bunun müjdesini verdi:

ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةً عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ  “Sonra Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır.”^[Ahmed] Bu nedenle ne korkun ne de umutsuzluğa düşün. Hizb-ut Tahrir’in yanında durun. Gerçek kurtuluşunuz hakkında size asla yalan söylemez. Zorba hükümdarlar ve bu kötü laik sistemin yıkılışı için çabaları yoğunlaştırın. Bu rejimler, ne kadar güçlü olursa olsunlar ve iktidarda kalmak için tiranlıklarını ne kadar artırırsa artırsınlar, Allah Azze ve Celle onların doğalarını evlerin en zayıfı olarak tanımladı:

مَثَلُ ٱلَّذِينَ ٱتَّخَذُواْ مِن دُونِ ٱللَّهِ أَوْلِيَآءَ كَمَثَلِ ٱلْعَنكَبُوتِ ٱتَّخَذَتْ بَيْتاً وَإِنَّ أَوْهَنَ ٱلْبُيُوتِ لَبَيْتُ ٱلْعَنكَبُوتِ لَوْ كَانُواْ يَعْلَمُونَ“Allah’tan başka dostlar edinenlerin durumu, kendine yuva yapan dişi örümceğin durumu gibidir. Evlerin en dayanıksızı ise şüphesiz örümceğin yuvasıdır. Keşke bilseler.”^{[Ankebut 41]}