حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Bangladeş Vilayeti
Medya Bürosu
No: BG–BA–2020–MB–TR–27 |
H. 10 Cumâde’l Ûlâ 1442 M. Cuma, 25 Aralık 2020 |
Düşman Hindistan, Sınırdaki Katliamlarına Rağmen Yeni Anlaşmalarla Ödüllendiriliyor, Müslümanların Bu Hükümetin ve Laik Sistemin Kökünü Kazımaları Dışında Hiçbir Şey Hasina Hükümetinin Hindistan’a Hizmetini ve Ülkeye İhanetini Engelleyemez
Bir kadın da dâhil olmak üzere iki silahsız Bangladeş vatandaşı, Şeyh Hasina’nın 17 Aralık 2017’de Hindistan ile bir dizi anlaşmalar imzalamasından ve Bangladeş’in “gerçek dostu” olarak tanımlamasından birkaç gün sonra Hint sınır Muhafızları tarafından öldürüldü. Sadece bu ay Bangladeş, hem de iki ülkenin Sınır Kuvvetleri Genel Müdürlerinin, 22 Aralık’ta beş günlük bir konferansta bir araya geldikleri bir zamanda, Hindistan Sınır Güvenlik Gücü’nün (BSF) en yüksek sınır cinayetlerine tanık oldu. Konferansın en önemli gündemi, BSF’nin sınır cinayetlerini durdurmaktı. Hasina’nın bu “gerçek dostu”, geçen hafta Hindistan ile yedi anlaşma imzalamasından birkaç saat önce Lalmonirhat sınırında bir sivilimizi öldürdü. İmza töreninin ardından düzenlenen basın toplantısında, Bangladeş’in utanmaz Dışişleri Bakanı Abdul Momen’a bu sınır cinayeti sorulduğunda, Hindistan’ı savundu, halkımızı suçladı! Hindistan’ın bir sözcüsü gibi hareket eden Momen, haber medyasına, BSF cinayetlerinin Bangladeşli suçlu işadamlarının Hint toprakları içinde ateş açmaları nedeniyle gerçekleştiğini söyledi! Ne yazık ki, bazı hain liderler bizi yönetiyor. Kurbanları suçlamak için düşmanlarımız gibi konuşuyorlar. ( Bangladeşli kadın yasadışı göç girişimi sırasında öldürüldü: BSF”, Hindu, 22 Aralık 2020)
Belli ki Hasina hükümeti insanların hayatını umursamıyor, bu yüzden Hindistan’ın hız kesmeyen sınır cinayetleri ve ihlallerine karşı böyle haince bir duruş sergilediklerini görüyoruz. Dahası bu hükümet, sömürgeci kâfirlerin bölgesel gündemini gerçekleştirmek ve böylece iktidarda kalmak için Bangladeş’in egemenliğini ve stratejik kaynaklarını Hindistan’a sözde ikili anlaşmalar ve sözleşmeler yoluyla birbiri ardına peşkeş çekiyor. Hindistan, bu intihar kokan anlaşmalar yoluyla zaten limanlar, enerji ve savunma gibi stratejik ve enerji sektörlerimize erişim sağladı. Kaldı ki Hindistan ile yapılan önceki anlaşmaların, Bangladeş’e vaat ettiği ekonomik büyümeye dair hiçbir işaret yoktur. Aksine 2019 mali yılında Hindistan ile ikili ticaret açığı 7.35 milyar dolara ulaştı ve istikrarlı bir şekilde yükseliyor. Yine de Hasina ve Modi, Hindistan ve Bangladeş arasındaki Chilhati-Haldibari demiryolu bağlantısının ortaklaşa açılışını yaptılar. Bu ağın, bölgesel ticareti artıracağı ve bölgenin kalkınmasını destekleyeceği iddia ediliyor. Gerçekte, bu ikili anlaşmalar, sadece Hindistan’ın ekonomik ve jeopolitik çıkarlarını destekliyor ve Hasina hükümeti, bariz düşmanımız Hindistan ile aktif olarak işbirliği yapıyor. Hindistan’ın artan sınır cinayetleri ortasında hain yöneticilerimizin bu anlaşmalar ve sözleşmeler ihaneti hiçbir sınır tanımıyor. Dahası, Hindistan Bangladeş halkının geçim kaynağı ile oynuyor. Herhangi bir anlaşmanın imzalanmasından önce her defasında Teesta Nehri suyunu paylaşacağı dair yanlış vaatte bulunuyor. Buna rağmen hain Hasina hükümeti, Hindistan’a Feni Nehri’nden saniyede 1.82 litre su çekmesine izin verdi! Şimdi Teesta anlaşmasıyla ilgili Hindistan’ın boş vaatleri hakkında yorum yapılması istendiğinde omurgasız Dışişleri Bakanı Abul Momen, bu sanal zirveden önce basına, hükümetinin her zaman aynı konuyu gündeme getirerek Hindistan’a sıkıntı vermek istemediğini söyledi!
Ey Müslümanlar! Sömürgeci kâfirler, çıkarlarını korumak ve jeopolitik gündemlerini ilerletmek için Hasina hükümeti de dâhil olmak üzere tüm laik rejimleri bize empoze ettiler. Bu nedenle bu laik yöneticiler, doğal olarak bu tanrısız laik sistemde halkın işlerine müdahale etmek için sınırsız güce sahipler. Ne Allah’ın ne de insanların gazabını umursamazlar. Egemenliğimiz pahasına sadece dar maddi çıkarlarının peşine düşüyorlar. Sömürgeci efendilerinin, işlerine yaramayan ajanlarını nasıl bir kenara attıklarına hep birlikte tanık olduk. Hain yöneticiler üretimini sürdürmesi için bu kötü laik sistem hayatta tutuluyor. Yöneticiler, ümmeti sefalet içinde tutmak için kâfirlerin vekilleri gibi hareket ediyorlar. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem, bu hain liderler hakkında bize şöyle buyurdu:
مَا مِنْ عَبْدٍ يَسْتَرْعِيهِ اللَّهُ رَعِيَّةً يَمُوتُ يَوْمَ يَمُوتُ وَهُوَ غَاشٌّ لِرَعِيَّتِهِ إِلَّا حَرَّمَ اللَّهُ عَلَيْهِ الْجَنَّةَ“Allah bir kula halkın idaresini verir de o da tebaasını aldatarak ölürse, Allah ona cenneti haram kılar.”
Değerli Müslümanlar! Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem bize Raşidi Hilafetin dönüş müjdesini verdi. Sadece insanların işlerini mükemmel bir şekilde gütmekle kalmayacak, stratejik ve hayati doğal kaynaklarımızı kullanarak azgın düşmanların üstesinden de gelecektir. Bu nedenle, bu yozlaşmış laik sistemi ve gayri meşru hükümdarını ortadan kaldırmak için siyasi mücadelenizi Hizb-ut Tahrir ile birleştirmelisiniz. Ve Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdelediği Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti yeniden kurmalısınız:
ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةً عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ“Sonra Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır.”[Ahmed]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Bangladeş Vilayeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi H. M. Siddque Mansion 55/A Purana Patlan, 4th Floor / Dhaka 1000 / Bangladesh Telefon: +(880) 17 13 00 88 22 www.khilafat.org |
Fax: +(880) 29 55 88 54 E-Mail: info@khilafat.org |