Hasina hükümeti, “Uluslararası standartlar” olarak adlandırılan değişiklikleri yerine getirmek adına yeni pasaportlardan “İsrail hariç” ifadelerini çıkardı. Siyonist varlık seyahat yasağının kaldırılmasını memnuniyetle karşıladı ve Bangladeş’i diplomatik ilişkileri normalleştirmeye çağırdı. Bu çirkin karar, katil Yahudi rejiminin savunmasız Gazze halkına yönelik acımasız saldırısından hemen sonra geldi. Müslüman ülkelerin diğer ikiyüzlü yöneticilerine katılarak Şeyh Hasina, işgalci Yahudi varlığına karşı tutumunu yumuşatmanın ve sonunda tanımanın ilk adımını attı. Hain rejim zaten Yahudi varlığıyla gizlice ve perde gerisinden görüşüyordu. “İsrail” PicSix şirketi tarafından geliştirilen kitlesel gözetimler için cep telefonu izleme ve durdurma sistemlerini satın aldı. Şimdiyse rejim, artık bu gizli ilişkileri gizlemek istemiyor ve ikiyüzlülükten kurtulmak istiyor.

Ey Müslümanlar! Bu hain yöneticilerden bir şey talep etmek, hiçbir değişiklik getirmeyecektir, çünkü onlarda hiçbir hayır yoktur. Allah Subhânehu ve Teâlâ bu münafıklar hakkında şöyle buyurdu:

وَإِذَا رَأَيْتَهُمْ تُعْجِبُكَ أَجْسَامُهُمْ وَإِنْ يَقُولُوا تَسْمَعْ لِقَوْلِهِمْ كَأَنَّهُمْ خُشُبٌ مُسَنَّدَةٌ يَحْسَبُونَ كُلَّ صَيْحَةٍ عَلَيْهِمْ هُمُ الْعَدُوُّ فَاحْذَرْهُمْ قَاتَلَهُمُ اللَّهُ أَنَّى يُؤْفَكُونَ“Onlara baktığın zaman cüsseleri hoşuna gider; konuşurlarsa sözlerini dinlersin; tıpkı, sıralanmış kof kütük gibidirler; her çığlığı kendi aleyhlerine sayarlar; onlar düşmandır, onlardan çekin; Allah canlarını alsın, nasıl da aldatılıp döndürülüyorlar.”^{[Münafikun 4]} Bu yöneticiler sömürgeci kâfirlerin çıkarlarına hizmet etmek için vardır, bu nedenle Müslümanların kalbine yerleştirilen gayri meşru Yahudi çocuklarıyla işbirliği yapacaklardır. Bu yasadışı Yahudi varlığının Müslümanları terörize etmesinin ve katletmesinin tek nedeni bu köle yöneticilerimizdir. Bu yöneticiler, sadece ümmetin duygularını istismar ediyorlar ve dudak ucuyla bu Yahudi düşmanı kınıyorlar. Müslümanlar, Filistinli şehit çocukları için parlamentoda timsah gözyaşları döken, öte yandan düşmanla gizlice ilişkilerini ve işbirliğini sürdüren Hasina’nın ikiyüzlülüğüne tanık oldu. Bangladeş Müslümanları, BNP’nin Joe Biden’ın iki devletli çözüme verdiği desteği açıkça reddettiler, bu çözüm yasadışı Yahudi varlığını tanımaktan başka bir şey değildir. Bu yüzden mübarek Kudüs topraklarını, İsra ve Miraç topraklarını kurtarmak için bu sömürgeci kâfirlere itaati Allah’a isyanın üstünde gören Ruveybida(cahil ve aptal) yöneticilerden kurtulmamız gerekiyor.

Ey ordu içindeki samimi subaylar! Müslümanların açık düşmanı ile ilişkiye girmek ve onlarla ilişkileri normalleştirmek, büyük bir günahtır, bu günah gözlerinizin önünde gerçekleşiyor. Bu hain yöneticilerin küstahlığı hakkında Allah’a nasıl hesap vereceksiniz? Onları ortadan kaldırabilecek güce sahipsiniz.

Ey subaylar! Bu çaresiz ümmet, Selahaddin Eyyubi’nin ayak izlerini takip edecek cesur bir generalin ortaya çıkmasını dört gözle bekliyor. Kudüs’ün haçlılardan ikinci kez kurtarılması bir hayal değildir. Büyük Selahaddin de birçok cesur karar almak ve o zamanlar birçok kişi tarafından gerçekçi olmayan birçok engelin üstesinden gelmek zorunda kaldı. Ancak aciz hükümdarı iktidardan uzaklaştırdı, parçalanmış Hilafet Devletini yeniden bir araya getirdi ve daha sonra El-Kudüs’e doğru ilerledi ve danışmanlarının tavsiyelerine karşı çıktı.

Ey samimi subaylar! Müslüman ülkelerin, Hasina hükümetini ortadan kaldırma ve Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet kurmak için Hizb-ut Tahrir’e nusret verme çağrılarını duymuyor musunuz? Yakında kurulacak olan Hilafet, mevcut sömürgeci dünya düzenine meydan okuyacak, yapay ulus-devlet sınırlarını ortadan kaldıracak, komşu Müslüman ülkelerin ordularını yeniden bir araya getirecek ve yasadışı Yahudi varlığının ortadan kaldırılmasını hızlandıracaktır.

Ey subaylar! Size çağrıda bulunuyoruz, dininizle gurur duyuyorsunuz. Fırsatı kaçırmayın, Allah yolunda cihat ile üçüncü kez Kudüs’ü kurtararak Selahaddin gibi tarihe altın harflerle isminizi yazdırabilirsiniz. Biliniz ki, Allah Subhânehu ve Teâlâ Yahudilerin yerleşik ve güvende olmadıklarını bildirdi.

إِنْ أَحْسَنتُمْ أَحْسَنتُمْ ِلأَنفُسِكُمْ وَإِنْ أَسَأْتُمْ فَلَهَا فَإِذَا جَاءَ وَعْدُ الآخِرَةِ لِيَسُوءُوا وُجُوهَكُمْ وَلِيَدْخُلُوا الْمَسْجِدَ كَمَا دَخَلُوهُ أَوَّلَ مَرَّةٍ وَلِيُتَبِّرُوا مَا عَلَوْا تَتْبِيرًا  “Eğer iyilik ederseniz kendinize etmiş, kötülük ederseniz yine kendinize etmiş olursunuz. Artık diğer cezalandırma zamanı gelince, yüzünüzü kara etsinler, daha önce girdikleri gibi yine Mescid’e (Süleyman Mâbedi’ne) girsinler ve ellerine geçirdikleri her şeyi büsbütün tahrip etsinler (diye, başınıza yine düşmanlarınızı musallat kıldık.”^{[İsra 7]}