حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Bangladeş Vilayeti
Medya Bürosu
No: BG-BA-2024-MB-TR-13 |
H. 28 Zilka’de 1445 M. Çarşamba, 05 Haziran 2024 |
Yolsuzluk Salgını Mevcut Yozlaşmış Kapitalist Sistemin Kaçınılmaz Sonucudur, Allah’ın Bizim İçin Seçip Beğendiği Hilafet Sistemi, İnsanlar İçin Tek Kurtuluş Yoludur
Hasina hükümetinin yaklaşık yirmi yıllık demokratik diktatörlük yönetimi sırasında yolsuzluk salgın düzeyine ulaştı Hasina hükümetindeki yaygın yolsuzluk vakası, ABD’nin sırasıyla eski güvenlik ve genelkurmay başkanları Benazir Ahmed ve Aziz Ahmed’e yaptırım uygulamasının ardından sansasyona neden oldu. Hasina’nın otokratik hükümetinin, Benazir ve Aziz gibi yolsuzluğa bulaşmış kişileri halka baskı uygulamak için araç olarak kullandığını hepimiz biliyoruz. Bangladeş’in en büyük gazetesinin genel yayın yönetmeni olan Mahfuz Anam, “Bu yolsuzluğu biliyorduk ama korkudan ağzımızı açamıyorduk” dedi. Sömürgeci ABD’nin bu yaptırımları kendi çıkarları doğrultusunda uyguladığını, bu sayede Hasina hükümeti üzerinde daha fazla kontrol sağlayabileceğini belirtmekte fayda var. Amerika sömürgeci projelerinin uygulanmasına daha fazla ivme kazandırmak istiyor ve aynı zamanda Hasina hükümetine verdiği destek nedeniyle bunalıma giren BNP grubunun güvenini kazanma ve yeniden canlandırma arzusunda. ABD’nin Güney ve Orta Asya’dan sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Donald Lu, kısa süre önce Bangladeş’e gerçekleştirdiği ziyaret sırasında Independent TV’ye verdiği röportajında açıkça “Dünyanın her yerinde çıkarlarımızı gözetiyoruz” dedi. Ayrıca ACSA (Satın Alma ve Çapraz Hizmet Anlaşması) ve GSOMIA (Askeri Bilgilerin Genel Güvenliği Anlaşması) gibi iki savunma anlaşması ile ilgili bir soruya şeffaflık ve hesap verebilirlik çağrısında bulundu, ancak her ülkenin askeri işlerinin stratejik ve gizli olduğunu söyledi. Böylece ABD, Hasina hükümetindeki yaygın yolsuzluktan yararlanarak hükümeti kontrol altına almak için amansızca sömürgeci çıkarlarının peşinde koşuyor. Gerçek şu ki, mevcut kâfir kapitalist sistem, yozlaşmış politikacılar ve yöneticiler üreten bir fabrikadır, zira yönetim ve devlet pozisyonları emanet veya kutsal görev olarak değil, servet dağları inşa etmek için bir fırsat olarak görülüyor. Çünkü Yaratıcı’dan kopuk bu yaşam biçimi, insanları en yüksek dünyevi menfaatlere meftun ediyor ve onları ahiretten uzaklaştırıyor. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:
أَلْهَاكُمُ التَّكَاثُرُ * حَتَّى زُرْتُمُ الْمَقَابِرَ “Çokluk kuruntusu sizi o derece oyaladı ki, nihayet kabirleri ziyaret ettiniz.” [Tekasür 1-2]
Ey insanlar, özellikle samimi politikacılar, aydınlar ve gazeteciler! Yolsuzluğun temel nedeninin bu seküler-kapitalist sistem ve onun bencil değerleri olduğu gerçeğini gözden kaçırmayın.
وَمَنْ كَانَ فِي هَذِهِ أَعْمَى فَهُوَ فِي الْآخِرَةِ أَعْمَى وَأَضَلُّ سَبِيلاً“Bu dünyada kör olan kimse ahirette de kördür; üstelik iyice yolunu şaşırmıştır.” [İsra 72] Ateist kapitalizm, geri kalmış bir ideolojidir. İnsanları, tıpkı cahiliye döneminde insanların Allah yerine putlara ya da ateşe tapması gibi, Yaratıcı’ya tapmaktan yaratıklara (örneğin seçkinlere) ya da nesnelere (örneğin servete) tapmaya yönlendirir. İslam, gerçek ve ileri bir ideolojidir. İnsanı insana kölelikten kurtarır ve onu Yaratıcı’ya tapınmaya yükseltir. Sonuç olarak, İslami yönetim sistemi olan Hilafette Hasina gibi aşağılık yöneticiler ve Mahfuz Anam gibi elit korkak medya kişilikleri olmayacaktır. Bunlar, bırakın Hasina’yı yolsuzluğun beyni olarak göstermeyi şu anda Benazir-Aziz gibi çalışan kişilerin yolsuzluklarının soruşturulması talebinde bulunmaktan bile çekiniyorlar. Hilafet sisteminde tüm kanun ve yönetmelikler Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın emir ve yasaklarına göre belirlenir. Sonuç olarak, hiçbir yönetici kendisini ve başkasını suçtan muaf tutamayacağı ve cezasız bırakamayacağı gibi yağmasını meşrulaştırmak için yasa da yapamayacaktır. Mekke’nin soylu ve nüfuzlu Beni Mahzum kabilesinden bir kadın hırsızlık yaptığında, Müslümanlardan bazıları elinin kesilmemesi talebinde bulunmak üzere Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e geldiklerinde Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem onlara “Allah’ın koyduğu cezalardan birinin uygulanmaması için aracılık mı yapıyorsun?” buyurduktan sonra kalkıp bir konuşma yaptı ve şunları söyledi:
إِنَّمَا أَهْلَكَ الَّذِينَ قَبْلَكُمْ أَنَّهُمْ كَانُوا إِذَا سَرَقَ فِيهِمْ الشَّرِيفُ تَرَكُوهُ، وَإِذَا سَرَقَ فِيهِمْ الضَّعِيفُ أَقَامُوا عَلَيْهِ الْحَدَّ، وَايْمُ اللهِ لَوْ أَنَّ فَاطِمَةَ بِنْتَ مُحَمَّدٍ سَرَقَتْ لَقَطَعْتُ يَدَهَا“Sizden önceki milletlerin yok olmasına sebep, içlerinden soylu biri hırsızlık yapınca ona dokunmayıp, zayıf ve kimsesiz biri hırsızlık yapınca ona cezasını vermeleriydi. Allah’a yemin ederim ki, Muhammed’in kızı Fâtıma hırsızlık yapsaydı, onun da elini keserdim.” [Buhari] Mevcut yolsuzluk salgınından kurtulmanın tek yolu, seküler-kapitalist sisteme sırt çevirmek ve adil bir sistem olan Hilafeti kurmak için Hizb-ut Tahrir ile birlikte fikri ve siyasi mücadelede bulunmaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:
أَفَلاَ يَتُوبُونَ إِلَى اللهِ وَيَسْتَغْفِرُونَهُ وَاللهُ غَفُورٌ رَحِيمٌ“Hâlâ mı Allah’a tövbe etmezler ve O’ndan bağışlanma istemezler? Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” [Maide 74]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Bangladeş Vilayeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi H. M. Siddque Mansion 55/A Purana Patlan, 4th Floor / Dhaka 1000 / Bangladesh Telefon: +(880) 17 13 00 88 22 www.khilafat.org |
Fax: +(880) 29 55 88 54 E-Mail: info@khilafat.org |