Hizbin bugün Dakka Muktangon'da gösteri ve miting duyurusu gereğince Hizb-ut Tahrir üyeleri ve sempatizanları Dakka ve Dakka dışındaki çeşitli bölgelerinden gelen insanlar ile birlikte program mekânına yakın birçok noktada çok sayıda insan toplandı ve oraya doğru ilerlediler. Kelime-i şahadet bayrağını kaldırarak yüksek sesle slogan attılar. Ordudaki samimi subaylardan iktidardaki Avami-BNP rejimini devirmek ve Hilâfeti kurmak için otoritenin Hizb-ut Tahrir'e devredilmesini talep ettiler. Bazı göstericiler hemen Cuma namazı sonrasında yakındaki camilerden harekete geçtiler ve düzenli aralıklarla diğer göstericilere katıldılar. Göstericiler, Shegun Baghicha, Dainik Bangla, Bijoynagar, Dakka Üniversitesi Curzon Hall kapısı ve diğer yerlerden akın akın gösteri yerine geldiler.

Hükümet cop, ses bombası ve plastik mermi kullanarak göstericileri durdurmak için tüm güçlerini ortaya koydular. Ama Müslümanlar, dedeleri Hamza ibn Abdulmuttalib, Ömer ibn Hattab ve Hüseyin ibn Ali RadiyAllahu Anhum'un adımlarını takip ederek cesurca dimdik erkek gibi durdular. Birçoğuna kurşun isabet etti. Hükümet güçleri, birçoğunu tutukladı ama hiçbir şey elde edemediler.  Emperyalistlerin ajanı zalim Hasina ve katil ordu subayları tarafından tutuklamalar ve vahşet, Müslümanların Hilafet Devleti için mücadele ve isteklerini durdurma konusunda başarılı olamayacaktır. Hilâfet kurulduğu zaman Hasina'yı vahşeti, zulmü, yolsuzluğu, ihaneti ve ordu subaylarını, âlimleri ve dindar Müslümanları öldürdüğü için kendisine yakışır bir ceza ile cezalandıracaktır.

Hizb-ut Tahrir, ordudaki samimi subayları halkın, Hizbin liderlerinin, üyelerinin ve sempatizanlarının cesur mücadeleleri için desteklerini genişletmelerine çağırıyor.

Ey subaylar! İnsanlar, Ban Ki Moon'un çağrısına bir yanıt olarak nasıl Güney Sudan için koşuştuğunuza tanık oldular. Yine onlar, seçimler sırasında barışı sağlamak amacıyla nasıl Hasina'ya yanıt verdiğinizi gördüler. Hâlbuki seçimler, onun zorbalığını uzatmak demektir. Sizin için BM misyonlarından kazanılan dolarlar insanların yaşamlarından daha mı değerlidir? Hasina için gösterdiğiniz sadakat, İslam ve Müslümanlara gösterilen sadakatten daha mı kutsal ve değerlidir? Eğer ordu komutanına itaat etmek zorundayız gibi bir mazeretiniz varsa, o zaman biz Rabbinize itaat etmeye ne dersiniz deriz? Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:  لَا طَاعَةَ لِمَخْلُوقٍ فِي مَعْصِيَةِ الْخَالِقِ "Yaratıcıya isyanda yaratılana itaat yoktur."

Ey subaylar! Biz, içinizden cesur ve samimi olanlara, İslam ve insanlara sadakat gösterenlere bir çağrıda bulunuyoruz: Sadece geçici dünyevi kazançlar karşılığında İslam'ı ve insanları yüz üstü bırakmayın. Yanlış sadakat veya gayri meşru emirlerine itaat için İslam'ı ve Müslümanları terk etmeyin. Hizb-ut Tahrir ve insanlar, Allah ve Rasûlü'nün çağrısına sizi davet ediyor. Dolayısıyla diğer tüm çağrıları, talepleri ve emirleri bir kenara atın. Halkın talebine yanıt verin, her şeyden önce Allah ve Rasûlü'nün emirlerine itaat edin. Zalim Hasina ve Avami-BNP rejimini devirmek ve Hilâfeti kurmak için maddi destek sağlayarak Müslümanlık görevinizi yerine getirin.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ "Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah'ın ve Rasûlü'nün çağrısına uyun." ^{[Enfal 24]}