04 Haziran 2015 tarihinde Maliye Bakanı AMA Muhit, 2015-16 yılı ulusal bütçesinin 2.95.100 Taka olması yönünde parlamentoya bir önerge sundu. GSYİH [Gayri Safi Yurt İçi Hâsıla] büyüme hedefi, önümüzdeki mali yıl için %7 olarak belirlendi. Yoksulluğun azaltılması, sosyal güvenlik ağının genişletilmesi, tarım ve enerji sektörünün geliştirilmesi üzerinde duruldu. Tüm önceki ulusal bütçeler gibi bu bütçe de soğukkanlı ve planlı “kapitalizmin aldatma sanatından” başka bir şey değildir. Hatalı GSYİH büyümesini, çok önemli bir başarı ölçüsü olarak lanse ediyor. Böyle büyük bir bütçenin tek amacı, bu bütçenin son kullanıcıları aleyhine iktidar partisi liderleri ve zengin elitler için servet kapılarını ardına açmaktır. Böyle büyüklükte bir bütçe, halk üzerinde daha fazla baskı oluşturacaktır. Hükümet önümüzdeki mali yıl için vergi gelirlerinden 1.76.370 Taka gelir etmeyi planlıyor. Bu da 41.568 Taka ekstra vergi yükü demektir. Bu kapitalist demokrasi altında yaşadığımız deneyimlerimiz bize şunu gösterdi ki, 2015-16 mali yılı için öngörülen 102.599 Taka tutarındaki kalkınma bütçeleri, iktidar partisi üyeleri ve yandaşlarına mali yardımlar vermek için bir araç, demokratik siyaseti ve kurumlarını canlı tutmak için de bir gıda takviyesidir. Vatandaşları aldatmak için Muhit, hükümetin vergi muafiyeti eşiğini artırmaya karar verdiğini, ama ayrıca hükümetin, bireyler için asgari vergi sınırını arttırdığını da söyledi. Dahası GSYİH hedefini gerçekleştirmek için hükümetin, 30.134 Taka dış borç alma kararı, ulusal ekonomiye ekstra yük getirecektir. Zira sıradan insanlar esasen bu borcu ödemek zorunda kalacaklardır. Böylece siyasetçiler ile iş çevreleri arasındaki “yandaşlık kapitalizmi”, sıradan insanların omuzlarına bütçe aracılığıyla ekstra yük getirmektedir. Yöneticiler, kurumlar vergisi indirimi, hızlı kiralama tesisleri sübvansiyonu gibi düzenlemelerle zengin elitlerin yıkıcı davranışları için her türlü kolaylığı sağlamaktadırlar.

Hizb-ut Tahrir, yoksulluğu ortadan kaldırmak ve iyi bir yaşam standardı sunmak için Bangladeş halkına ulusal bütçenin temeli olan hastalıklı kapitalizmden kurtulmak gerektiğini her daim hatırlatmaya devam edecektir. Reel ekonomik büyüme ve sürdürülebilirlik için biz, GSYİH veya GSMH artışı üzerine odaklanan kusurlu kapitalist ekonomik sisteme ilişkin açık diyalog çağrısında bulunuyoruz. Hatta bu artış bile, halktan ziyade kapitalistlerin ceplerine inmektedir. Hizb-ut Tahrir, mevcut kapitalist krize gerçek bir alternatif olarak yakında Hilafet Devleti tarafından uygulanacak ve sadece ulusal üretime değil, servet dağılımı ve her bireyin ondan faydalanması üzerine odaklanan detaylı İslami ekonomik sistem sunmuştur. Hilafet, Müslüman veya Gayrimüslim olsun İslam Devletinin her bir vatandaşının temel ihtiyaçlarını [yiyecek, giyecek, barınak] külliyen güvence altına alacaktır. Kapitalizmden farklı olarak servetin, bu zengin elit tabaka arasında dolaşımına izin vermeyecektir. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

لَيْسَ لاِبْنِ آدَمَ حَقٌّ فِي سِوَى هَذِهِ الْخِصَالِ بَيْتٌ يَسْكُنُهُ وَثَوْبٌ يُوَارِي عَوْرَتَهُ وَجِلْفُ الْخُبْزِ وَالْمَاءِ“Ademoğlunun şu hasletler dışında hiçbir şey demeye hakkı yoktur. Barınacağı bir ev, giyinip örtünebileceği bir elbise, biraz ekmek ile su.” ^[Tirmizi]