Hizb-ut Tahrir / Tunus Vilayeti Medya Bürosu Kadın Kolları olarak biz diyoruz ki,

Bireysel Özgürlükler ve Eşitlik Komitesi’nin hazırladığı rapor ve mehri iptal etmek, aile soyadını seçmek, mirasta eşit davranmak, dul kadının iddet beklemesini ortadan kaldırmak gibi sunduğu öneriler, devrimci ve mücadeleci önerilerdir. Allah’ın hükümlerine yönelik kasıtlı yapay bir savaştır...

Komitenin yaptığı çalışma, Batının bir dizi diktesinin bir parçasıdır. Amaç, 2011 yılındaki CEDAW sözleşmesindeki çekinceleri ortadan kaldırmak, 2017 yılında onaylanan ve “kadın şiddetine karşı direniş” adındaki yasa uyarınca eşcinselliği ve zinayı tanımaktır. Bu nedenle diyoruz ki:

İnsanlar, komitenin empoze etmek istediği bu suçu şiddetle reddediyorlar. Zira inançlarına aykırıdır ve dinden olduğu zorunlu olarak bilinen şeri sabitelere terstir. Bu kesin sabiteleri, inkâr etmek veya yorumlamak, İslam’a dil uzatmaktır. İslam’a dil uzatılmasını bu ülkenin Müslüman halkı asla kabul edemez.

Biz, Allah’ın hükümlerini ihlal eden komitenin önerilerine karşı çıkacağız. Peygamberin müjdesi Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devleti altında kadın, aile ve tüm ümmetin durumunu düzelten hükümler kapsamında bu yasalara karşı gayretleri bilemek, ümmetin akidesinden fışkıran yasalar ile onları değiştirmek için seferber olacağız.

Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

أَفَحُكْمَ الْجَاهِلِيَّةِ يَبْغُونَ وَمَنْ أَحْسَنُ مِنَ اللَّهِ حُكْمًا لِّقَوْمٍ يُوقِنُونَ “Onlar hâlâ cahiliye devrinin hükmünü mü istiyorlar? Kesin olarak inanacak bir toplum için, kimin hükmü Allah’ınkinden daha güzeldir?” ^{[Maide 50]}