حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları
No: HT–BA–2018–MB–TR–03 |
H. 10 Şevvâl 1439 M. Pazar, 24 Haziran 2018 |
Göçmen Çocukları Kafese Tıkan Trump, Amerika’nın İnsanlık Dışı Vicdansız Milliyetçi Demokratik Sisteminin Doğasına Bir Örnektir
Amerikan Başkanının “sıfır toleranslı” göçmen politikası uyarınca, ABD-Meksika sınırında altı hafta boyunca aralarında “kaçak göçmen” olarak nitelenen 4-5 yaşındaki çocuklar da dâhil olmak üzere 2000’den fazla çocuk zorla ebeveynlerinden koparıldı. Ebeveynlerinden koparılan çocuklar, “Hapishane benzeri” koşullara sahip gözaltı merkezlerinde, tel kafeslere konuldu. Teksas’taki bu göçmen merkezlerinden birine, La Perrera “Köpek kulübesi” deniyor. Burada çocuklar, ince döşeklerde yerde uyuyor, ince pikeleri de battaniye diye kullanıyor. Geçirdikleri travma ve ebeveynlerinden ayrıldıkları için ağlayan çocukların sesleri etrafta çınlıyor. Yetkililer, sıcaklıkların 40 santigrat dereceye ulaştığı Teksas çölünde yüzlerce çocuğun kalabileceği çadır kentler kurmayı planladıklarını açıkladılar.
ABD’li politikacılar, Batı medyası ve hatta eski first ladylar, Trump’ın göçmen çocuklara yönelik barbarca politikasına öfke kussalar da, kınasalar da, daha önce Kongrede göç karşıtı Flores Anlaşması yasa tasarısının onaylanmasına izin verenin milliyetçi ABD demokratik sistemi olduğu gerçeğini rahatlıkla göz ardı edebiliyorlar. Bu yasa gereği yetkili makamlar, çocukları ebedi şekilde ebeveynlerinden yasal olarak ayırabiliyorlar. Dolayısıyla bu “tahammül edilemez” politika, kalpsiz Başkanın bir ürünü değildir. Aksine “vicdansız” ABD demokratik sisteminin çürük meyvelerinden biridir. Kanunla kabul edilen, onaylanan ve yönetenlerin hasta milliyetçi önyargılarına dayanan bu düzenleme, böyle aşağılık politikalara kapı aralıyor. Kendileri ve aileleri için daha iyi bir ekonomik yaşam arayışı nedeniyle farklı bir ülkede doğan çocukları kötüleyen, canavarlaştıran, suçlu sayan, travmatize eden ulus devlet modeli ve milliyetçiliğin, insanlık dışı, saçma ve açıkça ırkçı olduğunu gösteren ek bir kanıta ihtiyaç var mı? Hasta, kışkırtıcı ve ırkçı sözlerinden ötürü yargı karşısına çıkmayacağını bilen Trump, ülkeye “ölüm ve yıkım” getiren göçmenleri, “hırsızlar ve katiller” olarak nitelemekten hiç çekinmedi. Gerçek şu ki dünyanın en güçlü ekonomisine ve devasa kara toprağına sahip olan bir devlet, ekonomik yük olarak gördüğü için komşu ülkeden gelenlerin ülkeye girişine izin vermiyor. Bu, materyalist kapitalist sistem ve onun başarısız ulus devlet politikalarının taşlaşmışlığının ve bencilliğinin bir göstergesidir. Biz, Avrupa, Avustralya ve İslam dünyasındaki kapitalist ulus devletlerin, göçmen karşıtı vicdansız benzer tutumlar sergilediklerine tanık olduk. Öyle ki zulümden ve katliamdan kaçan en çaresiz insanların sığınma talebi bu ülkeler tarafından reddedildi. En aşağılayıcı şekilde muameleye maruz kaldılar, savaş bölgelerinde ölüme itildiler ya da sığınmak istedikleri ülkenin vatandaşları olmadıkları için denizde boğulmaya terk edildiler.
Dünyaya insanlık dışılığını gösteren ABD milliyetçi demokratik sisteminin aksine Nübüvvet metodu üzere Hilafet, insanlık dışı milliyetçi sınırları, milliyetçilik veya ırkçılığın her türünü reddeder. Aksine Allah’ın yönetiminin adalet ve refahını birinci elden tatsınlar diye diğer ülkelerdeki insanları gelip kendi yönetime altında yaşamaya davet edecektir. Bu yüzden geçmişte Hilafet, İspanyol Engizisyonu sırasında Hıristiyanların zulmünden kaçan 150.000’den fazla Yahudi mülteciye sığınak sağlamış ve İslami yönetim altında zenginleşmelerine imkân tanımıştır. II. Sultan Beyazıt döneminde Hilafet, devletin mültecilere kucak açması gerektiğine dair bir ferman yayınlamıştır. Fermanında Sultan, Yahudilere, kendileriyle ilgilenmenin, yiyecek yemekleri olup olmadığını gözetlemenin ve onlara barınak sağlamanın Allah’ın bir emri olduğunu söylemiştir. Bütün bunlar, insanlığa zorla dayatılan bir sistemin aksine amacı insanlığı zulümden kurtarmak olan bir sistem arasındaki farkı gözler önüne sermektedir!
إِنَّ اللّهَ يَأْمُرُ بِالْعَدْلِ وَالإِحْسَانِ وَإِيتَاء ذِي الْقُرْبَى وَيَنْهَى عَنِ الْفَحْشَاء وَالْمُنكَرِ وَالْبَغْيِ يَعِظُكُمْ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ“Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayasızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.”[Nahl 90]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 www.hizb-ut-tahrir.info |
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info |