Salı, 03 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/05
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları

No: HT–BA–2020–MO–TR–06 H. 17 Zilka’de 1441
M. Çarşamba, 08 Temmuz 2020

Uygur Müslümanlarının Demografik Soykırımı, Zulmün Artmasını Sağlayan Kapitalist Sistem Altında Daha da Şiddetleniyor

29 Haziran Pazartesi günü Associated Press’in (AP) yayınladığı yeni bir rapora göre Çin hükümetinin Doğu Türkistan Uygur Müslümanlarına nüfuslarını azaltmak için dayattığı agresif doğum kontrolü politikası, daha önce bilinenden daha yaygın, daha yoğun ve daha sistematiktir. AP soruşturması, devlet belgelerine, Müslüman gözaltı kamplarında kalmış 30 eski tutuklu ile yapılan röportajlara ve eski bir gözaltı kampı eğitmenine dayanıyor. Rapor, son 4 yılda Çin rejiminin yüz binlerce Uygur Müslüman kadını zorla gebelik kontrollerine tabi tuttuğunu, bölgedeki acımasız anti Müslüman “öjenik” kampanyası kapsamında doğum kontrol ölçüsü olarak kullanılan rahim içi araçlarına (RİA), sterilizasyon ve hatta kürtaja zorladığını ortaya koydu. Bu arada rejim, gayrimüslim Han Çin nüfusunu daha fazla çocuk yapmaya teşvik ediyor. Devletin evli çiftleri en fazla 2 çocuk ile sınırladığı acımasız doğum kontrol politikasına uymayan Uygurlar, binlerce ABD doları tutarında ağır para cezası ya da gözaltı kamplarına götürülme riskiyle karşı karşıya. Çin rejiminin Uygur nüfusuna ateist komünist inançları aşılama politikasının bir parçası olarak zaten bir milyon Müslüman hapse atılmıştır. Daha önce raporlar, bu kamplardaki kadınlara kimyasal sterilizasyon için bilinmeyen ilaçlar enjekte edildiğini ya da zorla rahim içi araçlara maruz kaldıklarını bildirdi. Polis, saklı çocukları aramak için Uygur evlerine baskın yaptı. Yerel yönetimler ise, “yasadışı doğumları” rapor edenleri ödüllendirmek için sistemler kurdu. AP’nin araştırmasına göre, Uygur bölgelerindeki doğum oranları, 2015-2018 yılları arasında yüzde 60 düştü ve düşmeye devam ediyor. Geçen yıl yüzde 4,2’lik ulusal düşüşe kıyasla yaklaşık yüzde 24’lük bir düşüş söz konusu. Raporda ayrıca 2019 yılında “Sincan” makamlarının, Uygur çoğunluğunun yaşadığı güney kırsal illerde çocuk doğurma çağındaki kadınların en az yüzde 80’ini RİA veya sterilizasyon gibi doğum önleme ameliyatlarına tabi tutmayı planladıkları belirtildi. 2018’de Çin’deki tüm yeni rahim içi araç yerleştirmelerinin yüzde 80’i, büyük bir Müslüman Uygur nüfusuna sahip olan Sincan’da gerçekleştirildi. Bütün bunlar, Uygur Müslümanları arasında çocuk sahibi olma konusunda terör ortamı yarattı. Oysa çocuk sahibi olma, bir insanın en temel haklarından biridir.

Çin hükümetinin bu iğrenç politikası, genetik sosyal mühendislik yoluyla Uygur Müslüman nüfusun sayısını azaltmak, İslam kültürü ve kimliğini silmek için Doğu Türkistan’daki Müslüman ve gayrimüslimlerin dengesini değiştirmenin bir başka yoludur. Rejim daha önce Han Çinlilerinin bölgeye taşınması ve Han Çinlileri ile Uygurlar arasında karışık evlilikler yapılması için mali teşvikler verdi. Bununla birlikte bu kapitalist dünya düzeninde, Çin’e karşı önemli bir duruş sergilemeye cesaret edebilecek hiçbir hükümet yok. Zira ekonomik yansımalarından korkuluyor. Çünkü Batı ve Müslüman topraklardaki kapitalist sistemlerde finansal kazanç ve ulusal çıkarlar her zaman istisnasız insanlık kavramından daha ağır basar. Gerçek şu ki bugün gerçekten de adaleti yerine getiren ve zalime karşı duran bir devlet yok. Tam tersine bu hükümetler, eylemsizlikleri ile zulmün artmasına yeşil ışık yaktılar. Dahası Uygur Müslümanlarına karşı yapılan bu kültürel ve demografik soykırımı sona erdirmek için güçsüz ve ölmüş Birleşmiş Milletler’e artık hiçbir umut bağlanmamalıdır. Çünkü BM, kilit Batılı destekçilerinin siyasi ve ekonomik çıkarları dışında diktatörlüklere karşı önemli somut eylemlerde bulunmak istemediğini defalarca kanıtlamıştır.

Ey Müslümanlar! Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın Nübüvvet metodu üzere Hilafet sistemi yeniden kurulmadan Doğu Türkistan’da kardeşlerimizin amansız teslimiyetleri son bulmayacaktır. Müslümanların çıkarlarını içtenlikle temsil edecek ve bir an bile olsun tereddüt etmeden onları savunmak için harekete geçecek başka bir sistem yoktur. Hilafet mirası, Müslümanların haklarını korumak için boş konuşmalar yapmaz. Dünyada nasıl adalet feneri ve ezilenlerin savunucusu olduğuna dair sayısız örnekleri var. Bu nedenle sizi bu görkemli sistemi gecikmeden kurmaya çağırıyoruz. O sistem, bugün dünyanın her köşesinde Müslümanların yaşadığı korku durumunu ortadan kaldıracak, ümmetimiz için yeni bir güvenlik ve mutluluk şafağı doğurtacaktır.

Dr. Nesrin Nevaz
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları Direktörü
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan
Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43
www.hizb-ut-tahrir.info
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER