Cumartesi, 30 Rebiu’s Sânî 1446 | 2024/11/02
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları

No: HT–BA–2021–MO–TR–02 H. 11 Şa'bân 1442
M. Çarşamba, 24 Mart 2021

1000’den Fazla İslami Okulunun Kapatılacağı ve Burka’nın Yasaklanacağı Duyurusuyla Müslüman Karşıtı Sri Lanka Rejimi, İslamofobi Kampanyasını Yoğunlaştırıyor

Gotabhaya Rajapakse liderliğindeki Müslüman karşıtı aşırı milliyetçi Sri Lanka rejimi, zorunlu COVİD 19 kremasyon politikasıyla yüzlerce Müslümanın cesedinin kutsallığını ihlal ettikten sonra ülkedeki Müslümanları marjinalleştirmenin ve damgalamanın yeni bir tarzını açıkladı. Binden fazla İslami Okulu kapatmayı ve Müslüman kadınların burka giymesini yasaklamayı planladığını duyurdu. Gülünç bir şekilde burkayı “dini aşırılığın işareti” olarak yaftaladı. Bu İslami okullar, Kur’an, Arapça ve temel İslami inançları öğretiyor. Birçoğu adada on yıllardır var. Bu okullar, ülkeye kesinlikle zarar vermemiş ya da tehdit oluşturmamıştır. Ancak 13 Mart’ta, Kamu Güvenliği Bakanı Sarath Weerasekera yaptığı açıklamada, Milli Eğitim politikasına aykırı oldukları gerekçesiyle bu İslami okulların kapatılacağınısöyledi. Savunma Bakanlığı da ayrılıkçılığı ve İslami köktendinci fikirler öğrettiği iddiasıyla bu okulların Müslüman öğrencilerini ve öğretmenlerini şeytanlaştırmaya çalıştı. Ancak asılsız iddiaları hakkında hiç bir kanıt ortaya koyamadı. Bu arada rejim, dini motiflerle yüzlerini örten Müslüman kadınların peçe giyme yasağını meşrulaştırmak için sahte ve saçma “ulusal güvenlik” argümanına başvurdu. Ama öte yandan COVİD 19 pandemisi nedeniyle tüm vatandaşlarına halka açık yerlerde maske takma zorunluluğu getirdi! Bütün bunlar, Müslüman karşıtı nefreti sömüren ve körükleyen bir rejimin destanıdır. Etkili aşırı milliyetçi Sinhala Budist rahiplerine, işadamlarına ve seçmenlerine yaranmayı, İslamofobi propagandasıyla iktidara giden yolu finanse etmeyi amaçlıyor. Ayrıca rejimin Terörizmi Önleme Yasası, politik motif tanımlı “dini aşırılık” kapsamı altına girenlere agresif bir şekilde yaklaşılması için geniş yetkiler tanıyor. Bu yasa çerçevesinde deradikalizasyon amaçlarla şüpheliler, iki yıl gözaltında tutulabiliyor. Açıkçası, hükümet, bu yasayı, radikalleşmeyi önleme bahanesiyle İslam’a karşı bir dizi yasa çıkarmak için kullanmayı amaçlıyor. Örneğin, 10 Mart’ta Sri Lanka Kamu Savunma Bakanı, İslami siyasi parti Hizb-ut Tahrir’i yasaklayacağını ve kilit üyelerini tutuklayacağını duyurdu. Aşırılık yanlısı bir hareket olduğunu ve ülkeye tehdit oluşturduğunu söyledi. Hizb, tek bir şiddet eylemine karışmamıştır, çünkü şiddet, İslam’ın değişim metoduna aykırıdır.

Buna ek olarak, Müslümanlara yönelik bu son duyuruların, Sri Lanka rejiminin, pandeminin yıkıcı etkileri nedeniyle büyük bir ekonomik kriz yaşadığı bir zamanda gelmesi gözden kaçmamalıdır. Ülke, büyük bir şeker skandalı ile sarsıldı. Yolsuzluk, 16 milyar rupiden fazla bir gelir kaybına yol açtı. Bu nedenle Müslümanlara yönelik bu sindirme politikaları, kamuoyunun dikkatini ülkenin ekonomik sıkıntılarından ve siyasi elitin hileli anlaşmalarından uzaklaştırmak için dikkat dağıtıcı bir sis perdesi olarak hizmet etmektedir. Bu politik üçkâğıtçılık, aşırı milliyetçi Budist gündemlere körü körüne sadık kimseleri ancak kandırabilir! Ayriyeten Rajapaksa hükümeti, Hindistan, Çin ve Fransa gibi laik, komünist otokratik ve Müslüman düşmanı rejimlerin işlek yolunu takip ediyor. Müslümanları terörize etmek, temel İslami öğretilerden ve uygulamalardan vazgeçirmek için “aşırılık yanlısı” kartı kullanıyor. Ülkede yapay “aşırılık” tehdit seviyesinin yükseltilmesi bir kumpastır. Sri Lanka’nın eski Savunma şefi Rajapakse’nin, devlet kurumlarını askerileştirmesinin bir örtüsüdür.

Politikacıların ulusal güvenliği maniple stratejisi, dini nefret tohumları saçılması ve sömürülmesi, toplulukların birbirinin üstüne salınması, siyasi kazanç için korku ve bölünmenin teşviki, sadece enflamasyon ve zehirli taktiklerle iktidara gelen yönetici elitin çıkarlarına hizmet eder. Sri Lanka Müslümanlarını, bu sınav sırasında İslami inançlarına sıkı sıkıya bağlanmaya çağırıyoruz. Âlimleri ve ülkenin diğer etkin insanlarını, bu adaletsizliğe, üretilen hayali düşmanlar ve tehditlerle toplulukları bölme girişimine karşı seslerini yükseltmeye davet ediyoruz. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

يُثَبِّتُ اللّهُ الَّذِينَ آمَنُواْ بِالْقَوْلِ الثَّابِتِ فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَفِي الآخِرَةِAllah, iman edenleri hem dünya hayatında hem de ahirette sabit bir sözle sağlamlaştırır.[İbrahim 27]

Dr. Nesrin Nevaz
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları Direktörü
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan
Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43
www.hizb-ut-tahrir.info
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER