حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları
No: HT-BA-2022-MO-TR-04 |
H. 13 Raceb 1443 M. Pazartesi, 14 Şubat 2022 |
Ey Hintli Müslüman Kadınlar! Sabırlı Olun... Yakında Zahiriddin Bâbur Çağrınıza Yanıt Verecek
2014’te Hindistan’da Başbakan Narendra Modi liderliğindeki Hindu Hindistan Halk Partisi iktidara geldi. BJP’nin iktidara gelişiyle birlikte Hindistan, nüfusun yüzde 12’sini oluşturan Müslümanlar için dünyanın en tehlikeli yerlerinden biri haline geldi. Bu parti iktidara geldiğinde Modi, Hindu hareketinin hoşuna giden tüm programları uygulamaya başladı. Keşmir’in özerkliğini iptal etti, İslam’ın ahvali şahsiye hükümlerine müdahale etmeye başladı. 9 Kasım 2019’da -Hindistan’daki Müslüman sultanların en büyüğü olan Zahiriddin Babür’e atfen- Babri Camii’nin arazisini Hindulara veren ve cami inşaatı için Müslümanlara başka bir arazi tahsis eden nihai karar için Yüksek Mahkeme yargıçlarına baskı yaptı. Birçoğuna vatandaşlık vermemek için Müslümanlara yönelik vatandaşlık yasası çıkardı. Kuruluşundan bu yana milliyetçi Hindu hareketi (Hindutu), Hindistan’da mutlak Hindu hâkimiyeti için çalıştı ve ülkedeki Müslümanlara karşı devam etmekte olan bir savaş başlattı. Gözlemciler, -Hindu hareketinin tüm programlarını seri bir şekilde uygulayan- bu parti yönetiminde Hindistan’ın huzursuzluk ve çatışmalara doğru evirildiğini vurguladılar. Çatışmalar, Hindistan’daki Müslümanların hayatını her zamankinden daha kötü hale getirecektir.
Hedefin netliği ve açıklığı nedeniyle Müslümanlar, ülke çapında büyük halk gösterileri düzenledi. Polis, kitlesel gösterilere müdahale etti. Hükümet, Korona krizini kullanarak gösterileri zorla sona erdirdi. Hindistan Halk Partisi, daha da ileri giderek Güneydeki Karnataka eyaletinde başörtüsü yasağı yasası çıkardı. Bu, bardağı daha da taşırdı. Müslümanlar, nefret ve dışlayıcı bu adaletsiz yasaları kınayan kitlesel gösteriler düzenlediler. Sonuç olarak, hükümet medreselerin kapatılması emrini verdi. Hindistan’daki Müslüman kadınlara karşı yürütülen provokasyonun amacı, küçük düşürmek ve aşağılamaktır. Mesele burada bitmeyecek. Bunu, Hindu kâfirlerin daha önceleri olduğu gibi Müslümanlara karşı cüretkâr başka önlemleri izleyecektir. Gözlemcilerin de belirttiği gibi, tehdidin camileri yıkma ve Cuma namazını yasaklama boyutuna varması bekleniyor. Milliyetçi ve mezhepsel düşmanlığın tırmanacağı tahmin ediliyor. Bu yüzden Müslümanların korkuları iyice arttı.
Ey Müslümanlar! Başörtüsüyle gurur duyan, güçlü ve onurlu özgür kadının, tehditlerine aldırış etmeksizin kâfir bir grubun ortasında tekbir getirerek neler yaptığına tanık oldunuz. Övgüleriniz ve dualarınıza mazhar olmuş, Allah’tan yardım istemiş, sadece O’na tevekkül etmiş ve Allah’a hüsnü zanda bulunmuştur. Başörtüsünü, farzını ve dinini hakkıyla savunarak adeta sebat ve kararlılık abidesi haline gelmiştir. Peki, yardımına koşmanız gerekmez mi?
Ey Müslümanlar! Kız kardeşlerimiz ve tüm Müslümanları dinlerinden döndürmeye çalışan suçlu Hindu hükümeti, kız kardeşlerimize zulmediyor, kaba davranıyor ve onurlarını ihlal ediyor. Hindu hükümeti, “Hindu Rönesansı” hayaline ulaşmak ve egemenliğinde bir devlet kurmak için partisinin planlarını uyguluyor. ‘Shuddhi’ ya da temizlik programı yürütüyor. Diğer bir deyişle, çağlar boyunca İslamiyet’e veya Hıristiyanlığa giren milyonlarca Hintliyi tekrar Hindu kastına döndürmeyi planlıyor. Çünkü ataları, iddia ettikleri gibi Hindu’ydu, torunları da atalarının dinine geri dönmeliydi.
وَمَا نَقَمُوا مِنْهُمْ إِلاَّ أَن يُؤْمِنُوا بِاللَّهِ الْعَزِيزِ الْحَمِيدِ “Onlardan ancak Aziz ve Hamid olan Allah’a iman ettikleri için intikam aldılar.”[Buruc 8]
Niye yardımlarına koşmadınız? Bu kâfirlerin, kız ve erkek kardeşlerinize yaptıklarına nasıl rıza gösterebilirsiniz? La İlahe İllallah Muhammedün Rasûlullah bayrağı altında toplanmanız ve Allah’ın kelimesini yüceltmek için birlik olmanız gerekmez mi?
Ey Müslümanlar! Biz, uykusuzluk ve ateşli hastalığa tutulan, her bir organı acı çeken tek bir beden gibiyiz. Kız kardeşlerimiz acı çekiyor ve devletlerinin geri gelmesini ümit ediyorlar. Çünkü devletleri, onları savunacak, zimmet ve ahit gözetmeyen bu mücrim kâfirlerin planlarını geri püskürtecektir. Devletinizin gölgesinde İslami hayatı yeniden başlatma çağrısında acele etmeniz gerekmez mi? Böylece birlik ve bütünlüğünüz sağlanacak, Müslüman erkeğe veya kadına zarar vermeye kimse cesaret edemeyecektir. Devletlerinin yıkılışından ve düşmanların tahakkümünden bu yana dünyanın her yerinde Müslümanların hangi koşullarda yaşadıklarını görüyorsunuz.
Bu kâfirler, Hindu çoğunluğa ülkelerinde haklarının sindirildiğine, dinlerinin, kültürlerinin ve hatta varlıklarının özellikle Müslümanların tehlikesi altında olduğuna inandırmak için yoğun propaganda yürütüyorlar, yalan ve uyduruk suçlamalar servis ediyorlar. Ki laiklik sloganını yükselten, İslam’a ve hükümlerine savaş ilan eden diğer kâfir ülkelerce desteklenen güçlü tek bir küfür milleti haline gelsinler.
Ey Müslümanlar! Neredesiniz? Ey İslam ümmeti! Neredesin, çocukların cimrilerin sofrasındaki yetimler gibidir? Niçin izzet devletine çağrıda bulunmuyor, samimi çocukların ile birlikte çalışmıyor, Allah’ın senin için seçtiği makama kurulmuyorsun?
Ey yeryüzünün doğusu ve batısındaki Müslümanlar! Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Kadın Kolları olarak biz, Hindistan ve dünyanın her yerinde kardeşlerimizin uğradığı zulmü kınıyor, hem size hem de kendimize, içinde bulunduğumuz zillet, aşağılanma ve en aşağılık milletlerin bile saldırısına uğradığımız zayıflık için köklü ve yegâne çözümün, Hilafet Devletini kurmak olduğunu hatırlatıyoruz. Hilafet, izzetimizdir. Saygınlık ve egemenliğimize yeniden kavuşmamız demektir.
كُنتُمْ خَيْرَ أُمَّةٍ أُخْرِجَتْ لِلنَّاسِ تَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَتَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنكَرِ وَتُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَلَوْ آمَنَ أَهْلُ الْكِتَابِ لَكَانَ خَيْراً لَّهُم مِّنْهُمُ الْمُؤْمِنُونَ وَأَكْثَرُهُمُ الْفَاسِقُونَ * لَن يَضُرُّوكُمْ إِلَّا أَذًى وَإِن يُقَاتِلُوكُمْ يُوَلُّوكُمُ الْأَدْبَارَ ثُمَّ لَا يُنصَرُونَ “Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten men eder ve Allah’a iman edersiniz. Kitap ehli de inansalardı elbette kendileri için hayırlı olurdu. Onlardan iman edenler de var. Ama pek çoğu fasık kimselerdir. Onlar size eziyetten başka bir zarar veremezler. Eğer sizinle savaşmaya kalkışsalar, size arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra onlara yardım da edilmez.”[Ali İmran 110-111]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 www.hizb-ut-tahrir.info |
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info |