حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Danimarka
Medya Bürosu
No: İS–BA–2018–MB–TR–02 |
H. 30 Cumâde’l Ûlâ 1439 M. Pazar, 18 Mart 2018 |
Müslümanlar Pahasına Politik Hesaplar
Bahar gelişiyle dondurucu soğuklar geride kaldı artık. Politikacıların Müslümanları bertaraf etmek isteği de bir gerçek. Baharın gelişiyle birlikte siyasiler, Eylül’de yapılacak parlamento seçimleri öncesinde alelacele cadı avı başlattılar. Son haftalarda parlamentodaki bazı siyasetçiler ve partiler, İslam ve Müslümanlar hakkında negatif açıklamalarda bulundular. Växjö’da ezan ve Mjölby’de tesettür mayosu yasağı çağrısı, Sosyal Demokratların dini okulları yasaklama önerisi bu açıklamalardan sadece birkaçıdır.
Müslümanlar bu ülkede ilk kez hedef olmuyor ve bu sonuncusu da olmayacak. Önceleri Müslümanlar güven ve emniyet içerisindeydiler. Ancak Batı dünyasındaki siyasi gelgitler nedeniyle hoşgörülü İsveç’te bile dalgalar, karşı konulamayacak kadar güçlü.
İslam ve Müslümanlar, her yıl politikacıların saldırılarına maruz kalıyor. O kadar ki artık bu saldırılar, İsveçli Müslümanlar arasında olağan hale geldi. Müslümanların oyunu almak için yakında camilerin kapısını aşındıracak olan bu politikacıların cadı avı başlatmış olması oldukça dikkat çekici. Burada sorulması gereken soru şudur: Müslümanlar, her zamanki gibi yalancı retoriklere kanacaklar mı? Yoksa gerekli dersi aldılar mı? Müslümanlara hayatı dar etmek isteyen bu partilerin, seçimler yaklaşırken cami ziyaretleri sırasında yalandan sevecenlik ve nezaket gösteriminde bulunduklarına tanık oluyoruz. Oysa aynı politikacılar, son üç yıldır Müslümanları potansiyel suçlu ya da sosyal sorunların günah keçisi olarak görüyor.
Müslümanlar, artık politikacıların sadece çıkar endeksli düşündüklerinin farkındalar. Renklerinin hiçbir önemi yok. Politikacılar, çıkarlarına olmayan her şeyi ilke ve değerlerini çiğnemek adına bile olsa bir kenara bırakıveriyorlar. İşte şimdi laik demokrasi gerçek yüzünü gösteriyor. Komünizm çöktükten ve İslam da iflas etmiş kapitalist ideoloji için tek alternatif olduktan sonra kapitalim bu gerçekle yüzleşmek, yozlaşan gerçek sorunlarla başa çıkmak istemiyor. İnsanlara hâlâ yozlaştırıyor. İnsanlığı anlaşılmaz bir hale sokuyor. Zihinsel hastalıklar, kadının cinsel meta haline dönüştürülmesi, adaletsiz gelir dağılım ve mafyacılık gibi meseleler, toplumun başındaki en büyük beladır. İdeolojinin temsilcisi durumundaki politikacılar, bu sorunların çözümünde yetersiz kalıyor. Çünkü bu sorunların nedeni, ideolojik yetersizliktir. Politikacılar, halktan bu ideolojik yetersizliği saklamak için halkı olmayan bir canavarla oyalıyorlar. Her türlü yolla herkesi bu İslam canavarıyla mücadeleye çağırıyorlar. Bu nedenle kendi başarısızlıklarını gizlemek, seçimlerde oy devşirmek için sorunlara çözüm üreten İslam’a ve Müslümanlara var güçleriyle saldırıyorlar. İslam ile korkutarak insanları kandırıyorlar. Bu bireysel düşünme biçimini yaratan bu ideolojidir ve bu yüzden bu düşünme tarzı sadece bireysel politikacılara özgü değildir. Tüm politikacılar bu düşünme biçiminin kurbanıdır ve Batı dünyasında artan İslam düşmanlığı, bunun en iyi kanıtıdır.
Laik rejimler, laikliğe kapalıdır. Bazı dış etkilerin oluşmasına izin vermezler. Ama laikler, göğüslerini gere gere çoğulculukla övünmekten de geri kalmazlar.
Müslümanlar, tartışma ve münakaşa karşıtı değildir, ama sorumsuz ve suçlayıcı açıklamalar karşısında savunma pozisyonuna da düşürülemezler. Demokratik politikacıların aksine Müslümanlar, baskı hangi boyuta varırsa varsın ilke ve inançlarından asla ödün veremezler. Onun için Müslümanları boyunduruk altına almak için yapılan bu işe yaramaz karalama kampanyaları ve girişimleri mutlaka sona erecektir. Fakat İslam’a ve Müslümanlara politik perspektiften bakıldığı sürece bunun olmayacağını da biliyoruz. Bu suçlamalar devam etse de veya giderek hız kazansa da Müslümanlar, İslamiyet’ten asla vazgeçmeyecek ya da İslam’ı değiştirmeyeceklerdir. Aksine bu, laik değerlerin ikiyüzlülük ve zayıflığını ortaya çıkaracaktır.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Danimarka Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: (+45) 50 59 90 66 www.hizb-ut-tahrir.dk |
E-Mail: info@hizb-ut-tahrir.dk |