حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Lübnan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: ISu2013BAu20132012u2013RSYu2013TRu20130004 |
H. 1 Raceb 1433 M. Salı, 22 May 2012 |
-Basın Açıklaması- Danimarka'daki Pakistan Büyükelçiliği'ne Açık Bir Mektup Hizb-ut Tahrir / İskandinavya, Navit Butt'un Kaçırılmasını Kınar ve Hizbin Tüm Tutuklu Üyelerinin Derhal Serbest Bırakılmasını Talep Eder!
Pakistan rejimi polisinin, Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti üyelerine karşı ödlekçe uygulamalarının en sonuncusu Hizb-ut Tahrir / Pakistan Resmî Sözcüsü Navit Butt'u, 11 Mayıs 2012 Cuma günü çocuklarının gözleri önünden kaçırmak olmuştur!
Bu kaçırılan kişilerin tek suçu ise dünyadaki İslamî hiziblerin en büyüğü olan ve elli küsur ülkede bulunan Hizb-ut Tahrir'in mensubu olmalarıdır. Halbuki bu hizib, ortaya çıktığından bu yana ümmeti kalkındırmak ve İslam dünyasında Hilafet Devleti'ni kurmak yoluyla ümmetin iradesini ve özlemlerini ifade eden İslam'ın sistemlerini tatbik sahasına koymak için çalışmaktadır. Dolayısıyla Hizb-ut Tahrir, Müslümanların yöneticilerini muhasebe etmek ve Pakistan yöneticileri de dahil onların komplolarını ve ihanetlerini ifşa etmek için çalışmaktadır. Bu siyasî çalışmalar sayesinde hizib, Keşmir, Afganistan ve Filistin gibi işgal edilmiş Müslüman ülkeler de dahil Müslümanların ölüm kalım meselelerine ve bunların İslam hükümlerine göre çözüm keyfiyetine dair genel bir uyanıklık oluşturmaktadır.
Şimdi sırayla sorarız: İslam dünyasında İslam sistemlerini tatbik etmek için çalışmak ve İslam'ı yalan ve iftirayla İslamî olarak adlandırılan Pakistan "Cumhuriyeti'ndeki" toplumun işlerinin düzenleyicisi kılmak için gayret göstermek, evet bunlar bir suç olarak mı görülmektedir? İngiltere'nin hegemonyasından ve kafir Hindistan'ın zulmünden kurtulma arzusuyla ortaya çıkan Pakistan'ın, Amerika'nın hegemonyasına ve Batı'dan ithal edilmiş küfür sistemlerini tatbik eden baskıcı hükümetin zulmüne boyun eğer bir hale gelmesi kabul edilebilinir mi?
Özellikle de Amerika'nın ajanlığına devam etmelerinin, tüm askerî imkanlarını Amerika'nın hizmetine sunmalarının, insansız hava uçaklarının Salale saldırıları, Abbotabad operasyonu ve Blackwater şirketinin operasyonları gibi Amerika'nın terörist faaliyetlerine meydan okuyanlardan vazgeçmelerinin ardından Pakistan yöneticilerini muhasebe etmek bir suç olarak mı görülmektedir? Adaleti garantileyecek ve huzur verecek olan İslam hükümlerinin tatbik edilmesini reddetmelerinden dolayı yöneticileri muhasebe etmek kaçırmayı, zulmü ve takibatı gerektiren bir suç haline mi gelmiştir? [Yoksa Müslümanları, mücrimler gibi mi görüyoruz. Size ne oluyor? Nasıl hüküm veriyorsunuz?]
Pakistan'daki iktidar rejiminin temsilcileri olmanız vasfıyla sizleri, Navit Butt ile Hizb-ut Tahrir'in tüm tutuklu üyelerinin derhal serbest bırakılmaları için çalışmaya talep ediyoruz.
Sizlerden; Pakistan yöneticilerine, Hizb-ut Tahrir'in ister Pakistan'da dahil İslam dünyasında olsun isterse de İskandinavya ülkeleri de dahil Batı'da olsun, yani her nerede olursa olsun onların cürümlerini ifşa etmeye devam edeceğini aktarmanızı talep ediyoruz.
Yine sizlerden; Pakistan yöneticilerine, yöneticilerin yeryüzünde Allah'ın dininin ikame edilmesine karşı koymaya dönük çalışmadaki umutsuz mücadelelerine rağmen Hizb-ut Tahrir'in, Allah'ın izniyle kesinlikle kurulacak olan İslamî Hilafet Devleti'ni kurmak için ümmetle yan yana azimle çalışmaya devam edeceğini aktarmanızı talep ediyoruz.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Lübnan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Road 200, Tarabulus/Tripoli – Lebanon Telefon: 03–155103 / 03–446709 www.tahrir.info |
Fax: 06–629524 E-Mail: ht@tahrir.info |