Her seferinde Danimarka hükümeti, dipsiz ahlaki uçurum çukuruna yuvarlanıyor. İkiyüzlü hükümet, Siyonist işgalin Gazze’de uyguladığı soykırımı tüm dünyanın gözleri önünde destekliyor. Böylece yeni derinliklere yelken açmaya devam ediyor, söz konusu Müslümanlar olunca insan hayatını açıkça küçümsüyor.

Gazze’de 11.000’den fazla kişi hayatını kaybetti, 4.500’den fazla çocuk öldürüldü. Dünyanın en yoğun bölgelerinden birinde hastaneler, okullar, camiler, kiliseler ve sivil yerleşim alanları sürekli bombalanıyor. Tüm bunlara rağmen Danimarka Dışişleri Bakanı Lars Løkke Rasmussen ve Siyonistlerin kana olan susuzlukları devam ediyor. Dışişleri Bakanı, 12 Kasım 2023 tarihinde işgal altındaki Kudüs’te çocuk katili Siyonistlere dostane bir ziyarette bulundu. Ziyaretin ardından Tv2’ye verdiği röportajda, Danimarka hükümetinin “İsrail”in kendini savunma hakkının olduğunu, hatta bunu yapmaya mecbur olduğunu” vurguladı. Lars Løkke Rasmussen, 11 Kasım 2023’de DR ile yaptığı röportajda ise, Danimarka’nın onca ölen insanların ardından hala “İsrail”in kendini savunma hakkını destekleyip desteklemediğine ilişkin bir soruya “İsrail”in meşru müdafaa hakkını tamamen destekliyoruz” cevabını verdi.

Hükümet, Siyonist işgalinin Gazze’de sivil halka karşı işlediği tarif edilemez suçları desteklemek için elinden gelen çabayı gösteriyor. Hem Başbakan hem de Adalet Bakanı geçen hafta Filistin yanlısı sesleri sindirmek için bazı gizli girişimlerde bulundular. Özellikle Adalet Bakanı Peter Hummelgaard, Berlingske gazetesine verdiği röportajda, Hizb-ut Tahrir’in son haftalarda Kopenhag’da düzenlediği gösterilere ve yürüyüşlere atıfta bulunarak, “İslamcıların” cihat çağrıları hakkında “büyük endişelerinin” olduğunu ifade etti. Hem polis hem de savcılık, Müslümanlara “cezai yaptırım” uygulamak için ek mesai yapıyor. Hükümet, genel olarak Danimarka’daki Müslümanları ve özel olarak Hizb-ut Tahrir’i Yahudi karşıtlığıyla ve teröre destek vermekle suçluyor. İslami söylemlere karşı korku havası yaratırken Siyonistlerin sistematik terörüne, kadın ve çocuklara yönelik toplu katliamlara verdiği desteği görmezden geliyor.

Ancak bugün küresel kamuoyu, her zamankinden daha fazla Filistin yanlısıdır. Birçok Avrupa ülkesinde bile Siyonist işgale karşı yürüyüşler ve gösteriler düzenleniyor. Artık Batılı ülkelerin ardına saklanacakları bir şeyleri yok, iğrenç insanlık dışılıkları tüm çıplaklığıyla ortada. İnsan hakları, özgürlükler ve insani ilkeler söylemleri bugün her türlü değer ve anlamdan yoksundur.

Hizb-ut Tahrir, dünyanın geri kalanında olduğu gibi Danimarka’da da tüm Filistin’in kurtarılması ve komşu ülkelerdeki Müslüman orduların seferber edilmesi çağrısını sürdürecektir. Başka bir deyişle cihat çağrısına devam edecektir. İşgale karşı cihat, Batı ve onun Siyonist dostlarının masum sivillere ve çocuklara karşı yürüttüğü savaş gibi değildir. Siyonistler ve İslam karşıtı Batılı ülkeler hoşlanmasa da Filistin cihatla kurtarılacaktır. Cihat, Gazzeli çocukları, kadınları ve erkekleri onlarca yıldır süren terör ve işgalden kurtaracaktır. Dünyadaki tüm saygın insanlar bu kurtuluşu kutlayacaklardır. Bu kaçınılmaz sondur ne Gazze’deki katliamlar ne de Kopenhag’daki yıldırma, yalan ve kovuşturmalar bu kaçınılmaz sonu engellemeyecektir.

Elias Lamrabet
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Danimarka
Medya Temsilcisi