حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Danimarka
Medya Bürosu
No: İS–BA–2015–MB–TR–14 |
H. 03 Safer 1437 M. Cumartesi, 21 Kasım 2015 |
Paris Saldırılarının Ardındaki Barbarlık ve İkiyüzlülük
13 Kasım 2015 Cuma günü Paris, bir dizi saldırılara maruz kaldı. Saldırılar sonucu birçok insan hayatını kaybetti, birçok kişi de yaralandı. Dünya liderleri ve medya, önceden senaryosu yazılmış bir tiyatro gibi saldırıları art arda kınadılar. Duygusal konuşmalar yaparak desteklerini bildirdiler. Saldırıda ölenlerin onuruna tüm programlar iptal edildi.
İslam, masum bir insanın öldürülmesini trajik bir olay olarak kabul eder. Diğer taraftan Batılı medya ve politikacıların reaksiyonlarına baktığımızda, çifte standart ve Avrupacılık anlayışının egemen olduğunu görürüz.
Paris saldırılarının ardından şimdi Danimarka’da, IŞİD ile mücadelenin bir parçası olarak Suriye ve Irak’taki savaşın daha da ağırlaştırılması gerektiği çağrısında bulunuldu. Öyle görünüyor ki Cuma günkü saldırıların arkasında IŞİD var. Daha önce olduğu gibi bu, daha fazla sivil Müslümanın hayatını kaybetmesine yol açacaktır. Ancak onlara karşı siyasiler ve medyanın tutumu açıktır. Timsah gözyaşları dahi dökmeyeceklerdir.
Oysa bilinmektedir ki İslam’ın yönetim sisteminin adı, Hilafettir ve İslam’ın ayrılmaz bir parçasıdır. Yüz milyonlarca Müslüman, Hilafet özlemi ile yanıp tutuşmaktadır. Ayrıca çok iyi bilinmektedir ki Müslüman kitleler arasında “IŞİD” olarak bilinen sapık milislere yönelik destek neredeyse hiç yok gibidir. Buna rağmen şu an her Hilafet destekçisi potansiyel düşman olarak görülüyor ve onunla mücadele kaçınılmazdır. Hatta çocuklar bile bundan güvende değildir.
Danimarka Halk Partisi milletvekili Surin Asbersn, TV2 kanalı ile yaptığı bir röportajda “Biz, sadece sivillerin olduğu bölgeleri bombalamadık. Ama bununla da başlamak zorundayız.” dedi. Yani şimdi kadın ve çocukların olduğu bölgeleri de bombalamak mı gerekir diye sorulan bir soruya Surin Asbersn şöyle yanıt verdi: “Kesinlikle evet. Bunu yapmak zorundayız. Çünkü IŞİD savaşçılarının saklandığı yerlerdir buralar.”
Asbersn’in sözleri, muhtemelen birçok sıradan insan arasında öfkeye neden olacaktır. Ama ne yazık ki Asbersn, bilfiil Suriye halkının yaşadığı bir gerçeği dile getirmektedir. Gerçek şu ki, şu an gerçekleştirilen hava saldırıları sayesinde sivil kayıpların önüne geçmek iddia ediliyor. Ama katliam işleniyor. Masum kadın ve çocuklar da dâhil siviller yok ediliyor.
Bu, sadece “Batı” ve “temel özgürlükleri” korumaya yönelik saldırıların dozajının artmasına yol açacaktır. İşin aslı şudur ki, 2002 yılından bu yana art arda gelen Danimarka hükümetleri, Müslüman ülkelere karşı girişilen bir dizi savaşlarda birçok kadın ve çocuğun öldürülmesinin suç ortaklarıdır.
İktidardaki Venstre partisinin sözcüsü Jacob Alemán-Jensen, basına yaptığı açıklamada “Biz, sadece kadın ve çocukları bombalamıyoruz. Biz, barbar değiliz.” diye konuştu.
Bu nedenle Danimarkalı politikacıların Afganistan, Irak, Libya ve Mali’de işlenen katliamlardan pek geri kalmayan tepki ve reaksiyonları onları hem münafık hem de barbar yapacaktır.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Danimarka Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: (+45) 50 59 90 66 www.hizb-ut-tahrir.dk |
E-Mail: info@hizb-ut-tahrir.dk |