حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Danimarka
Medya Bürosu
No: İS–BA–2017–MB–TR–02 |
H. 9 Raceb 1438 M. Perşembe, 06 Nisan 2017 |
Kadın Erkek Arasını Ayıran İslam Mı Sorun?
4 Nisan Salı günü genel olarak medya ve TV kanalları, “Kalla Fakta” adlı programda, El-Ezher Üniversitesinin okul otobüslerinde kadın erkek arasını ayırdığına dikkat çekti. Tensta’da bir kafeteryanın erkek ve kadınlar için ayrı oturma yerleri gösterdiğini ve “ahlaki polislerin” mahalleleri kolaçan ettiklerini söyledi. Stefan Löfven, hemen bu olayı iğrenç olarak niteledi. Gustav Fridolin da bunun kabul edilemez olduğunu belirtti.
Stefan Löfven, TV4 programında bahsedilen ve 2015 yılında kurulup sadece kadınlara özel olan gençlik kulübünün de iğrenç olduğunu düşünüyor mu? Biz, aynı partiden Anna Jonazon’un bu fikri desteklediğini biliyoruz. Peki, Gustav Fridolin, bu fikri destekleyen Yeşiller Partisi üyesi Awad Hersi hakkında ne düşünüyor? Bu ona göre kabul edilemez mi? Belki de Stefan Löfven ve Gustav Fridolin, Zlatan Ibrahimovic ile Lotta Schelin’in aynı milli takımda oynamalarını öneriyorlardır. Görünüşte gerekçe İslam olmadığı sürece bu onlara iğrenç gelmeyecektir. İsveç’te çok sayıda kadın erkek tuvaletin ayrı olması kabul edilebilir bir şeydir. Şubat başında SVT, sadece kadınlara özgü olan “Dürüstlük ve arılar” adlı Facebook grubu hakkında pozitif bir haber yayınladı. Doçent yardımcısı ve Umeå Üniversitesi’nde İnternet araştırmacısı Elza Dunkels de bu fikri olumlu bularak destekledi. Hükümetin uğraşacak daha büyük sorunları yok mu? Biz bir videoda bu sorunları gözler önüne serdik.
Soru: Niye sadece İslami motifli kadın erkek ayrımı sorun teşkil ediyor ki? Bu soruyu ciddiye alan biri şöyle sorabilir: Ronneby ve Thoren Framtid mülteci okullarında kadın erkek ayrı girişe yönlendirilen mültecilere yapılan bu alçakça davranışlar niye büyük bir sorun olarak görülmüyor ki?
Yukarıdaki örneklerden hareketle belli ki sorun kadın erkek ayrımı değil. Sorun, İslam karşıtlığıdır! Bir kaç gün önce biz, İsveç toplumunda İslam’a ve Müslümanlara saldırılara ışık tutan bir video yayınladık. Bir kaç gün sonra da Müslüman gençliğin İslami değerlerle ilişkilerini kesmek umuduyla İslami değerleri karalayan yeni bir kampanya başlatıldı. Saldırılar, Müslümanları sorunsuz sakin bir hayat yaşamak ile İslami kimliklerini korumak gibi bir ikilem arasında bıraktı. Umeå Üniversitesi’nde sosyal çalışma araştırmacısı Devin Rexvid, kadınları banliyölere gönderen sözde “ahlaki polisler” hakkında yorumda bulunarak, “Bizim dediğimiz gibi, bizim nitelediğimiz gibi, bizim beklediğimiz gibi yaşamak istemiyorsan, buraya ait değilsin” diye bir mesaj veriyorlar dedi. Aynı şekilde toplum da, ya topluma uyum sağlayacaksın, ya da topluma ait değilsin diye İslami değerleri kurban etmeyi reddeden Müslümanlara benzer mesaj gönderiyor. Aradaki fark ise, önceki mesaj gerçekle uyuşmuyor. Çünkü varoşlarda yaşayan herkes, sokaklarda her türlü giyimli kadının olduğunu bilir. İkinci mesaj ise şuan bir gerçek.
Müslümanlara deriz ki, devam eden bu saldırıların nedeni İslam’dır. Çünkü İslam, onca karalamalara rağmen çığ gibi büyüyor. Argümansız kalan düşmanlar, karalama ve saldırı politikasına geçiyor. Bu karalama politikası, taşıdığımız hazineden dolayı bizim için bir güç kaynağı olmalıdır. Müslüman olduğumuz için pişman olacak değiliz. Nerede olursak olalım İslam’a sımsıkı sarılacağız ve sarılmaya da devam edeceğiz. Görevimiz eksiltmeksiniz ya da artırmaksınız İslam’ı olduğu gibi sunmaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ bizi cehalet karanlıklarından kurtarıp İslam’ın aydınlığına eriştirdi. Onun için ne toplumun baskısına boyun eğeriz ne de cehalete geri döneriz. Her bir zorluktan sonra kolaylık vardır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:
وَمَنْ أَحْسَنُ قَوْلًا مِمَّنْ دَعَا إِلَى اللَّهِ وَعَمِلَ صَالِحًا وَقَالَ إِنَّنِي مِنَ الْمُسْلِمِينَ “Ben şüphesiz Müslümanlardanım deyip dürüstlükle çalışarak Allah’a davet eden kimseden daha güzel sözlü kim olabilir?” [Fussilet 33]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Danimarka Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: (+45) 50 59 90 66 www.hizb-ut-tahrir.dk |
E-Mail: info@hizb-ut-tahrir.dk |