حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Danimarka
Medya Bürosu
No: İS–BA–2017–MB–TR–04 |
H. 15 Şa'bân 1438 M. Cuma, 12 May 2017 |
Evet, İşgal Altındaki Filistin Kurtarılmalıdır, Hayır, Biz Bunu Söylemekten Asla Geri Durmayacağız
31 Mart 2017 yılında Kopenhag’daki El Faruk Caminde verilen Cuma hutbesi hakkında iki gündür siyasi manipülasyon ve medya histerisi yapılmaktadır. Bu bağlamda Hizb-ut Tahrir’in de adı geçtiği için Hizb-ut Tahrir / İskandinavya olarak biz, aşağıdaki noktaları vurgulamak istiyoruz:
1- “İsrail” adını verdikleri kutsal Filistin topraklarının gayri meşru işgalcisi için kesinlikle yaşam hakkı yoktur. İslam’a göre bu mücrim varlık askeri kuvvetle yeryüzünden silinmelidir. İslam dünyasının kalbindeki bu kanserli tümör için yegâne çözüm budur. Samimi herhangi bir Müslümanın bakış açısı böyledir. Binlerce yasa tasarıları veya tehditler bu gerçeği değiştirmez.
2- Eğer İslam, Danimarka’daki Yahudilerin öldürülmesini emrediyor deniyorsa, bunun nedeni ahlaksız medya, sözde uzmanlar ve popülist politikacılardır. Bunlar, gelecekte tüm Filistin’in işgalden kurtuluşuna vurgu yapan bu ve benzeri hutbelerdeki net mesajları çarpıtmak konusunda uzmandır. Bu nedenle bu yanlış fikrin yayılmasının tek sorumlusu onlardır.
3- Danimarka dâhil olmak üzere Batı ülkeleri, Filistin’in katledici işgalini koşulsuz olarak destekliyorlar ve Filistin’i işgal eden Siyonistler tarafından sivillere yönelik işlenen katliam, işkence, terör, kıyım ve yıkıma rağmen Yahudi varlığını silahlandırarak hayatta tutuyorlar. Belki ikiyüzlülük bunları ifade etmek için yeterince güçlü bir kelime değildir. Çünkü Filistin sorunu ile ilgili gerçekleri dile getiren aynı politikacılar, tüm dünyanın gözleri önünde işgal tarafından işlenen günlük cinayetleri ve katliamları destekliyorlar.
4- Irkçılık, din savaşları, dini temizlik ve dini azınlıklara uygulanan zulüm, Avrupa kültürünün mayasında var. Sayısız tarihi ve çağdaş gerçekler bunun kanıtıdır. Öte yandan İslam, dini azınlıkları tarih boyunca korumuştur. Hilafet, örneğin İspanya’da Engizisyon sırasında Avrupa’da öldürülen Yahudilere kapılarını açıp kol kanat olmuştur. Dünyanın en eski Hıristiyan ve Yahudi toplumları ve İslam dünyasındaki mevcut mabetler aslında bu gerçeği ifade etmektedir.
5- Parlamentodaki nefret vaizleri, ülkede Müslümanlara yönelik yeni bir aşama başlattılar ki insanlar onların söylediklerine göre düşünsünler ve duymak istediklerini söylesinler. Şimdi onlar, “İmam Yasası” adı altında yeni bir ortaçağ yasası test etmek istiyorlar. Bu, aslında Müslümanları boyunduruk altına alma ve zorla asimile etme girişimidir. Bununla onlar, İslam’a yönelik entelektüel yetersizliklerinden ötürü kendi “özgürlük” değerlerinin altını oyuyorlar.
6- Bu nedenle tüm Müslüman kardeşlerimize diyoruz ki politik baskıya boyun eğmeyin. İslam için sebat edin ve sarsılmayın. Kerih görenler hoşlanmasa da gerçeği söylesin.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Danimarka Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: (+45) 50 59 90 66 www.hizb-ut-tahrir.dk |
E-Mail: info@hizb-ut-tahrir.dk |