Bu günlerde Halep ve Suriye’nin yıkımına tanıklık ediyoruz. Beşşar Esed ve kana susamış müttefiki Rusya, Suriyelilere yönelik korkunç katliam işliyorlar. Erkek, kadın ve çocuk on binlerce Müslüman, ölüm tehlikesi ile karşı karşıya. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, muhaliflerin kontrolündeki Doğu Halep’e düzenlenen saldırılar nedeniyle çeyrek milyon insandan yaklaşık 50 bin insanın göç ettiğini söyledi. Geride kalan çaresiz insanlar, Esed rejimi ve müttefiklerinin barbarca saldırılarına maruz kalıyorlar. Ağır silahlar, bombalar ve insanlar tarafından geliştirilen diğer sofistike silahlar kullanılıyor.

Doğu Halep sakinleri, misket ya da salkım bombası kullanıldığını bildirdiler. Misket bombası, “bomba içinde bomba” olarak bilinen bir çeşit silahtır. Patladığında etki alanı çok geniştir. Bu yüzden bütün mahalleyi yakabilir. Yardım gruplarının tahminlerine göre Doğu Halep’te kalan doktor sayısı 35. Buna göre geride kalan insan sayısının 250 bin olduğu varsayıldığında, doktor başına düşen insan sayısı 7143’tür. Fransa’nın BM Büyükelçisi François Delattre’ye göre, acil ve önemli adımlar atılmazsa, Halep, “İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana sivillere karşı işlenen en büyük katliamlardan biri “olacaktır.

Bu konuda bugün Hizb-ut Tahrir / Endonezya, Jakarta Rus Büyükelçiliği önünde bir protesto gösterisi düzenledi: Gösteride, Halep’te kendi halkını her türlü yollarla katleden Beşşar Esed rejimi ve müttefikinin acımasız eylemleri nefretle kınandı.

Gösteride kötü rejim tarafından Halepli Müslümanların katledildiğini gördüğü halde harekete geçmeyen Müslüman ülkelerdeki yöneticiler de kınandı. Öyle görünüyor ki Suriye’de özellikle Halep’te Müslümanların kanının akıtılması Müslüman ülkelerin yöneticilerinin hoşuna gidiyor. İnsanlar ve masum çocuklar öldürülürken, kadınlara tecavüz edilirken, aileler diri diri yakılırken yöneticiler sadece uzaktan seyrediyorlar. Ürdün, Suudi Arabistan ve Türkiye gibi Suriye’ye komşu olan ülkelerin yöneticileri neden sessiz kalıyor? Aynı şekilde dünyanın en büyük Müslüman ülkesi olan Endonezya ordusunun başkumandanı nerede?

ولاَ تَحْسَبَنَّ اللَّهَ غَافِلاً عَمَّا يَعْمَلُ الظَّالِمُونَ إِنَّمَا يُؤَخِّرُهُمْ لِيَوْمٍ تَشْخَصُ فِيهِ الأَبْصَارُ  “Sakın Allah’ı, zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma; gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne kadar onları ertelemektedir.”^{[İbrahim 42]}

Halepli Müslümanlara yardım için özellikle bu ülke Müslümanlarını ellerinden geleni yapmaya davet ediyoruz. Suriye’de olan olaylar, dünya genelindeki Müslümanlar için Nübüvvet metodu üzere Hilafeti kurmanın zamanı geldiğini gösteriyor. Hilafet, Müslümanları gerçekten birleştirecek, cihat yoluyla Müslüman ülkeleri kurtaracak ve Suriye’de dâhil olmak üzere Müslümanları acımasız yöneticilerden koruyacaktır. Hilafet, İslam Şeriatını dakik bir şekilde uygulayacak ve böylece İslam, gerçekten âlemlere rahmet olacaktır. Bu nedenle Müslümanlar, Hilafeti yeniden kurmak için omuz omuza mücadeleye devam etmelidir.

Allah bize yeter. O ne güzel vekil, ne güzel Mevla ve ne güzel yardımcıdır.