Arap dışişleri bakanları, Kahire'de Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas'ın katılımıyla bir araya geldiler. Arap Birliği Konseyi adına Filistin sorunu ile ilgili "İsrail"in işgal politikasını sonlandırmak üzere Birleşmiş Milletlere bir karar tasarısı sunulması ve sorunun çözümüne ilişkin Arap Girişimine bağlı kalınmasını içeren bir dizi kararlar aldılar. Mescidi Aksa saldırıları sadece kınamakla yetinilirken bölgede çıkabilecek dini bir savaş tehlikesine karşılık da uyardılar. Ayrıca Konsey, 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan Filistin Devleti'nin uluslararası alanda tanınmasını sağlamak için ortak Arap Eylem Planı'nın devamı konusunda alınan karara da vurgu yaptı. Bu kararlar, Filistin sorununa yönelik politik ihanet içeren kararlardır. Bu kararlar, Arap hükümdarlarının Filistin'den, halkından ve onun kutsal yerlerinden vazgeçtiklerini, BM denilen uluslararası terör yuvasına onu altın tepside sunduklarını kesinkes teyit ederler. Filistin toprakları, insanları ve onun mukaddesatları Amerika ve Birleşmiş Milletler öncülüğünde Batı'nın himayesi altında işgalci Yahudilere provokasyon kokan savaşlar, anlaşmalar ve hain girişimler yoluyla teslim edildikten sonra kayıp üzere kayıp yaşayan Filistin sorunu neredeyse yok olmak üzeredir. Cumartesi günü yayınlanan Arap Birliği kararlarına bakıldığında şu hususlar görülür:

* Arap hükümdarlarının gündeminde ümmetin ordularını seferber etmek ya da Filistin'i, halkını ve Mescidi Aksa'yı kurtarmak için ordular ile sadece gözdağı vermek konusu ne mevcuttur, ne de böyle bir seçenek masaya yatırılmış değildir.

* Arap hükümdarlarının yakından uzaktan Filistin sorunu ile hiçbir ilişkisi yoktur. Aksine onlara göre Filistin sorunu uluslararası bir sorundur. Akıbeti de, işgali para, silah ve uluslararası kararlar yoluyla destekleyen Amerika'nın, Batı ülkeleri, Birleşmiş Milletler ve işgalci Yahudilerin eline terk edilmiştir. 

* Bu kararlar, Arap yöneticilerinin ve Filistin yönetiminin, 1948 yılında işgal edilen sınırlar üzerinde Yahudi işgalini tanıdıklarını ve onların tek isteklerinin, 1967 yılında işgal edilen ve yaklaşık Filistin topraklarının %20'ni oluşturan sınırlar içinde silahtan arındırılmış bir devlete sahip olmak olduklarını teyit eder.

* Arap yöneticileri ve Filistin yönetimi, mücrim Yahudi varlığından intikam almak ve Filistin'i kurtarmak için orduları harekete geçirmek yerine Gazze, Kudüs ve Filistin'in diğer tüm topraklarını sulayan şehitlerin temiz kanlarını, Filistin'in tamamını Yahudilere peşkeş çekmek ve suiistimal etsinler diye onu ümmetin düşmanlarına teslim etmek için bir araç olarak kullanmaktadırlar.

* Arap hükümdarları ve Filistin Yönetimi, dini savaşın patlak vermesinden korkuyorlar. Çünkü onlar, sorunun aslına rücu edeceğinin farkındalar. Filistin'in kutsal toprakları, İslam ümmetinin topraklarından ayrılmaz bir parçadır ve Kuran'ı Kerim'in nassı ile akide ile ilişkilidir.

سُبْحَانَ الَّذِي أَسْرَىٰ بِعَبْدِهِ لَيْلًا مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ إِلَى الْمَسْجِدِ الْأَقْصَى الَّذِي بَارَكْنَا حَوْلَهُ "Bir gece, kulunu Mescidi Haram'dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescidi-i Aksa'ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir." ^{[İsra 1]} Ki bu, tüm Filistin'i işgalci Yahudilerin pençesinden kurtarmak, Filistin'den ve bütün İslam ülkelerinden Batının kökünü kazımak için İslam ümmetinin ordularının hareket geçirilmesini gerektirir. Bu nedenle Arap Birliği Konseyi'nin mevcut ve önceki kararları, bize, bu Konsey'in ancak dalalet üzerinde ve her türlü iğrenç siyasi kötülükleri uygulamak için toplandığını gösterir. Onun için ümmet, bu yöneticilerin karşısında durmalı ve onları değiştirerek yerine Hilafet Devletini kurmalıdır. Hilafet, Filistin sorununu aslına iade edecek, tüm Filistin'i ve işgal edilen diğer tüm İslam ülkelerini kurtarmak ve sömürgeci Batının nüfuzunu ortadan kaldırmak için ümmeti ve onun ordularını seferber edecektir. O gün müminler Allah'ın zaferiyle sevinecekler.

يا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ
"Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasûlü'ne icabet edin." ^{[Enfal 24]}