حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Hollanda
Medya Bürosu
No: HL–BA–2020–MB–TR–03 |
H. 25 Cumâde’s Sânî 1441 M. Çarşamba, 19 Şubat 2020 |
Meclis Soruşturması; Müslüman Topluluğa Karşı Günümüzün Engizisyonudur
Geçtiğimiz birkaç yıl içinde Hollanda’da İslam karşıtı politikanın birçok yüzü olduğunu defalarca gördük. Ancak camiler ve İslami derneklerin dış finansmanı hakkında mecliste yapılan mini anket, İslam ile mücadelenin yeni bir kilometre taşını teşkil ediyor. İslami derneklerin (camiler dâhil) fonları soruşturuluyor. Kiliseler, sinagoglar, Hindu ve Budist tapınakları, diğer mabetler veya meditasyon bundan muaf tutuluyor. Hem de bu soruşturma yasal ve meşru temelde gerçekleşiyor. Soruşturmayı Hollanda’nın en yüksek organlarından birinin yürütmesi, ayrımcılığın zirvesidir. Dernek yöneticilerinin suçlular çetesi gibi aşağılayıcı bir şekilde kamuoyu önünde sorgulanması, bize modern engizisyon versiyonunu hatırlatıyor.
Yıllardır söylüyoruz, Hollanda, böl ve yönet anlamında İslam karşıtı tutarlı bir asimilasyon politikası yürütüyor. Zayıflatmak amacıyla Müslüman topluluk içinde çeşitli gruplar birbirlerine tutuşturuluyor. Basit bir ifadeyle, “iyi” Müslümana karşı “kötü” Müslüman.
Birçok Müslüman dernek (özellikle camiler), yıllardır bu tehdit karşısında kendilerini güvende hissediyorlar. Bu tehdidi kale almadıkları ve Müslümanları derinden etkileyen hassas apolitik (yani İslami apolitik) sosyal konulara karışmadıkları sürece “ılımlı” ve “iyi” Müslüman kategorisinde değerlendirileceklerini düşünüyorlar.
Bazıları bilinçli ya da bilinçsizce bu haksız politikayı yanlış argümanlarla haklı göstermeye çalışarak bu baskıcı politikanın bir uzantısı haline gelecek kadar ileri gittiler. Bazıları da Hristiyanların ve Yahudilerin camilerde hoş karşılanacağı, ama demokrasiye inanmayan ve oy kullanmayan Müslümanların hoş karşılanmayacağı bir Hollanda İslam’ı iddiasında bulundular. Fakat hoşgörüleri hatta hükümet ile yakın işbirliği içinde olmaları kendilerine fayda vermedi.
Parlamentoda gerçekleşen mini anket, “iyi” ile “kötü” Müslüman arasında hiçbir ayrım yapılmadığını bir kez daha doğruladı. Müslüman, Müslümandır. Müslüman topluluk olarak bunu fark etmediğimiz, payanda bulmak umuduyla sürekli taviz vermediğimiz ya da çıkarlarımızı savunabileceğimizi düşündüğümüz sürece, bu kısır döngüden asla kurtulamayacağız.
İslam’la mücadelenin sadece siyasette değil, aynı zamanda Hollanda toplumunda da zemin bulduğunu yeterince belirtmeliyiz. Pijl.nl’nin (Van Maurice de Hond) yaptığı son ankete göre, Hollandalıların yüzde 58’i, FVD, PVV veya FVD+PVV gibi açıkça İslam karşıtı partilerin bir hükümet kurulabileceklerini düşünüyor. VVD ve CDA için bu rakamlar, sırasıyla yüzde 66 ve yüzde59’dur. D66 seçmeninin üçte birinden fazlası bunda bir sakınca görmüyor. GroenLinks ve PvdA seçmenlerine göre bu oran yaklaşık yüzde 20.
Bu büyüyen İslam karşıtı duygular karşısında Müslüman topluluk olarak bölünmeyi göze alamayız. Birleşmeliyiz, taviz vermeden inanç ve tutumlarımızda göstereceğimiz sebat, bağlayıcı bir norm ve faktör olacaktır. Burada Müslümanlara önemli sorumluluklar düşüyor. Temsilcilerimizin doğru yolda yürüyüp yürümediklerini öğrenmek, gerekirse onları düzeltmek ya da değiştirmek için geleceği gözlemlemeliyiz.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Hollanda Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: +31 (0) 6 11 86 05 21 www.hizb-ut-tahrir.nl |
E-Mail: Okay.pala@hizb-ut-tahrir.nl |