24 Aralık 2015 Perşembe günü Hizb-ut Tahrir / Hollanda, Utrecht’te “Radikal laiklik ve İslam’a karşı karalama kampanyası” başlıklı bir panel düzenledi. Daha önce Amsterdam ve Lahey’de düzenlenen ve ulusal kampanyanın bir parçası olan bu panellerin ardından bu panel de Hollanda’daki Müslüman toplulukların yaşadığı sıkıntı ve önemli sorunları dile getirdi. Karşılıklı kaynaşmalar oldu ve ülkenin her köşesinden gelen Müslümanlar kendi aralarında ayaküstü sohbet yaptılar.

Panel iki oturumdan oluşuyordu ve konuşmalar öncesinde Kuran’dan bir aşır okundu. İlk konuşmayı yapan Haitham, yüzyıllar boyu süren fikirlerin çatışmasından bahsetti. Sonra bu çatışmaya ilişkin Peygamberlerin hayatlarından kıssalar sundu. Daha sonra günümüzden canlı örneklerle İslam’a karşı karalama kampanyasına değindi. Tarihsel bakış açısıyla geçtiğimiz yüzyılda Batılıların Müslüman ülkelere düzenlediği saldırıları ele aldı. Tarihsel yorum ve kontekst ile dinleyicilere bunları aktardı. Osmanlı Hilafetinin yıkılışı öncesinde Sykes-Picot anlaşması gibi tarihi olaylara vurgu yaptı. Konuşmasının sonunda, “Hindistan’ın bölünmesi”, “İsrail’in kurulması” Srebrenica, Myanmar ve Orta Afrika Cumhuriyeti’ndeki soykırımlar ve Suriye’deki mevcut çatışma gibi önemli tarihsel ve güncel olaylardan bahsetti.

İkinci konuşmayı Hizb-ut Tahrir / Hollanda Medya Temsilcisi Okay Pala yaptı. Müslüman topluluk olarak yaşamanın önemine ve güç birliğine vurgu yaptı. Aralarında görüş farklılığı olsa da zulüm söz konusu olduğunda hep birlikte göğüs germek gerektiğini, sadece kendi grup, örgüt veya partisi saldırıya uğradığında tepki vermenin doğru olmadığını belirtti. Bu arada sözde PPP yapısı altında Hollanda’da Müslüman topluluklara karşı izlenen politikayı özetledi: Baskı, Yasak ve Katılım. Huizen kasabasında tutuklanan cihat yolcularını, sözde “nefreti körükleyen imamları”, cami ve Müslüman dernekler üzerinde artan baskıyı bu politika temelinde ele aldı. Ayrıca artan baskının amacının Müslümanları çeşitli İslami değerlerden uzaklaştırmak için olduğunu açıkladı Bu hedefe ulaşmak için belli önemli kişiler üzerine odaklanıldı. Konuşmasını Müslüman topluluğu “vasat ümmet” olarak niteleyen Kuran ayetiyle kapattı ve ayetteki “vasat” sözcüğünün adaletli anlamına geldiğini söyledi. Bu açıklamasıyla aynen Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’eindirildiği gibi ödün vermeden İslam’ı insanlığa taşımak ve yaşamak gibi Müslümanların omuzlarına önemli bir sorumluluk yükledi.

Konuşmaların ardından konuşmacılar ile dinleyiciler arasında karşılıklı fikir alışverişinde bulunuldu. Kitap ve dergi satın alanlar da oldu. Hollanda’daki Müslüman topluluklar için çok yapıcı bir şekilde geçen panel, iman ve dostluk atmosferi içinde sona erdi.