27 Ağustos 2018 Pazartesi günü Devlet Başkanı Uhuru Kenyatta ile ABD’li mevkidaşı Donald Trump arasında Washington’da bir görüşme gerçekleşecek. Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders, Başkan Trump’ın iki ülke arasında ticareti geliştirmek, Somali ve Güney Sudan’daki istikrarsızlığa bir çözüm bulmak için Devlet Başkanı Kenyatta’yı Beyaz Saray’da ağırlayacağını söyledi. Ziyaret ile ilgili olarak Hizb-ut Tahrir / Kenya, şunları vurgular:

ABD Başkanı Donald Trump ile Kenya Devlet Başkanı Uhuru Kenyatta arasında Beyaz Saray’da yapılacak görüşmede, iki ülke arasında ticaret ve güvenlik alanında iş birliğini artırma konularının ele alınacak olması, Kenya’yı mahveden emperyalist politikaların devamı konusunda Uhuru yönetimi üzerindeki baskıyı artırmaktan başka bir şey değildir. Kenya ve Afrika’yı tahrip eden Amerika gibi Batılı güçlerle ticaret anlaşması yapmak, yoksulluk, açlık ve hastalık oranlarında büyük ölçüde artış görülecektir Serbest piyasa gibi ABD öncülüğünde uygulanan ticaret politikaları, ekonomik felaketlere yol açmıştır. Bugün Kenya’nın 5 trilyon KSH kamu borcu var. Özellikle Trump’ın Afrika politikası, Kenya dâhil Afrika’yı sömürme ve hegemonya kurma mantığını dayalı emperyalist çabaların bir devamıdır. Bu nedenle bu ziyaretin Kenya için bir kurtuluş olacağını sanmıyoruz. Çünkü ABD geçmişte Afrikalı işadamlarının çıkarlarına karşı hep yanlış tarafta yer almıştır.

Ülkede uzun süredir sürmekte olan istikrarsızlık ortamına çözüm bulma çabalarına gelince, Amerika’nın istikrarsızlık ve terörizmle mücadele gibi bir kaygısı yok. Zira küresel terörün en büyük finansörü ABD’dir. Selefleri gibi Trump yönetiminin de Afrika ve dünyanın diğer ülkelerine yaptığı emperyalist askeri müdahalelerde artış görülmektedir. Geçmiş yönetimlerden günümüze kadar yıllardır ABD yönetiminin, Afrika’da ve dünyada barışı ve güvenliği sağlamak için olumlu hiçbir girişimde bulunmadığı açık. Dahası terörizm bahanesiyle Amerika, Afrika’da pek çok ülkenin ordusundan faydalandı ve onları pençeleri altına aldı. Afrika pastasından daha büyük pay kapmak için İngiltere ve Fransa ile mücadele stratejisi gereği o ülkelerde askeri üsler kurdu.

Kenyatta’nın ABD ziyareti, Nijeryalı mevkidaşı Muhammadu Buhari’nin ABD ziyaretinden dört ay sonrasına rastlamaktadır. Onun için bu ziyaret, Kenyatta ve Buhari’nin İngiltere’nin sadık hizmetkârı olarak düşünüldüğünde, eski İngiliz sömürgelerini baştan çıkarma stratejisinin bir izdüşümü olduğu görülür. Kenya ve Nijerya, güvenlik ve terörle mücadele adına yürütülen vekâlet savaşlarında ABD’nin aktif ortakları olarak önemli bir rol oynamaktadır. Nijerya, Kuzey ve Sahel bölgesinde Boko Haram’la mücadele ederken, Kenya, ABD koordinasyonu altında fikri olarak içeride, askeri olarak da Somali’de “El Şebab” örgütü ile mücadele etmektedir. Kenya ve diğer ülkeleri, vekâlet savaşlarının tehlikelerine karşı uyarıyoruz.

Velhasıl Hizb-ut Tahrir / Kenya olarak biz bu ziyareti, ABD’nin eski İngiliz kolonileriyle güreşme, kaynaklarını sömürme, ülkeleri daha fazla kargaşa ve borca boğma yönünde atılmış bir adım olarak görüyoruz! Dahası aşırıcılık ve terörizmle mücadele bahanesiyle özellikle masum Müslümanların kanı akmaya devam edecektir. Nitekim yozlaşmış ve kindar laik kapitalist ideoloji ve onun kokuşmuş sistemlerden doğan ABD’nin güvenlik politikaları yüzünden Suriye, Yemen, Irak, Libya, Filistin ve diğer ülkelerde Müslüman kanları akmaktadır.