Kenya, yaklaşık 10 trilyon şilinlik birikmiş borcunu ödemek için çırpınırken, Başkan William Ruto tüm Kenyalıları vergilerini ödemeye çağırdı. Başkana göre, 2 trilyon şilin vergi toplanıyor ve gelecek yıl 3 trilyon vergi toplanılması hedefleniyor. Başkan, Kenyalıları, ülkenin borcunu kapatmaya ve ülkeyi borçtan kurtarmak için vergi ödemeyi alışkanlık haline getirmeye çağırdı. Şu anda hükümet, kredilerine 1 trilyon şilinden fazla ödeme yapıyor.

Hizb-ut Tahrir / Kenya aşağıdaki noktaları vurgulamak istiyor:

Dünyanın finans kurumlarından ve hükümetlerinden alınan ulusal borç her geçen yıl kabarıyor. Kenya’nın şu anda finansal ihtiyaçlarını karşılamak için 900 milyar şilin kredi alması gerekiyor ve bu geçici bir çözümdür. Bizi sadece aşağılayıcı koşullara maruz bırakmakla kalmayacak, aynı zamanda daha fazla borca girmemizi sağlayacak, iflasa yol açacak ve dolayısıyla zayıflatıcı sonuçlar doğuracaktır. Hükümetin IMF ve Dünya Bankası’nın tavsiye ettiği aşağılayıcı politikaları benimsemesinin, halka ekstra yük getirdiği açıktır.

Kapitalizmde devlet gelirinin tek ana kaynağı vergiler ve borçlanmadır. Tüketim ve gelir vergileri, sıradan vatandaşların günlük ekonomik faaliyetlerine yük olarak yansıyor. Çünkü bunlar, gerçekten de geçimlerinin temel unsurlarıdır. Tüm kapitalist rejimlerde olduğu gibi Kenya’da da vergilere dayalı bir sistem egemendir. Bu sistem, gelir sahibinin nerede ikamet ettiğine bakmaksızın tüm gelirlerden vergi alır. Görünüşe göre kapitalist bütçeler, harcamaların çoğunu vergi gelirlerinden sağlar, bütçe açığını kredi ve hibelerle telafi etmeye çalışır.

Hükümetin bu çabası, daha fazla kamu borcu yaratacak, dolayısıyla halkın sefaletine sefalet katacak, sürekli yoksulluk içinde yaşamalarını sağlayacaktır.

İslam, tek seçenektir, insanlığı bu sürekli ekonomik sefaletten ve başarısızlıklardan kurtaracaktır. Çünkü İslam, kamu mallarını kamunun hizmetine sunar. Bu özellik, öncelikle ana gelir kaynağı olarak vergileri ortadan kaldırır. Böylece tüketim ve gelirin sadece piyasa (arz ve talep) güçleri tarafından yönlendirilmesini sağlar.  Bu bağlamda Nübüvvet metodu üzere Hilafet Devletinin ekonomisi, Batılı güçlerin sömürgeci ekonomik bağlarından bağımsız tek ekonomidir.