حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Kenya
Medya Bürosu
No: KE–BA–2017–MB–TR–03 |
H. 27 Cumâde’s Sânî 1438 M. Pazar, 26 Mart 2017 |
Ey Devlet Başkanları! Siz Mülteci Krizini Çözemezsiniz, Sadece Hilafet, Uzun Vadeli Acil Çözüm Sunabilir
Hükümetler Arası Kalkınma Otoritesi (IGAD) üye ülkeleri Devlet Başkanları, mültecilerin durumunu görüşmek üzere Kenya’nın başkenti Nairobi’de bir zirve düzenlediler. Zirveye katılan uluslararası liderler ve ilgili kurumlar, Somalili mülteciler için “bölgesel kalıcı çözümü” desteklediler. Zirve, bir milyonu aşkın Somalili mültecinin Doğu ve Afrika Boynuzu bölgesinden özellikle yeni mülteci alımını durduran Kenya’ya iltica ettikleri bir zamana denk gelmektedir. Ayrıca Kenya, on binlerce Somalili mülteciye evsahipliği yapan ve dünyanın en büyük mülteci kampı olan Dadaab mülteci kampını kapatmayı planlıyor. Diğer taraftan binlerce Güney Sudan vatandaşı, kıtlık nedeniyle tüyler ürpertici koşullarda yaşamaktadır.
Hizb-ut Tahrir / Kenya olarak biz deriz ki: 1951 yılından bu yana Birleşmiş Milletler ve IGAD gibi kurumlar, mülteci sorununu çözmekte başarısız olmuşlardır. Aksine bu tür zirveler, adeta açıklama furyası ve ağlayıp sızlamalara dönüşmüştür. Mülteci konulu konferanslar, tam bir fiyaskodur. Nitekim BM Yüksek Komiserliği Zaid Ra’ad Hüseyin, mülteciler konusunda geçen yıl düzenlenen son zirvede şu sözleriyle açıkça bunu itiraf etmiştir: “Acı gerçek şu ki, büyük ölçüde başarısız olduğumuz için böyle bir zirve çağrısı yapılmıştır. Suriye halkının uzun süredir devam eden acılarını dindiremedik... Aynı sebepten dolayı kronik çatışma bölgelerindeki diğer insanların sorunlarını da çözemedik. Beşikten mezara kadar rezalet ve çaresizlikten ziyade çok daha iyi bir yaşamı hak eden milyonlarca mültecileri de yüzüstü bıraktık.”
Başarısızlığın temel nedeni, bencil çıkarlara dayalı çarpık kapitalist bakış açısıdır. Kapitalist bakış açısına göre maddi kazanç her şeyin önünde gelmektedir. Bu yüzden kategorik olarak diyoruz ki kapitalistler ve kurumlarından bu gibi insanlık felaketine çözümler sunması beklenmemektedir.
İstatistiklere göre bugün dünya çapında, 65 milyon mültecinin olduğu tahmin ediliyor. Bu, kapitalist devletlerin böyle zor durumda olan insanlara yaptığı kötülüğü ortaya koymaktadır. Bu gibi devletler, mültecilere yardım konusunu sivil toplum kuruluşlarına havale ederler! İşin acı veren tarafı ise, bu sivil toplum kuruluşları yöneticilere bağımlıdır. Yöneticiler ise yardımların kendi çıkarları doğrultusunda olmasını isterler.
Kapitalist yöneticiler özellikle batılı ülkeler, mültecilerin en büyük hissedarıdır. Siyasi ve ekonomik açıdan yeni sömürgecilik için dünya çapında savaş çıkaranların batılı ülkeler olduğu apaçık ortadadır. Afrika kıtasında Batı, kendi aralarında savaşmaları için ulusları birbirlerine kışkırtıyor. Böylece savaşlar nedeniyle insanlar mülteci durumuna düşüyor. Şimdi soruyoruz, “Bu savaş finansörleri nasıl mültecilere ilgi duyabilirler?”
Bu yüzden diyoruz ki Nübüvvet metodu üzere Hilafet Devletinde uygulanan İslam, mülteciler konusunu mükemmel şekilde çözebilir. Çünkü kapitalizmin aksine İslam’ın önceliği kazanç değil, insan hayatıdır. Hilafet, herhangi bir insanlık felaketini faydasız uzun zirveler yoluyla değil, İslam’ı uygulayarak çözer. 1492 yılında Halife Beyazıt, İspanya yönetimi tarafından sürgün edilen Yahudileri kurtarmak için bir gemi göndermiştir. Bu, Hilafetin uygulamalarından sadece biridir. Bugün dünyadaki felaketlerin nedeni Hilafetin yokluğudur. Hilafetin yeniden hayata dönüşü, dünyadaki tüm sorunlar için uzun vadeli bir çözümdür.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Kenya Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: |