Gelgitler ve saçma tartışmaların ardından Lübnan hükümeti, sahilde iki yeni atık merkezinin kurulmasıyla, kapatılan ve kapatılmasıyla da çöp krizinin patlak verdiği atık merkezinin yeniden açılmasıyla çöp krizinde bir çözüme ulaştı!

İktidar, çöp krizini uzun zaman öteledi ve insanların sinirlerini bozucu politikalar benimsedi. Sonra kötü de olsa insanlara rezalet çözümü kabul ettirmek için böyle bir çözüme vardı.

Lübnan yönetiminin insanların işlerine yaklaşımına aşına olanlar, onun al-ver kuralından hareket ettiğini açıkça görebilirler. Lübnan devleti, insanların işlerini değil, iktidar milislerinin işlerini gütmek için kurulmuştur. Herhangi bir sorunun çözümünde bu kural gözetiliyor. Çürük bahanelerle çözümler öteleniyor ya da reddediliyor. Örneğin yetkililer, çöp krizinde adem-i merkeziyetçilik kuralını reddettiler. Çöp toplama merkezleri yerine atık fabrikalarının kullanılmasına karşı çıktılar. İktidar, insanların belediye vergisi olarak ödedikleri paralardan hükümetin yararlanmasına olanak sağlayan merkezi çözüm kuralında ısrar etmektedir. Hatta şu anki başbakan Temam Sellam açıkça şöyle dedi: “Lübnan’daki sorun, politik atıklardan kaynaklanıyor.” ^{[25.8.2015 el-Cezire]}

Buna ek olarak Lübnan devleti, mezhepçilik temeline dayalıdır. Herhangi bir krizin çözümünde devlet, mezhepçilik kotası denklemini göz önünde bulunduruyor. Çöp krizinin çözümünde de devlet, bu gerçekten hareketle bir çözüm benimsemiştir. Benimsenen çözüm, etkili kişilerin çıkarınadır. Zira kar dağılımı mezhepçi liderlere bağlıdır.

Daha da kötüsü, onlar bu denklemi inkâr etmiyorlar. Bakanlardan biri, ülkeyi bu içler acısı duruma getiren nedenleri sıralarken şöyle dedi: “Kota, siyasi ve mali çıkarlar ve bazı şahısların tekelcilik üzerindeki ısrarlarıdır.” ^{[05.08.2015 ed-Diyar]}

Herhangi bir ülke, geri dönüşüm ve ayıklamak yöntemiyle atık sorununu kolayca çözebilir. Üzerinde bile düşünmeye gerek yok. Ama böyle bir çözüm belli ki Lübnanlı para babalarının çıkarına değil. Sekiz aydır Lübnan halkının yaşadığı çöp krizi, Lübnan devletinin başarısız bir devlet olduğunun izafi kanıtıdır. Başarısız devlet, insanlara doğru bakım haklarını garanti etmiyor. Kurulduğu, çevresi ve asli unsurundan koparıldığı günden beri başarısızlık bu devletin kaderidir. Elektrik, içme suyu, atık, iletişim ve tüm altyapı sorunları bile sağlıklı ve doğru bir şekilde çözülmemiştir. Çünkü bunlar bile mezhepçilik kotası kuralına takılıyor.

Lübnan halkı çok geç olmadan bütün Lübnan varlığı için doğru çözüm benimsemelidir. Lübnan, Müslüman bir ülkedir ve İslam dünyasının ayrılmaz bir parçasıdır. Onun için civar ülkelere yeniden ilhaktan başka çaresi yoktur. Eskiden olduğu gibi politik liderlik altında yeniden İslam dünyasının ayrılmaz parçası olmalıdır. Politik liderlik, içsel sorunlara belli mezhepçilik sorunu çerçevesinden değil, insani sorun çerçevesinden bakar. Bu politik liderlik, şuan Lübnan’da olduğu gibi kendini sorumluluk üstü görmez.