Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Dışişleri Bakanı, İslam düşmanlığı ile ünlü, hatta 2010 yılında Fransa sokaklarında namaz kılan Müslümanları “Nazi işgali” olarak niteleyen Fransa Cumhurbaşkanı adayı aşırı sağcı Marine Le Pen ile bir araya geldiler.

Dünya liderlerinden birçoğu Marine Le Pen ile görüşmekten imtina etmektedir. Ancak İslam’a ve Müslümanlara taşkınlık yapan, hatta Müslümanların kanı üzerinde dans eden Lübnan yönetimi Le Pen ile görüştü. Cumhurbaşkanı ile yaptığı görüşmenin ardından bir açıklama yapan Le Pen, “Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed, bugün huzur ve istikrarın en önemli unsurudur.”diye konuştu. Bütün Müslümanların duyguları ve onların pozisyonlarını hiçe sayan bu açıklamadan Lübnan hükümeti ve politikacıları hiç rahatsız olmadılar mı? Daha önce defalarca Marine Le Pen, “terörle”(İslam) mücadele eden her devlet, Fransa’nın müttefikidir şeklinde bir açıklama yapmıştı. Yoksa Lübnan hükümeti, “terör” bahanesiyle İslam karşıtı cephede mi yer alıyor?

Kulaklarımızı “ılımlı” söylem tantanası ile şişirenlerin, yarın Le Pen gibi “ılımlı olmayan” aşırı sağcı bir şahsiyet ile görüşmesi tam bir siyasi ahlaksızlıktır. Bu, fıkhı bir “küstahlık” mi? Ya da “yenilik ve modernlik” mi? Başbakana soruyoruz: Niye Le Pen ile görüştünüz? Neden Le Pen özellikle Lübnan’a geldi? Yoksa Başbakan ve Müftülük Fransa Cumhurbaşkanı adayının binek atı mı? Müslümanların temsilcisi olduğunu iddia edenlerin düşmanlara itaati yakışık almaz.

Kuşkusuz bu, Lübnan Müslümanlarına, hatta Allah ve Rasûlü’ne hakarettir.

وَمَن يَتَوَلَّهُم مِّنكُمْ فَإِنَّهُ مِنْهُمْ “Sizden kim onları dost edinirse şüphe yok ki o da, onlardandır.”^{[Maide 51]}