İşgal altındaki Kudüs kentinin doğusundaki Z’ayyem askeri kontrol noktasında görevli gaspçı Yahudi varlığı askerleri tarafından açılan ateş sonucu bir Filistinli genç kız hayatını kaybetti. Şehit genç kız, lise öğrencisiydi ve bıçaklama eylemi girişiminde bulunduğu iddiasıyla sırtında okul çantası olduğu bir anda infaz edildi. İşgal askerleri, ilk yardım ekiplerinin müdahalesine izin vermediler ve ölene kadar kanlar içinde öylece bıraktılar.

Bu cinayet, saldırı girişimi gibi çürük ve saçma bahanelerle yaşlı genç çoluk çocuk demeden Filistin halkını karşı terör ve vahşet estiren Yahudi varlığının katliam ve suçlar serisine eklenen başka bir suçtur. Ne insan hakları, çocuk ve kadın hakları savunucularından ne de İslam ülkelerindeki aşağılık rejimlerden hiçbir gürültü ve patırtı duymadık, görmedik. Daha on altı yaşında bile olmayan şehit Semah Mübarek’in (Allah rahmet eylesin) çantasında sadece kitap ve defterler vardı. Yüreğindeki imanı ve akidesi gereği peçeli yüzünü açmayı reddetmesi nedeniyle korkuya kapılan işgal askerleri şehidi katlettiler ve ölene kadar kanlar içinde öylece bıraktılar! Yayınlanan görüntülerde peçeli genç kızın askeri kontrol noktasına girdiği görülüyor. Peçesi dışında hiçbir suçu ve günahı olmaksızın sıfır mesafeden ateş eden işgal askerleri, içlerinden saldırı girişiminde bulunduğunu iddia ettiler! Bugün düne ne kadar da çok benziyor. Yıllar önce işgal askerleri, aynı sebep, aynı senaryo ve sahneden dolayı şehit Hüdeyl Haşlemon’u (Allah rahmet eylesin) katletmişlerdi!

Bu cinayetle eş zamanlı olarak Arap Birliği, 1948’deki Filistinlilerin haklarına tam destek veren, uluslararası toplumu, Birleşmiş Milletler’i ve İnsan Hakları Konseyi’ni sorumluluk üstlenmeye çağıran bir bildiri yayımladı! Yüzsüz ve uysal Filistin yönetiminden ne bir kınama ne de bir taziye dileği duymadık. Oysa bir yerleşimci ya da gaspçı bir Yahudi askeri öldürülse, saldırganı Yahudilere teslim etmedikçe rahat uyku uymaz... Yaptıkları şey ne kötü!

Ey mübarek ülke (Filistin) halkı!  Yahudilerin siyasi, ekonomik, sosyal, entelektüel ve kültürel planlarına uşaklık yapan bu yönetime daha ne kadar sessiz ve duyarsız kalacaksınız? Güdücü değil haraççı bu yönetime daha ne zamana kadar sessizliğe bürüneceksiniz! Bu ajan yönetim, Yahudilerin güvenlik şubesidir!

Doğru çözümü görme, Yahudilerin kökünü kazıma, toprakları ve onuru kurtarma zamanı daha gelmedi mi? Örgütlerden, konferanslardan, açıklamalardan, kukla hükümetlerden, ümmetin kaynakları ve zenginliklerini çok ucuza satan hain yöneticilerden fayda yok. İslami yönetim sistemi olan Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devleti ancak hakkı sahiplerine iade edebilir, kadınları, çocukları, yaşlıları ve gençleri koruyabilir. Hilafet, müminler hakkında zimmet ve ahit gözetmeyen her saldırgan ve zalime demir yumrukla haddini bildirecektir... Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

فَسَوْفَ يَأْتِي اللهُ بِقَوْمٍ يُحِبُهُمْ وَيُحِبُونَهُ أَذِلَةً عَلَى الْمُؤمِنِينَ أَعِزَةٍ عَلَى الكَافِرينَ يُجَاهِدُونَ فِي سَبِيلِ الله وَلا يَخَافُونَ لَوْمَةَ لائِمٍ ذَلِكّ فَضْلُ اللهِ يُؤتِيهِ مَنْ يَشَاءُ وَاللهُ وَاسِعٌ عَلِيمٌ “Allah öyle bir topluluk getirir ki, Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler. Onlar müminlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı güçlü ve onurludurlar. Allah yolunda cihat ederler. Hiçbir kınayıcının kınamasından korkmazlar. İşte bu, Allah’ın bir lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.” ^{[Maide 54]}