Arap yöneticilerinin, İslam’a, Müslümanlara, Müslümanların ilk kıblesine ve Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in İsrası’na karşı komplo kurmak için ayıplarını örttükleri son yaprak da düştü. Böylece 1967’de Hartum zirvesinde Arap yöneticilerinin aldığı ünlü “Hartum Hayırları” da (barışa, tanımaya ve müzakereye hayır) buharlaşmış oldu. “Varşova düğünü” tanıklarından Katar Dışişleri Bakanı ve eski Başbakan Hamad bin Casim, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Normalleşmeye ya da [İsrail] ile ilişki kurulmasına karşı değilim. Ancak ilişki Filistinlilerin hakları pahasına değil eşit olmalı.” ifadelerin kullandı.

Bu “kahpe” düğün ile Amerika, 15 Nisan 2018’de Suudi Arabistan’ın Dahran kentinde yapılan son zirvede “Amerikan’ın Kudüs’ü “İsrail”in başkenti olarak tanımasının hukuka aykırı ve yasadışıdır” ve Filistin, Arap halkının temel meselesidir diyerek halklarına ikiyüzlü davranan Arap yöneticilerin kahramanlık destanlarına son vermek istedi. Yahudi başbakanı Netanyahu’nun yanına oturan Yemeni Dışişleri Bakanı, pis katilin mikrofonu bozulunca ona kendi mikrofonunu uzattı ki küfrün elebaşı olan Amerika’nın düzenlediği kahpe düğün merasiminde sesini duyurabilsin.

Konferansta yaptığı konuşmada ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, İran’a var gücüyle abandı. Konferanstaki tüm katılımcıların Orta Doğu’daki en büyük tehdidin İran olduğu konusunda hem fikir olduklarını söyledi. Ve İran’ı bölgedeki terörün birinci sponsoru olarak nitelendirdi. ABD Dışişleri Bakanı Pompeo ise yaptığı konuşmada Orta Doğu’daki meydan okumalara karşı yeni bir işbirliği dönemi çağrısında bulundu ve hiçbir ülkenin tarafsız kalamayacağını söyledi.

Öte yandan Filistin davasında sergilediği ikiyüzlülük ve ticaretinden zerre kadar geri adım atmayan ve her yıl Ramazan ayının son cumasında içerikten yoksun konuşma “düğünü” düzenleyen İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, Aralık 2018’de Fransız Le Point dergisine verdiği demeçte, “Ülkesinin Yahudi varlığını haritadan sileceğini asla söylemediğini belirtti ve “Ne zaman (İsrail)i yok edeceğimizi söyledik? Bana bunu söyleyen bir İranlı yetkili gösterin. Hiç kimse böyle bir söylemde bulunmadı”dedi.

Kudüs Günü” Ramazani ve Zarif, İran’ın Yahudi varlığını yok etme kararlılığını yalanladılar. İran yöneticileri, Irak, Suriye ve Yemen’i kan gölüne çevirdiler, yakıp yıktılar. “Şii-Sünni” fitnesi yangınına benzin döktüler. Amerika bugün, İran tehdidiyle mücadele kılıfı altında Arap yöneticileri ile Yahudi liderleri arasındaki “kahpe düğünün” davetiyesini meşrulaştırmak için Şii Sünni çatışmasını bir maymuncuk olarak kullanıyor. Yahudi varlığı başbakanının YouTube’da yayınladığı bir videoda, BAE Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed ve Suudi Dışişleri Devlet Bakanı Adil El Cübeyr’in hazır bulunduğu bir toplantıda Bahreyn Dışişleri Bakanı Halid bin Ahmed El Halife, “Filistin-“İsrail” çatışmasının en önemli sorun olduğunu söyleyerek büyüdük. Şu veya bu şekilde bu sorun çözülmeli. Ancak son günlerde modern tarihimizin en tehlikeli ve en büyük meydan okuması olan İran Cumhuriyetinin tehdidini tanık oluyoruz.”dedi. ^{(Anadolu Ajansı)}

Ey Müslümanlar!

Yöneticilerinizin ihaneti, entrikası, ikiyüzlülüğü ve yedi kat öteden Âlemlerin Rabbinin kutsal kıldığı toprakla ticaretiyle karşı karşıyasınız. İslam bayrağını dalgalandıran bazı ahlaksız kimselerin işbirliğiyle yaptıkları pisliklerini gizliyorlar. Allah’ın ipine sımsıkı sarılmaya ve Şeriatın uygulanmasına çağıran herkese baskı yapıyorlar. İmam Tirmizi’nin Huzeyfe’den rivayet ettiğine Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

والَّذِي نَفْسِي بِيَدِهِ، لَتَأْمُرُنَّ بالْمَعْرُوفِ، ولَتَنْهَوُنَّ عَنِ المُنْكَرِ، أَوْ لَيُوشِكَنَّ اللَّه أَنْ يَبْعَثَ عَلَيْكُمْ عِقَاباً مِنْهُ، ثُمَّ تَدْعُونَهُ فَلا يُسْتَجابُ لَكُمْ “Vallahi! ya marufu emreder, münkerden nehyedersiniz ya da Allah katından size bir ceza gönderir de sonra O’na dua edersiniz ama size icabet edilmez”Allah size merhamet etsin, Allah’a, Elçisine ve size ihanet eden bu yöneticileri reddederek zimmetinizi temize çıkarın. Onlara engel olun. Allah’a isyan içerisindeki bir hayatta hayır yoktur.

Bilin ki Allah Subhânehu ve Teâlâ, mübarek Filistin topraklarını pis Yahudilerden, köleleri hain yöneticilerden, onların ihanetini meşrulaştıran kötü şeyhlerden ve münafık politikacılardan arındırma vaadini mutlaka gerçekleştirecektir...

وَقَضَيْنَا إِلَىٰ بَنِي إِسْرَائِيلَ فِي الْكِتَابِ لَتُفْسِدُنَّ فِي الْأَرْضِ مَرَّتَيْنِ وَلَتَعْلُنَّ عُلُوّاً كَبِيراً “Biz, Kitap’ta İsrail oğullarına: Sizler, yeryüzünde iki defa fesat çıkaracaksınız ve azgınlık derecesinde bir kibre kapılacaksınız, diye bildirdik.” ^{[İsra 4]}

فَإِذَا جَاءَ وَعْدُ الْآخِرَةِ لِيَسُوءُوا وُجُوهَكُمْ وَلِيَدْخُلُوا الْمَسْجِدَ كَمَا دَخَلُوهُ أَوَّلَ مَرَّةٍ وَلِيُتَبِّرُوا مَا عَلَوْا تَتْبِيراً“İki vaatten ikincisinin vakti gelince, yüzünüzü üzüntüye sokmaları, kötülük yapmaları, önceden Mescid’e girdikleri gibi girmeleri, ele geçirdikleri yerleri harap etmeleri için onları tekrar göndereceğiz.” ^{[İsra 7]}

Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafeti kurmak için Hizb-ut Tahrir ile birlikte çalışın. Hilafet, Yahudilere şeytanın ve onlara cürüm işleme imkânı veren Batılı liderlerin vesveselerini unutturacaktır. Umarız bu yakındır.