Avustralya asıllı cani Brenton Tarrant, Yeni Zelanda’nın Christchurch kentindeki Al Noor Camisine 15 Mart 2019 Cuma günü düzenlenen saldırıda korkunç bir katliam işledi. 41 Müslümanı şehit ederken, onlarcasını yaraladı. Ardından üç mil uzaklıktaki Linwood camisine geçerek katliamını sürdürdü. Her iki saldırıda toplam 50 Müslüman şehit oldu, 47 de yaralı var. Her iki katliam arasında 45 dakikalık bir süre olmasına rağmen güvenlik güçleri, ikinci katliamı işlemesine engel olmadılar!

Cani, başkalarına örnek olmak, Batıdaki Müslümanları katliamla korkutmak, Batı ülkelerini terk etmelerini sağlamak için 74 sayfalık bir manifesto yayınladı. Çocuklar, kadınlar ve yaşlılara merhamet etmedi, aralarında ayrım yapmadı… Manifestosundan belli olduğu gibi katliam, devam etmekte olan Haçlı Seferlerinin farklı bir versiyonudur.

Ama burada sorulması gereken soru şudur: Bu kasabın işlediği bu katliam burada duracak mı? Daha önce 1994’te Ramazan ayının ortasında sabah namazında “Doktor” Baruch Goldstein, İbrahimi Caminde 29 kişiyi öldürürken, 125 kişiyi de yaralamadı mı? Sırplar, Müslümanları korumakla sorumlu olan Birleşmiş Milletler’in gözleri önünde Srebrenitsa’da 8000’den fazla Müslümanı katletmedi mi? Keşmir, Orta Afrika ve Myanmar’da Müslümanlar benzer katliamlara maruz kalmadılar mı? Yoksa katliamlar, IŞİD ile mücadele bahanesiyle Suriye ve Irak’ta 32000 hava saldırısı düzenleyen uluslararası koalisyon liderleri ile duracak mı? Malum, hava saldırılarında binlerce sivil hayatını kaybetmiştir. Rusların işlediği katliamları saymıyoruz bile. En son İdlib’de sivillere yönelik hava saldırıları düzenledi. Yahudilere gelince, dün Gazze Şeridi’ne 100 hava saldırısı düzenlediler!

Evet, gerekçeler ve sloganlar ne olursa olsun Müslümanlara yönelik uluslararası komploların boyutu artık kimse için bir sır değil. Batılı liderler, Amerika’da Kızılderililere yapıldığı gibi Müslümanlara soykırım yapmayı amaçlayan ardışık saldırıları çoktan başlatmış durumdalar. Soykırım yapamadıklarında, Çinli yetkililerin Doğu Türkistan’da, Rus yetkililerin Rusya’da yaptıkları gibi Müslümanları korkutmak, uysallaştırmak ve zorla dinlerinden soyutlamak için çalışıyorlar.

Asıl suçlu, bu ya da şu kişi değil, halklarının kalbine nefret tohumları saçmak için İslam’ı ve Müslümanları şeytanlaştıran Batılı liderlerin izlediği politikalardır. Bu nefret, devlet ya da bireyler eliyle orada burada işlenen katliamlar şeklinde tezahür ediyor. Mevla Azze ve Celle bu canilerin gerçek kinini bize şöyle haber vermiştir:

وَلَا يَزَالُونَ يُقَاتِلُونَكُمْ حَتَّىٰ يَرُدُّوكُمْ عَن دِينِكُمْ إِنِ اسْتَطَاعُوا “Onlar, güç yetirebilseler, sizi dininizden döndürünceye kadar sizinle savaşmaya devam ederler.” ^{[Bakara 217]}

قَدْ بَدَتِ الْبَغْضَاءُ مِنْ أَفْوَاهِهِمْ وَمَا تُخْفِي صُدُورُهُمْ أَكْبَرُ “Onların kinleri konuşmalarından apaçık ortaya çıkmıştır. Kalplerinde gizledikleri ise daha büyüktür.” ^{[Ali İmran 118]} Allah Subhânehu ve Teâlâ, Müslümanların izzet ve itibarını korumanın, akan kanlarını durdurmanın ve onurlarını savunmanın yolunun “sadece ve sadece” Halifenin varlığı olduğunu açıkladı. Halife, düşmanların kalbine korku aşılayacak, İslam’a ve Müslümanlara saldırmaya yeltenenleri caydıracaktır.

وَأَعِدُّوا لَهُم مَّا اسْتَطَعْتُم مِّن قُوَّةٍ وَمِن رِّبَاطِ الْخَيْلِ تُرْهِبُونَ بِهِ عَدُوَّ اللَّهِ وَعَدُوَّكُمْ وَآخَرِينَ مِن دُونِهِمْ لَا تَعْلَمُونَهُمُ اللَّهُ يَعْلَمُهُمْ “Onlara karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve savaş atları hazırlayın. Onlarla Allah’ın düşmanını, sizin düşmanınızı ve bunlardan başka sizin bilmediğiniz fakat Allah’ın bildiği diğer düşmanları korkutursunuz.” ^{[Enfal 60]} Bu düşmanlar, yalnızca gücün dilinden anlar. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyuruyor:

إِنَّمَا الإِمَامُ جُنَّةٌ يُقَاتَلُ مِنْ وَرَائِهِ وَيُتَّقَى بِهِ“İmam ancak bir kalkandır. Arkasında savaşılır ve onunla korunulur.”

Ey Müslümanlar!İzzet, kurtuluş ve Rabbinizin rızasının yolu bellidir. Kanınızı, saygınlığınızı ancak dağınıklığınızı toplayan, gücünüzü birleştiren, düşmanınızı caydıran Hilafet Devleti koruyabilir. Hilafet, sizi çer çöplükten insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmet statüsüne yükseltecektir.

Allahım Yeni Zelanda ve diğer ülkelerde şehit düşen kardeşlerimize merhamet et, onları İlliyyin cennetine koy, en kısa zamanda Hilafet Devletinin kurulmasını bize nasip eyle. Şüphesiz Sen buna kadirsin.

Osman Bahhâş
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi Müdürü