Suudi hanedanı hükümdarları, Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın atalarına yönelik şu buyruğunu unutmuşlar:

فَلْيَعْبُدُوا رَبَّ هَٰذَا الْبَيْتِ * الَّذِي أَطْعَمَهُم مِّن جُوعٍ وَآمَنَهُم مِّنْ خَوْفٍ “Öyleyse kendilerini açken doyuran ve korku içindeyken güven veren bu Ev’in (Kabe’nin) Rabbine kulluk etsinler.”^{[Kureyş 3-4]} Onlar hakkında ve onlardan her türlü tuhaflıkları hala duyuyoruz. İslam’ın beşiği ve Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in mezarının bulunduğu ülkeyi yol bulabildiklerinde kâfir milletine açmak için hala ısrar ediyorlar...

Suud hanedanı hükümdarları, sömürgeci İngilizlerin çıkarı için Hilafet ile savaşmışlardır. Müslümanların petrolünü Batının elinde koz yapmışlardır. Ülkeyi Amerikan ordusu platformuna açtılar. İslam Adası’nı (Ceziretül İslam) ahlaksızlık ve yolsuzluk yönünden istila eden eğlence kurumunun çekirgelerini getirdiler. Yurtdışında İslam ümmetine verdikleri zarardan bahsetmiyorum bile...

Bugün kalplerini ve zihinlerini ele geçiren sömürgeci kâfir Batı uygarlığını güçlendirmek için şeytanlarının vesvesesinin yeni bir faslını sunuyorlar. Yaralı aslanı çevreleyen sırtlanlar gibi Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in şehrinin etrafında dolaşıyorlar... Suudi yetkililer, bir Amerikan dergisinin Medine’yi Münevvere’ye bağlı Ala bölgesinde yarı çıplak kadınların fotoğrafını çekmesine izin verdi!

Onların bu eylemi, bize Sultan Nureddin Zengi zamanında Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’i mezardan çıkarmaya çalışanları hatırlatıyor... 557 yılında Nureddin Zengi rüyasında defalarca Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in iki sarışın erkeğe işaret eder bir halde görür. “Bana yardım et. Beni bu ikisinden kurtar.” buyurur.Bunun üzerine Nureddin Zengi alelacele şehre yolculuk yapar ve konuyu araştırır. Nihayet Allah, Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in kabrini açma, naaşını çalma ve kâfirlere verme tuzağını ona ifşa eder. Nureddin Zengi, Allah’ın bunun için kendisini seçmiş olmasından dolayı ağlar. Ardından entrikacıları yok eder ve Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in kabrinin hendek ile korunması emrini verir... Ümmet hala (Allah rahmet eylesin) Nureddin Zengi’ye merhamet ediyor ve Allah’ın onu cennete koyacağını ümit ediyor.

Bugünse biz, Nureddin Zengi gibi Allah’ın dinine düşkün güç ve kuvvet ehline yönelik çağrımızı yeniliyoruz. Onlara hatırlatıyoruz, geçmişte Peygamber’i mezardan çıkarmaya çalışanlar bunu gizli ve saklı yapmışlardır. Bugünse Suud hanedanı hükümdarları, iğrençliklerini açıktan ve meydan okurcasına yapıyorlar!

Allah aşkına ey güç ve kuvvet ehli! Peygamberinizin mezarını kurtarın. Allah aşkına Medine’yi Münevverin yardımına koşun. İslam ümmetinin imdadına yetişin. Ruveybidaları ihanet tahtından indirmek ve Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafeti kurmak size bağlıdır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

إِنَّ فِي ذَلِكَ لَذِكْرَى لِمَن كَانَ لَهُ قَلْبٌ أَوْ أَلْقَى السَّمْعَ وَهُوَ شَهِيدٌ “Şüphesiz ki bunda kalbi olan yahut hazır bulunup kulak veren kimseler için bir öğüt vardır.”^{[Kâf 37]}