حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
No: HT–BA–2022–MB–TR–01 |
H. 28 Raceb 1443 M. Salı, 01 Mart 2022 |
Hilafet Erişilebilir Bir Meyvedir, O Meyveyi Devşirmek İçin Acele Edin Ey Müslümanlar!
Her yıl mazhar olduğumuz Recep ayı, Müslümanları mutlu eden birçok anı ihtiva ediyor. Recep ayı, İslam ümmetinin bu neslinin asla göz ardı edemeyeceği özel bir anı; 1342’de Recep ayında Hilafetin yıkılışının yıldönümünü barındırıyor. Hilafetin yıkılışı, bir felaketti. Bu felaket, geçen yüzyılda İslam ümmetinin başına gelen ardışık felaketlere kapı araladı. Mademki İslam ümmeti halen bu felaketin doğrudan sonuçlarını yaşıyor, o halde bu durum düzeltilinceye ve Müslümanlar bir devlete kavuşuncaya kadar bu yıldönümünü anmak kaçınılmazdır. Hilafet, Müslümanları düşmanların kötülüğünden korur, felaketlerin sıkıntısını giderir ve onları devletlerarasındaki statülerine yeniden kavuşturur.
Sömürgeci kâfir Batı, Müslümanlara ve ülkelerine hükmetmek için Hilafeti yıkılış entrikasından beri İslam ümmetini zulüm ve eziyetin en şiddetlisine duçar bırakmıştır. Öyle ki ümmetin durumu, eziyet odasında sorgu koltuğunda oturan kimsenin durumuna benziyor! Her türlü fiziksel eziyete uğradı. Çocukları öldürüldü, onuru çiğnendi, zenginlikleri yağmalandı, toprakları istila edildi, ülkesi parçalandı ve halkları arasında fitne ateşi tutuşturuldu. Çeşitli manevi eziyetlere de maruz kaldı. İslam Şeriatı hükümleri eleştirildi, Peygamberimiz SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e hakaret edildi, İslam Şeriatının saflığı ve iffeti ayıplandı, itibarı aşağılandı, suçlu ve haydut insan iblisleri bile İslam ümmetine göz dikti. Bugün dünyanın dört bir yanında Müslüman çocukları kaçırılıyor, eziyet görüyor, esir alınıyor, kayboluyor, öldürülüyor, açlık ve vurdumduymazlığa maruz kalıyor. Çünkü bu masum kuşların ve savunmasız ailelerin yardımcısı olacak bir İmam yok. İmam, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in Halifesi olacak, ümmetin erkeklerini ve cesaretini birleştirecek, öfkelerini zalim suçlulara yönlendirecek, onlara şeytanın vesveselerini unutturacaktır. Ebu Hurayra’dan rivayet edildiğine göre Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
إِنَّمَا الإِمَامُ جُنَّةٌ يُقَاتَلُ مِنْ وَرَائِهِ وَيُتَّقَى بِهِ “İmam ancak bir kalkandır. Arkasında savaşılır ve onunla korunulur.”
İslam ümmetinin ardışık devrimleri, fırsat kolladıklarını ve fırsatları kaçırmadıklarını kanıtladı. Yeteneklerine güvenen ve çıkarlarını benimseyen biri ön plana çıkarsa, ona kalbinin meyvesini verir, etrafında kenetlenir, çalınan otoritesini geri almak için birlikte mücadele eder. Düşmanlarından bile İslam ümmetinin durumunu bilenler, başarılı olmasa dahi her kurtuluş girişiminden sonra Batı ve ajanlarına olan kininin çığ gibi büyüdüğünü ve Batının etkisini ülkesinden kazımak için birilerine ihtiyaç duyduğunu layıkıyla bilirler. Dolayısıyla bugün ümmet, zincirlerini kırmak için savaşmakta, öfkeden dişlerini gıcırdatmakta, celladının gözünün içine bakmakta, kötü akıbetle tehdit etmektedir. Daha da önemlisi ümmet, Hilafeti İslam’ın getirdiği bir sistem olarak benimsemiş ve bu sisteme aykırı her şey haram olarak görmektedir.
Bugün İslam ümmeti, Batı ve uygarlığı ile apaçık bir çatışma içindedir. İslam ümmeti, Müslüman ülkelerdeki Arap baharı ile sömürgeci koşulları tersine çevirmeye çalıştı. Batı, bu devrimleri demir ve ateşle bastırdı, geçici çözümler üretti. Müslümanların göç ettiği Batı ülkelerinde, genelde Müslüman topluluklar, özelde aileler Batı uygarlığına, barındırdığı küfür, yozlaşma ve ahlaksızlığa entegrasyonu reddettiği için Batı çılgına döndü, dişlerini gösterdi, iflasını ve Müslümanlardan ümitsizliğini ortaya koyan bir eylemde bulundu. Müslüman ve Batı ülkelerinde, açıkça kamuoyu ile çatışan kararlar almak mecburiyetinde kalsa bile, Müslümanlara zorla laik inancı ve yaşamı dayatmaya kalktı. ABD Başkanı, Amerikalıları ve dünyayı Müslümanlara karşı kışkırttı. Fransa cumhurbaşkanı, Fransa’daki Müslüman ailelerin özel hayatlarına müdahale etti. İskandinav hükümetleri, Müslüman çocukları ailelerinden söküp aldı, çocukları kaçırdı. Suud Hanedanı yöneticileri, âlimleri hapse attı. Daha sonra kadın ve erkek ahlaksız dansçılara Harameyn topraklarını açtı. Onları, Arap Körfezi ülkelerinin mübarek toprak Filistin gaspçısı Yahudi varlığıyla ilişkileri normalleştirme duyurusu izledi. Tüm bunlar, Batının iflas ettiğini, debelendiğini, İslam ümmetini uygarlığına asimile edemediğini ve boyun eğdiremediğini kanıtlıyor.
Ümmetin bu eylemi, siyaset koridorlarındaki zehirli projelere, al ve iste yaklaşımlarına aldanmayacağı, Allah’ın gazabıyla, dünya ve ahiret hüsranıyla biten Makyavelci mantığın tuzaklarına düşmeyeceği anlamına gelmez. Ümmeti bu tuzaklardan veya ajanlara olan güveninden ancak ona hitap edebilen, öğütlerini ve şahsiyetlerini dinlediği samimi insanlar kurtarabilir. Günümüzde bunlar, samimi kamuoyunu üreticileridir. Bu kimseleri, komploları ifşa etmekten çekinmemeleri, ümmeti ajanların ve hainlerin peşine takmamaları, varlık yokluk meselesinden saptırmamaları konusunda uyarıyoruz.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi olarak biz, gazetecilere, medya kuruluşlarına özellikle samimi olanlarına ve İslam ümmetini yaşadığı zilletten kurtarmak isteyenlere, hakkın yardımcıları ve iyilik meşalesi olmak, Nübüvvet metodu üzere Hilafet çağrısı kampanyasının faaliyetlerini canlı yayınlamak için çağrıda bulunuyoruz.
Güç ve kuvvet ehli ise, ümmet ile Nübüvvet metodu üzere Hilafetin kurulması arasında duran en son kişilerdir. Ümmet, birliğe, Hilafete, yapıya ve seferberliğe hazır. Tek eksiği, İslam’ın emanının olduğu, dayanak edinilen ve oradan dünyanın geri kalanına hareket edilen noktayı sağlayacak kişilerin varlığıdır. Bu ise ancak hainlerin ve ajanların elinden iktidar dizginlerini alıp İslam ümmetine iade eden kimselerin yardımıyla gerçekleşebilir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
وَالَّذِينَ آوَواْ وَّنَصَرُواْ أُوْلَئِكَ هُمُ الْمُؤْمِنُونَ حَقّاً “Ve (muhacirleri) barındırıp (onlara) yardım edenler var ya; işte onlar gerçek müminlerdir.”[Enfal 74]
Mühendis Selâhaddin Adada
حزب التحرير
Hizb ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi Müdürü
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 www.hizb-ut-tahrir.info |
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info |