Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi

No: HTu2013BAu20132014u2013MMBu2013TRu2013010 H. 23 Rabi’-ul Âhir 1435
M. Pazar, 23 Şubat 2014

Basın Açıklaması Afganistan'ın Ceza Muhakemesi Taslağı Fiyaskodur ve Kadın Haklarının Parlamenter Sistem Altında Korunamayacağının Başka Bir Kanıtıdır

Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid Karzai, 17 Şubat Pazartesi günü Afgan parlamentosu tarafından kabul edilen ve yeni Ceza Muhakemesi Kanununa dâhil edilmesi planlanan bir yasayı veto etti. Bazı aktivistler, yakın akrabaların tanıklıklarını reddettiği için bu yeni yasanın aile içi şiddeti, zorla evliliği, eziyet ve şikâyetleri önleyeceğini düşünüyorlardı. Dolayısıyla kötü niyetli kocalara veya yakın akrabalara karşı kovuşturmaların azalmasına yol açacaktı. Beklenildiği gibi, Avrupa Birliği ve Batılı ülkeler içeriği konusunda anlaşmazlıklara ve farklı yorumlara yol açacağı için kapalı ifadeler içeren bu yasayı kınayan açıklamalar yaptılar. Ancak laik kadınlar, aktivistler ve politikacılar, Afgan parlamentosundaki bu utanç verici oturumu bir korku algısı oluşturmak için fırsat bilerek istismar ettiler. Sanki ortada kazanımlar varmış gibi 12 yıl boyunca Afgan kadınlarının Batı işgali altında zorla elde ettikleri sözde kazanımların yok olacağının kamuoyunu yaptılar. Bu konu ile ilgili olarak biz şu noktaları değinmekte faydanın olacağını düşünüyoruz:

1- Afgan kadınları, Afgan topraklarından Batı güçlerinin tamamen çekilmesinden korkmamalıdır. Aksine desteklemeleri gerekir. Askeri işgal ölüm, yıkım, yaralanma, sürgün, binlerce kadın ve çocuğun evlerinin tarumar edilmesidir. Yanı sıra sayısız baskınlar sırasında evlerin haysiyetinin ve onurlarının ayaklar altına alınmasıdır. Bu nefret dolu işgal, aşırı yoksulluk, güvensizlik ve hukuksuzluktan başka bir miras geride bırakmadı. Hâlâ da hayatlarını tehdit etmektedir.

2- Batı işgali altında Afgan kadınların 12 yıl boyunca gerçek kazanımlar elde ettiler düşüncesi, saçma olduğu kadar yanıltmacadır. Parlamentoda kadın sayısının arttırılması ve okullardaki kız çocuklarının sayısında hafif artış olması, Afgan kadınlarının karşılaştığı vakanın acı bir gerçeğidir. Kadına Karşı Şiddeti Önleme Yasası ve CEDAW Anlaşması, Kadınlar için Ulusal Eylem Planı, tüm bunlar yüksek düzeydeki şiddetin, adam kaçırmanın, tecavüzün, toplumu sarsan zorla evlilikler gibi İslami olmayan aşiret adetlerin çözümünde alınan başarısız önlemler ve girişimlerdir. Ayrıca Afganistan, dünyada anne ve çocuk ölüm oranlarının en yüksek olduğu ikinci ülke olarak kabul edilir. Kadınlar arasında okuma yazma oranı yaklaşık %14'tür. Afgan kadınlarının yaşadığı ve olağan hale geldiği bu kalıcı cehennem, Batılı sömürgeci güçlerin, ulusların işlerine müdahale etmelerinin bir sonucudur.

3- Afgan kadınları Hanif İslami yönetimden hiç bir şekilde korkmamalıdır. Aksine asıl tehlike, laik sistemdir. Aslında bu ceza yasası, başlı başına parlamenter sistemde var olan kaosun yapısını göstermektedir. Laikler bile bu yasaya karşı çıktılar. Diğer yandan Allah Subhânehu ve Teâlâ'dan olmayan insan yapımı aynı sistemi törenlerle kutlaya biliyorlar. Bu ülkeyi yönetenlerin kaprislerine göre kadınlara baskı uygulayan yasalara kapı aralayan da bu sistemin ta kendisidir. Bu insan yapımı sistem ışığında sabit doğru yasaların yokluğu, karışıklık ve belirsizlik anlamına gelir. Her zaman adalet ve kadın hakları çiğnenecektir. Çünkü kadınlar, bu yöneticilerin çarpık dikte ve insafı altındadırlar.

4- Hilafet Devleti aracılığıyla İslam'ın hükümlerinin tam ve kapsamlı olarak uygulanması, adaletin uygulanmasının güvencesidir. Yanı sıra eğitim, siyaset ve ekonomide Allah Subhânehu ve Teâlâ tarafından onaylanan kadınların haklarının korunmasını temin eder. Çünkü İslam'ın bütün kanun ve yasaları sabittir. Aciz ve yetersiz insan aklından çıkmış değillerdir. Bunlar yaratılanı en iyi bilen Allah'ın katından indirilmişlerdir. Onlarda ne bir çelişki ne de bir karışıklık yoktur. İslam'ın adaletine bir örnek olarak Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor: يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا كُونُوا قَوَّامِينَ بِالْقِسْطِ شُهَدَاءَ لِلَّهِ وَلَوْ عَلَىٰ أَنفُسِكُمْ أَوِ الْوَالِدَيْنِ وَالْأَقْرَ‌بِينَ إِن يَكُنْ غَنِيًّا أَوْ فَقِيرً‌ا "Ey iman edenler! Kendiniz, ana babanız ve en yakınlarınızın aleyhine de olsa, Allah için şahitlik yaparak adaleti titizlikle ayakta tutan kimseler olun. (Şahitlik ettikleriniz) zengin veya fakir de olsalar (adaletten ayrılmayın)" [Nisa 135]

Ayrıca Afgan toplumunda saf ve net İslami değerleri yeniden canlandırmak, kadınların saygınlığını ve onurlarını korur. İslami yönetim ile yanlış kabile alışkanlıkları da sona erecektir. Biz, Afgan kadınlarını Allah Subhânehu ve Teâlâ tarafından ortaya konulan bu sistemi kurmak için aktif olarak çalışmaya katılmalarına davet ediyoruz.


Dr. Nesrin Nevaz
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Bürosu Üyesi

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan
Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43
www.hizb-ut-tahrir.info
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER