13 Kasım 2015 Cuma gecesi, Fransa’nın başkenti Paris’te meydana gelen bir dizi eşgüdümlü silahlı saldırı,patlama ve rehin olayları sonrasında IŞİD’e ait web sitelerikapatmak amacıyla dünya çapında küresel bir kampanya başlatıldı. İslami siyasi bir parti olan ve izlediği şeri metoda aykırı olduğu için silahlı eylemi benimsemeyen Hizb-ut Tahrir’in resmi web siteleri de bu kampanyayadâhil edildi.Hizb-ut Tahrir, art arda, hem de birçok yerde IŞİD’in metot ve yaklaşımını kabul etmediğini defaatla söylediği halde Hizbin siteleri silahlı örgütler listesi kapsamına alınmıştır. Hizbin, IŞİD ile herhangi bir örgütsel bağı yoktur.Ancak İslam’a ve Müslümanlara karşı ilan edilen savaş kapsamında bazı uluslararası kesimler, bununla Hizb-ut Tahrir ile mücadeleyi amaçlıyorlar.

Facebook yönetimi, 01 Aralık 2015 Salı günü saat tam dörtteHizb-ut Tahrir’in Emiri Celil Âlim Ata ibn Halil Ebu Raşta’nın Facebook sayfasını kapattı. Hâlbuki sayfa, canlı ve çok aktifti. Beğeni oranı çok yüksekti. Hizbin Emirine, bilgisine ve üstün görüşüne olan güvenden dolayı kendisine çok sayıda ve çeşitli [siyasi, entelektüel ve fıkhi] sorular soruluyor, ya da beğeni, katılım ve yorumlar yapılıyordu. Beğeni sayısı 263,500 kişiyi geçmişti.Bundandolayı zalimlerin uykuları kaçtı. Uykuları kaçtığı için İslam’a ve davet taşıyıcılarına karşı kin ve nefret söylemi kullanmaya başladılar. Bu yüzden Hizbin Emirinin Facebook sayfasına karşı yaklaşık 10 gündür yorulmadan usanmadan kesintisiz örgütlü ve şiddetli bir kampanya yürüttüler. Ardından biz, Facebook yönetimine, sayfanın kapatılmasına itiraz eden bir mesaj gönderdik. Mesajda sayfanın kapatılma gerekçesini gösteren bir nedenin kesinlikle tarafımıza ulaşmadığınıbelirttik. Ancak Facebook yönetimi, bizim bu mesajımıza yanıt vermedi. Aksine sayfanın kapalı kalmasında ısrar etti. Yönetimin bu hareketi, sayfanın keyfi bir şekilde kapatıldığını, İslam’a ve Müslümanlara kumpas dışında hiç bir geçerli neden olmadığını gösterir.

Bu tertemiz sayfayı kapatmak, İslam ve Müslümanlardan nefret eden Haçlı kâfir zihniyet ve savaşının bir parçasıdır. Çünkü sayfa,Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’eindirildiği gibi İslam’ı tertemiz ve berrak bir şekilde sunmaktadır. Ayrıca sayfa, doğru ve net siyasi görüşleriümmetle paylaşmaktadır. Bu görüşler, Müslümanların yön belirleyici pusulası mesabesindedir. Dost kim, düşman kim, kim Müslümanların çıkarı için çalışıyor kim de onların başına felaket gelmesi için çırpınıyor yönünde yol göstermektedir.

Kuşkusuz kâfir Batı, bu temiz davete karşı tuzak kuruyor. Nurunu söndürebileceğini ve insanları ondan soğutabileceğini sanıyor. Davet yüzünden uykularıkaçan, karabasan gibi üzerine çöken ve ikilem içinde kalan kâfir Batı, bütün silahlarını çekerek sömürgeci zihniyetin aklına gelen tüm yöntem ve araçları kullandı. İslam ve Müslümanlar ile savaşmak içintüm ajan ve paralı askerlerini seferber etti. Çünkü berrak ve tertemiz hak kelimesinden korkutuyor, ürküyor ve uykuları kaçırıyor.Dolayısıyla bazı istihbarat teşkilatları aracılığıyla böyle iğrenç bir kampanya başlattı. Daha doğrusu bu samimi sayfayı kapatmak ve hakkın sesini susturmak için şiddetli Haçlı seferleri başlattı. Ama heyhat heyhat. Kim Allah’ın nurunu söndürebilir? Hakkın sesini susturabilir?

يُرِيدُونَ أَن يُطْفِؤُواْ نُورَ اللَّهِ بِأَفْوَاهِهِمْ وَيَأْبَى اللَّهُ إِلاَّ أَن يُتِمَّ نُورَهُ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ هُوَ الَّذِي أَرْسَلَ رَسُولَهُ بِالْهُدَى وَدِينِ الْحَقِّ لِيُظْهِرَهُ عَلَى الدِّينِ كُلِّهِ وَلَوْ كَرِهَ الْمُشْرِكُونَ “Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Oysa kâfirler hoşlanmasalar da Allah, nurunu tamamlamaktan başka bir şeye razı olmaz. O, Allah’a ortak koşanlar hoşlanmasalar bile dinini, bütün dinlere üstün kılmak için, peygamberini hidayetle ve hak dinle gönderendir.” ^{[Tevbe 32-33]}