حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
No: HT–BA–2017–MB–TR–33 |
H. 29 Zilka’de 1438 M. Pazartesi, 21 Ağustos 2017 |
Basın Açıklaması
وَاللَّهُ مُتِمُّ نُورِهِ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ
“Ve Allah, kâfirler kerih görseler bile nurunu tamamlayacaktır.” [Saff 8]
YouTube yönetimi, İslam’a ve Nübüvvet metodu üzere Hilafet Devletini kurarak İslami hayatı yeniden başlatmak için çalışanlara karşı yürütülen acımasız küresel kampanya kapsamında Hizbin internette yayın yapan kanallarını kapattı. Yalnızca geçen ay, binlerce kayıt içeren dört büyük kanalımız kapatılmıştır:
-20.7.2017’de Hizb-ut Tahrir / Filistin Medya Bürosu kanalı kapatıldı. Kanal, on yıldan fazladır verilen emek ve çabaları içeriyordu.
-10.8.2017’de Hizb-ut Tahrir / Suriye Medya Bürosu kanalı kapatıldı.
-12.8.2017’de Ümmetin Minberi kanalı kapatıldı.
-16.08.2017’de Hizb-ut Tahrir Medya sitesi kapatıldı. Kanal, Merkezi Medya Bürosunun en eski ve Merkezi Medya Bürosunun tüm kayıtlarını içeren bir kanaldı!
Bu adımlar, kâfirlerce ifade özgürlüğünün saygın ve kutsal olduğu iddialarının sahte olduğunu gösterir. Ayrıca onların ikiyüzlülüğünü ve şakşakçılığını yaptıkları demokratik ideolojinin insanlık için en ideal ideoloji olduğu safsatasının büyük bir yalan olduğunu ortaya çıkarır. Oysa demokrasi, örümcek ağından daha zayıftır.
Herkes bilir ki başta Amerika olmak üzere Batılı ülkeler, insanlık tarihinde gelmiş geçmiş devlet ya da imparatorluğun sahip olmadığı fiziksel güç sebeplerine maliktir. Bu fiziksel güç sebeplerini saymaya ne hacet var. Ancak YouTube yönetiminin Hizb-ut Tahrir’e bağlı medya kanallarına savaş açması:
1- Hizb-ut Tahrir’in dillendirdiği hak davanın, onların “akıllı akılsız” füze ve bombalarından, dünyamızı çepeçevre kuşatan uydularından çok daha güçlü olduğunun ikrarı mesabesindedir.
بَلْ نَقْذِفُ بِالْحَقِّ عَلَى الْبَاطِلِ فَيَدْمَغُهُ فَإِذَا هُوَ زَاهِقٌ“Bilakis biz, hakkı bâtılın tepesine bindiririz de o, bâtılın işini bitirir. Bir de bakarsınız ki, bâtıl yok olup gitmiştir.” [Enbiya 18]
2- Demokrasilerinin kâğıttan kaplan olduğunun kabulüdür. Zavallı demokrasileri, burhana burhanla karşılık veremeyince, hakkın sesini diri diri toprağa gömmek için komik ve umutsuzca bir girişimle baskıcı diktatörlük yöntemlerine başvuruyor. Biraz akıllı ve anlayış sahibi olsalardı ya da küçücük bir delil ve burhanları olsaydı, entelektüel münazara davetimizi kabul ederlerdi. Ancak ne var ki bu gibi adımları ile peşinen mağlubiyetlerini kabul etmiş oldular. Eğer böyle olmasaydı, o halde bize demokrasilerinin Stalin, Winston Churchill, Bush, Tony Blair ve benzerleri gibi azılı suçluların demokrasilerinden farklı olduğunu söylesinler!
3- İslam’a ve Müslümanlara karşı nefislerindeki gömülü kini, Batı ve İslam ülkelerindeki kuklalarının önderliğinde İslam’a ve Hizb-ut Tahrir’e karşı her düzeyde, en önemlisi de alternatif medyaya yönelik yürütülen sömürge savaşını deşifre eder. Hizb, Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın vaadi ve Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesi Nübüvvet metodu üzere Hilafet Devletini kurarak İslami hayatı yeniden başlatmak için gecesini gündüzüne katan gençlerine yalan söylemeyen bir liderdir.
Davetimiz onların uykularını kaçırdığı için Allah’a hamdolsun mutlu ve sevinçliyiz. Bütün ümmete temin ederiz ki, YouTube yönetiminin saniyeler içinde sildiği Hizbin on yıllık siyasi faaliyet ve aktivite kayıtları, devasa çalışması, ümmetin hafızasında mahfur ve derinliklerinde mahfuzdur. Dolayısıyla İslam düşmanları kinlerinden gebersinler. Müslümanlar da sevinsinler. Biz verdiğimiz sözde devam edeceğiz. Entrikacıların entrikası ve kindarların kini bize asla zarar veremez. Onların darbe ve eziyetleri, gayretleri bilemek ve yüceler yücesine doğru sabit adımlarla ilerleme yolunda bizim için bir motivasyon olacaktır. Kâfirler ve uşakları hoşlanmasa da biz, Allah’ın izniyle yakında yine döneceğiz ve uygun gördüğümüz üslup ve yöntemle kayıtlarımızı yeniden yayınlayacağız.
Umarız Allah Subhânehu ve Teâlâ, kâfirler ve onların İslam ülkesindeki mevcut maşalarının tuzaklarına rağmen dinine yardım ve kelimesini yüceltmek uğrunda itaatlerimizi kabul, amellerimizi de makbul eyler. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:
يُرِيدُونَ أَن يُطْفِؤُواْ نُورَ اللّهِ بِأَفْوَاهِهِمْ وَيَأْبَى اللّهُ إِلاَّ أَن يُتِمَّ نُورَهُ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ هُوَ الَّذِي أَرْسَلَ رَسُولَهُ بِالْهُدَى وَدِينِ الْحَقِّ لِيُظْهِرَهُ عَلَى الدِّينِ كُلِّهِ وَلَوْ كَرِهَ الْمُشْرِكُونَ“Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Oysa kâfirler hoşlanmasalar da Allah, nurunu tamamlamaktan başka bir şeye razı olmaz. O, Allah’a ortak koşanlar hoşlanmasalar bile dinini, bütün dinlere üstün kılmak için, peygamberini hidayetle ve hak dinle gönderendir.” [Tevbe 32-33]
Osman Bahhâş
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Bürosu Müdürü
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 www.hizb-ut-tahrir.info |
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info |