Pazar, 27 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/29
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi

No: HTu2013BAu20132010u2013MMBu2013TRu20130015 H. 16 Zilhicce 1431
M. Pazartesi, 22 Kasım 2010

-Basın Açıklaması- Lizbon'daki NATO Zirvesi, Müslümanlara Baskı Yapma ve Raşidi Hilafet Devleti'nin Geri Dönüşünü Engelleme Hususunda Doğu-Batı Koalisyonunu Güçlendirmektedir

Zirvenin akabinde düzenlenen kısa basın toplantısında NATO Genel Sekreteri Rasmusen ile Afganistan Devlet Başkanı Karzai, Afganistan'daki Batılı işgali görünür gelecekte pekiştiren yeni bir stratejik anlaşma ve uzun erimli bir ortaklık anlaşması imzaladılar. Nitekim Rasmusen, bunu şu sözleriyle açıkladı: "Afgan halkının kendi vatanın efendisi olacağı bir süreç başlattık ve muharip misyonumuz bittikten sonra bile devam edecek uzun erimli bir ortaklık üzerinde (Karzai) ile anlaştık."

Bilindiği üzere Lizbon zirvesi, savaş ekipmanlarının demir yolları aracılığı ile Rus toprakları üzerinden Afganistan'daki NATO güçlerine transfer edilmesi sürecinin genişletilmesi üzerinde Rusya ile yapılan bir anlaşma ile sonuçlanmıştır. Nitekim Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Banki Moon, zirvede yaptığı konuşmasında Birleşmiş Milletlerinin Afganistan'daki sözde barışın gerçekleşmesi çabalarına dönük desteğinin süreceğini vurgulayarak NATO'nun Rusya ile koalisyonunu tebrik etmede gecikmedi.

Bizler Hizb-ut Tahrir olarak aşağıdaki hakikatleri açıklamak isteriz:

1. Bu açıklamalar, sadece İslam'a ve Müslümanlara düşmanlıkta birleşen Birleşmiş Milletler Örgütü de dahil Batı-Rus koalisyonunun gerçeğini açıkça ifşa etmektedir. Zira bu koalisyon, İslam'ın yönetime geri gelmesini, Müslümanların dinlerinin hükümlerine ve Rablerinin şeriatına göre yaşamasını engellemek için çalışmaktadır.

2. Karzai, kamuoyunun öfkesini çeken uluslararası güçlerin askeri taktiklerine açık eleştiriler yöneltmesine rağmen bu açıklamalarını yutuvererek Müslümanların kanlarını heder edecek ve onların saflarındaki artı katliamları meşrulaştıracak anlaşmayı imzalayarak efendilerinin talimatlarını yerine getirdi.

3. Bizlere bu, Kerim Nebimiz Resul [Sallallahu Aleyhi ve Sellem]'in şöyle buyurduğunu söyleyen Sevban'ın şu hadisini hatırlatmaktadır:

يُوشِكُ أَنْ تَدَاعَى عَليكُم الأُمَمُ كما تَدَاعَى الأَكَلَةُ عَلَى قَصْعَتِها، فَقَالَ قَائِل: وَمِنْ قِلَّةٍ نَحْنُ يَوْمَئِذٍ؟ قَالَ بَلْ أَنْتُمْ يَوْمَئِذٍ كَثِيرٌ وَلَكِنَّكُمْ غثاء كَغِثَاءُ السَّيْلِ، وَلَيَنْـزَعَنَّ الله مِنْ صُدُورِ عَدُوِّكُم المَهَابَة مِنْكُمْ وَلَيَقْذِفَنَّ الله فِي قُلُوبِكُمُ الوَهْن، فَقَالَ قَائِل يَا رَسُولَ الله وَمَا الوَهْن قَالَ حُبُّ الدُّنْيَا وَكَرَاهِيةُ المَوْت "Yiyicilerin (oburların) tabakları üzerine üşüşmeleri gibi ümmetlerin (diğer milletlerin) sizin üzerinize üşüşmeleri yakındır." Birisi dedi ki: "Yâ Rasûl Allah! Bu, bizim o zaman (sayıca) az olmamızdan mıdır?" Dedi ki: "Bilakis siz o zaman çok olursunuz, velâkin selin köpüğü gibi bir köpük (ağırlığında) olursunuz. Allah mutlaka düşmanlarınızın göğüslerinden sizin heybetinizi çıkaracak ve sizin kalplerinize de Vehn atacaktır." Birisi dedi ki: "Yâ Rasûl Allah, Vehn de nedir?" Dedi ki: "Dünyayı sevmek ve ölümü kerih görmektir."

4. Allahu Subhânehu, Müslümanlara bizlerle topyekun savaşan müşriklerle topyekun savaşmalarını emretmiştir. Afganistan, Irak ve Filistin'de yaşananları gözlemleyen bir kimse, şayet mücrim nizamların gizli ittifakları olmasaydı İslam ümmetinin düşmanlarının İslam diyarını kirletemeyeceğini ve diledikleri gibi katliam ve yıkıp yapamayacaklarını bütün çıplaklığıyla görürdü. Zira bu nizamlar, ya doğrudan saldırgan devletlerin savaş çabalarına ortak olmaktalar ya işgalcinin oluşturduğu ortamlara ayak uydurmaya koşuşmaktalar ya işgal altındaki beldelerde bulunan kardeşlerine yardım etmeyi düşünen herkese zulmetmeye koyulmaktalar yada en azından yaşananlarla hiçbir ilgilerinin olmayıp kendilerini ilgilendiren tek şeyin fani dünyanın enkazları peşinde koşmak olduğunu düşünmekteler.

5. Allahu Subhânehu, dinini koruyacağını ve onu diğer dinlere üstün kılacağını vaat etmiştir:

يُرِيدُونَ لِيُطْفِئُوا نُورَ اللَّهِ بِأَفْوَاهِهِمْ وَاللَّهُ مُتِمُّ نُورِهِ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ "Onlar ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar. Velev kafirler kerih görseler de Allah nurunu mutlaka tamamlayacaktır." [es-Saff 8]

6. Son olarak Müslümanların şeri vecibesinin, ülkeleri ve insanları düşmanlarına mubah kılan zalim yöneticilere engel olmaları ve Kerim Nebimiz [Sallallahu Aleyhi ve Sellem]'in müjdelediği Hilafeti kurmak için çalışanlarla birlikte çalışmaları olduğunu vurgularız. Zira izzetin, şerefin ve her iki darda da kurtuluşu ermenin yolu Hilafettir.

وَاللّهُ غَالِبٌ عَلَى أَمْرِهِ وَلَـكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لاَ يَعْلَمُونَ "Şüphesiz ki Allah, emrine galiptir. Velakin insanların çoğu bunu bilmezler!" [Yusuf 21]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan
Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43
www.hizb-ut-tahrir.info
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER