Küresel Fetva Endeksi, Google’ın “Avrupa Müslümanları Fıkıh Rehberi” veya Avrupa Fetva ve Araştırma Konseyi’nin sözde “Avrupa Fetva” uygulamasını kaldırması ve “Terörist” örgütler uygulamalarının önemliliği hakkında konuştu. Konuşmasında Hizb-ut Tahrir ve El Kaide’nin bu uygulamaları kullanma stratejisini açıkladı. Gençlerin akıllarına hitap etmek, uyanıklık oluşturmak, etkilemek, fikirlerini kontrol altına almak, ideoloji ve vatanlarına olan sadakatlerini sarsmak amacıyla Hizb-ut Tahrir’in bu uygulamaları önemsediğini belirtti. “Merkezi Ofis” “Ümmet Anayasası” ve “Wai Dergisi” bu uygulamaların en önemlileri olduğunu kaydetti. Stratejik Araştırmalar Birimi, gençlere tehlike teşkil eden akıllı telefon uygulamalarını denetlemek için bir düzenleme yapılması, El Ezher, El İfta ve El Evkaf gibi ılımlı resmi kurumların, Avrupa toplumlarında Müslümanların gereksinim duyduğu tüm fetvalara doğrudan erişimi sağlamak için küresel telefon uygulamaları başlatmasını, Hanif İslam dini hükümlerini anlama ve düşünme konusunda yönlendirici pusula olmak üzere bu uygulamaların anında yayınlanması gerektiği önerisinde bulundu.

Hizb-ut Tahrir, hem kendisini hem de saf ve temiz fikirlerini şeri delilleriyle birlikte kamuoyuna sunmuştur. Batı, istemeyerek de olsa Hizbe ve fikirlerine karşı uyguladığı sansürü kaldırmak zorunda kalmıştır. Onun için hiç kimse, Hizbi yenemez, onunla yüzleşemez, dahası imajını veya düşüncesini çarpıtamaz. Cenk meydanında fikir savaşına girişemez. Sansür uygulayamaz. Batının, gelecek saldırıdan korunmak için inşa ettiği ve ördüğü tüm duvarlar birer birer çökmüştür. Parti ile Batı arasında beklenen açık ve doğrudan yüzleşme kaçınılmaz hale gelmiştir. Hizb-ut Tahrir’in yürüttüğü mücadele, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in yürüttüğü mücadele ile aynıdır. Evet, bu mücadele, ümmetin evlatlarının akıllarına ve yönlendirenlere karşı bir mücadeledir. Yoksa oturup dilediği gibi yönlendirmesi, Mısır, Sudan ve Suriye’de olduğu çatışmanın yakıtı kılması, kontrol altına alması ve dize getirmenin bir aracı yapması ya da Libya ve Yemen’de olduğu gibi devam eden uluslararası çatışmanın bir yakıtı yapması için gençlerimizi Batının ellerine bırakacağımızı mı düşünüyorsunuz?

Ey Fetva Endeksi yetkilileri! Ey Batının kuklası olmayı yeğleyenler! Dahası ey İslam dini ve dava erleri ile nasıl mücadele edileceğine ilişkin öneri ve tavsiyelerde bulunanlar!

Siz ve efendilerinizin, efendilerinizin efendilerinin kurdukları tuzaklar yok olmaya mahkûmdur. Hizb-ut Tahrir’in uğruna çalıştığı Hilafet Devletinin zamanı gelmiştir. Müslüman ordularındaki pek çok samimi subaylar, Batıdaki efendileri korkutuyor, uykusuz bırakıyor. Bu subaylar, gerçekten ümmet ve dinin safında yer alsalar, denklemi değiştirerek dengeleri altüst edebilirler. Eğer ordular, ümmet yanında yer alsaydı ve dizginleri de, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletini ölüm kalım meselesi olarak gören samimilerin elinde olsaydı Batı ülkemizde yerleşecek yer bulamazdı.

Ey Fetva Endeksi yetkilileri!

Evet, ümmetin evlatları ve gençlerinin akıllarına yönelik mücadelenin temeli, hüccet ve kanıttır. Ve biz bu kulvarın şövalyeleriyiz. Kanıtı olan varsa, getirsin, getirebiliyorsa. Aksi halde bizden elini ve dilini çeksin. Ya hayır konuşsun ya da sussun.

Ey Mısır Kenane halkı!

Biz sadece öğütçüleriz. Rabbimizin bizim için seçip beğendiği, hükümlerini indirdiği, anayasasını açıkladığı adalet ve rahmet devleti Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet kurulana kadar aranızda ve sizinle birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Hilafeti kurmak için çalışmazsanız sizde hayır yoktur. İzzet ve kurtuluş, Hilafet öncülerindedir. Siz, erdem sahibi öncü bir halksınız. Yöneticilerin dünyasına karşılık ve dünyadan az bir şey uğruna dinlerini satanları sakın dinlemeyin. Ümmetin derdinin devasını bilenleri ve beraberinde vahşi, açgözlü, küstah ve farklı ırktaki insanların kanını emen vampir kapitalizmden kurtuluş dermanı olanları dinleyin. Batı kanunlarını uygulayan, Allah’ı değil de Batılı efendilerini razı edecek şeyler yapan yöneticilere sabır tavsiyesinde bulunanları değil, size kurtuluş ipini uzatanları dinleyin. Dünya ve ahirette iyiliğiniz için çalışanlarla birlikte olun. Kuşkusuz Allah, yardımcınız ve destekçinizdir tıpkı Ahzab günü Peygamberine ve sahabesine yardım ettiği gibi. Belki de Allah’ın vaadi sizin ellerinizle gerçekleşecektir. Dünyanın dört gözle beklediği devlet kurulacak ve iyilik yeryüzünün her tarafına yayılacaktır. İşte gerçek kurtuluş budur. Allahım Hilafetin bir an önce kurulmasını nasip eyle de bizi de onun askerleri ve tanıklarından yap.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اسْتَجِيبُواْ لِلّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُم لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُواْ أَنَّ اللّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasûl’ünün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız.” ^{[Enfal 24]}