24.07.2013 Çarşamba günü Kahire'de Hava Savunma ve Deniz Kolejleri mezuniyet töreni münasebetiyle yapmış olduğu konuşmada Orgeneral Abdulfettah es-Sisi şöyle dedi: "Benim Mısırlılardan bir talebim olacak. Muhtemel şiddet ve teröre son vermek için tüm şerefli Mısırlıların önümüzdeki Cuma günü meydanlara inmelerini istiyorum." Bu sözlerin tehlikeli delaletleri vardır ve bunların açıklanması mutlaka gereklidir:

1- Bu açıklama açık ve net bir şekilde göstermiştir ki ülkenin fiili yöneticisi Sisi'dir. Bunun dışındaki geçici başkan, başbakan ve hükümet başkanı ise darbenin görünümünü şekli olarak süslemekten başka bir şey değildir.

2- Sisi'nin "muhtemel terörü ve şiddeti" sonlandırmak için sorumluluğu halka yüklemesi, Mursi destekçileri tarafından sürdürülen oturma eylemlerini katliamlar yaparak da olsa bitirmek için mesuliyeti devretme isteğidir. Bu davet ülkeyi karanlık bir tünele sokacak olan şerrin habercisidir.

3- 22 Temmuz 2013 Pazartesi günü Yahudi varlığına ait radyo şöyle dedi: "Varlığın Başkanı Şimon Perez, Mısır'da askeri darbenin başarısız olması durumunda "İsrail'e" karşı "felaketlerin alışkanlıkları" diye nitelendirilen hususlar hakkındaki şiddetli endişesini, görüşmüş olduğu yetkililer önünde defalarca ifade etti." Görünen o ki "İsrail'in" endişesi, yeni darbecilerin Sina'da istikrarı sağlayamayacağı ve bu nedenle Yahudi varlığına ait güvenliğin darbe yiyeceği korkusundan kaynaklanmaktadır. Çünkü bu varlık şu andaki Mısır'ın, Mısır'daki Amerikan nüfuzunun istikrarını gerçekleştirmek için Amerikan siyasetinin mutlak gözetiminde bulunmaktadır. Hatta Sisi'nin konuşmasında ima ettiği gibi Amerikan nüfuzu için gerekli olan bu istikrar ateşi ve şiddetin her türlüsünü gerektirse bile. Zira bu ümmetin evlatlarından kaç kişinin öldüğü onlar için hiç de önemli değildir. Onların tek derdi, Amerikan çıkarlarını korumak ve Yahudi varlığının güvenliğini sağlamak için Mısır'da Amerikan nüfuzuna ait istikrarı gerçekleştirmektir.

4- Orgeneral Sisi ve bir anda onu darbe adımını atmaya sürükleyen kimse, ordu liderliğinin onunla birlikte hareket edeceği hususunda tam emin olmadığı açıktır. Bu nedenledir ki o, askeri kurum içinde ve dışında kararlarına karşı muhtemel herhangi bir sızlanmayı susturmak için desteklerini yığmakta ve insanların öldürülmeleriyle olsa bile 3 Temmuz 2013 tarihinde ilan ettiği "geleceğin haritasını" uygulamaktadır. Muhtemelen kalabalık kesinlikle ona engel olamayacak, daha önce de yapıldığı gibi sivil veya resmi elbiseler içinde ordudan ve polisten olan unsurlar ona yardım edeceklerdir. Bu esnada da elinde bulunan medya araçlarını kullanarak insanların meydanlara inmelerini alevlendirecektir. Aynı zamanda ise karşı taraftaki kalabalığı göstermek isteyen her kanalı susturmak için de çalışılacaktır.

5- Sonunda ümmeti kan gölüne çevirecek olan bu mücrim planın arkasından gelecek sürüklenmeye karşı her tarafı uyarıyoruz! Sürekli olarak gözetleyen ve fırsatı kollayıp duran ümmetin düşmanlarından başka hiçbir kimse kesinlikle bundan faydalanamayacaktır. Bizler, Kenâne Mısır'ındaki ordu subaylarından ve liderliğinde muhlis olan herkesi, ister sözde demokrasinin meşruiyeti için olsun, isterse aslı olmayan halkın meşruiyeti için olsun halklarının medeniyet projesi denilen şeye yönelmelerini engellemeye çağırıyoruz. Fesat ve zulüm ile dolduktan sonra yeryüzünü adaletle, bereket ve huzurla dolduracak olan İslam Hilafet Devleti ile için çalışmaya çağırıyoruz.  وَلا تَكُونُوا كَالَّذِينَ تَفَرَّقُوا وَاخْتَلَفُوا مِنْ بَعْدِ مَا جَاءَهُمُ الْبَيِّنَاتُ وَأُوْلَئِكَ لَهُمْ عَذَابٌ عَظِيمٌ "Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte onlar için büyük bir azap vardır" ^{[Âli İmran 105]}

Şerif Zâyid
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mısır Vilâyeti
Medya Bürosu Başkanı