IŞİD tarafından 21 Mısırlı Kıpti'nin infaz edilmesinin ardından intikam yemini eden Mısır Cumhurbaşkanı Abdül Fettah es-Sisi, 15 Şubat 2015 Pazar akşamı yaptığı konuşmadan birkaç saat sonra Mısır uçakları, 16 Şubat Pazartesi sabahı erken saatlerde IŞİD'in Libya'daki koluna ait hedefleri vurdu. Mısır ordusu tarafından yapılan açıklamada hava saldırılarının "Ulusal Savunma Meclisi'nden çıkan kararların uygulanması için Mısır toprakları içinde ve dışındaki terör örgütlerine ve işledikleri suçlara misilleme olarak düzenlenmiştir" ifadeleri kullanıldı. Bu saldırılar, Mısırlı özel bir televizyon kanalına telefonla bağlanan emekli Tuğgeneral Halife Hafter'in "Mısır'ın, Libya'daki terör merkezlerine askeri operasyonlar düzenlemesinde hiç bir sakınca yoktur" ifadelerini kullandıktan sonra geldi.

Böylece Amerika ve ajanı Hafter'in zor durumda olduğu Libya denklemine Amerika'nın Mısır ordusunu dâhil etme planı gerçekleşmiş oldu. Hafter'e gizlice destek veren Mısır rejimi, bunu kamuoyundan gizliyordu. Hatta Amerikan ajanı Halife Hafter'i desteklemek için zaman zaman Libya içinde düzenlenen operasyonları yalanlıyordu. Ama bugün yalanlamayacak kadar aşikârdır. Dahası halkın desteğini aldı. Libya'daki durumun Amerikan ajanı tarafından kontrol edilmesini desteklemek amacıyla Mısır rejiminin açıkça ve alenen müdahale isteğini IŞİD altın tepside sundu. Sanki Amerika, Suriye'deki Müslümanlara karşı Haçlı ittifakına etkin ve gerçek katılımını sağlamak amacıyla Ürdün deneyimini kopyalamış gibi görünüyor. IŞİD'in Ürdünlü pilotu iğrenç bir şekilde ve kurnazca katletmesi Ürdün rejimi tarafından istismar edilmişti. Öyle ki halkına şirin görünmek isteyen Ürdün rejimi, sanki ülkesini savunuyor ve insanların canlarını korumak maksadıyla savaşıyor gibi bir görüntü verdi.

Allah'ın Şeriatını uyguladığını iddia eden IŞİD tarafından Mısırlı işçilerin infaz edilmesi kabul edilemez ve Allah'ın Şeriatına göre de caiz değildir. Üstelik böyle bir eylem, ümmetin düşmanlarına hizmet eder, onlara yarar. Kendi eserleri olan terörle mücadele bahanesi altında İslam'a ve Müslümanlara darbe indirmek için planlarının uygulanmasına yardımcı olur. Aynı zamanda sözde teröre karşı savaşında, İslam'a ve Müslümanlara kindar haçlı koalisyonunda Amerika'ya katılan Mısır rejimine sessiz kalmak da kabul edilemez. Aksine Mısır ordusunun subay ve askerleri, Nübüvvet metodu üzere gerçek Hilafetin gölgesi altında Allah'ın Şeriatını hâkim kılmak isteyen ümmetin tarafını tutmak zorundadır. Çünkü Hilafet, ülkemizde kâfir Batının kökünü kazıyacak, Müslüman ve Gayrimüslim tebaanın masum kanlarını koruyacaktır. Evet, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devleti bir realitedir. Her şeyi yerli yerine koyabilecek yegâne güçtür. Müslüman ve Gayrimüslim tebaanın kanını, ümmetin servetini ve kutsal yerlerimizi koruyan tek mekanizmadır. İslam'ın ve Müslümanların yararına İslam'ın yüce değerlerini somutlaştırmak için etkili ve düzgün bir şekilde uluslararası çatışma arenasına dalacaktır. Aynı zamanda Müslüman gruplara ve Müslüman bireylere tuzak kuran Batılı ülkelere de haddini bildirecektir. Onların ümmete kurdukları tuzakları ve Müslümanları felaketten felakete, entrikadan entrikaya sürükleyen kötü niyetli politikalarını başlarına geçirecektir. Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyuruyor:

إنما الإمام جنة يقاتل من ورائه ويتقى به "İmam bir kalkandır. Onun arkasında savaşılır ve onunla korunulur." ^{[Sahih-i Müslim]}

وَإِنْ تَصْبِرُوا وَتَتَّقُوا لَا يَضُرُّكُمْ كَيْدُهُمْ شَيْئًا إِنَّ اللَّهَ بِمَا يَعْمَلُونَ مُحِيطٌ "Eğer sabreder ve korunursanız, onların hilesi size hiçbir zarar vermez. Şüphesiz Allah, onların yaptıklarını çepeçevre kuşatmıştır." ^{[Ali İmran 120]}