Pakistan yöneticileri, Nübüvvet metodu üzere Hilafetin yeniden kurulmasını talep eden Receb kampanyasına bir tepki olarak Hizb-ut Tahrir gençlerine karşı haydutlarını harekete geçirdi. Haydutlar, Lahor’da bilgi teknolojisi uzmanı ve üç çocuk babası Arshad Jamal üzerine odaklandılar. Daha önce Jamal, Aralık 2014’te tutuklanmış ve iki yıldan fazla bir süre hapiste yatmıştı. Rejimin haydutları, 18 Nisan’da zorla evine girmeden önce Arshad’ı birkaç gün gözetim altında tuttular. Baskın sırasında ev halkının onurunu ve dehşete kapılmış çocukların esenliğini hiçe saydılar. Hatta rejimin kötü muamelesini kınamak için Arshad’ın evinin dışında toplanan komşuları bile tehdit ettiler.

Böylelikle Trump’a körü körüne itaat eden Pakistan yöneticileri, İslami yaşam biçimini yeniden diriltmek isteyenlere karşı kaba kuvvet kullanmakta ısrar etmektedir. Oysa Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyarmaktadır:

وَمَنْ عَادَى أَوْلِيَاءَ اللَّهِ فَقَدْ بَارَزَ اللَّهَ بِالْمُحَارَبَةِ  “Kim Allah’ın dostlarına düşmanlık gösterirse, bilsin ki açıkça Allah’a savaş açmıştır.”^[Hâkim] Duadan başka kalkanı olmayan Müslümanları zulüm etmektedirler. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in şu uyarısından bihaberler:

اتَّقِ دَعْوَةَ الْمَظْلُومِ فَإِنَّهَا لَيْسَ بَيْنَهَا وَبَيْنَ اللَّهِ حِجَابٌ “Mazlumun bedduasından kork. Çünkü mazlumun bedduası ile Allah arasında hiçbir engel yoktur.”^[Buhari] Hilafetin cesur savunucularının aileleri ve komşularına korku salmaktadırlar. Hâlbuki Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in şöyle uyarmaktadır:

مَنْ رَوَّعَ مُؤْمِنًا لَمْ يُؤَمِّنِ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ رَوْعَتَهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ  “Bir kimse bir mümini dünyada korkutursa Allah da o kimseyi kıyamet günü korkutur.”^{[Kenzu’l Ummal]}

Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti, pervasız ve günahkâr hükümdarlara, yıllarca Hilafet savunucularına yaptıkları zulmün sadece kendilerine zarar vereceğini garanti eder. Böylesi bir zulüm, Müslümanlara, yöneticilerin kaba kuvvete başvurmalarının hakkı destekleyecek dayanaktan yoksun olduklarını vurgular. Bu türden bir zulüm, Müslümanlara, Hilafet savunucularının sabırlı olduğunu, dolayısıyla Allah Subhânehu ve Teâlâ ve Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e olan bağlılıkları nedeniyle liderliği hak ettiklerini teyit eder. Ve her şeyden öte, böylesi bir zulüm yöneticilere Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın gazabını garanti eder. Zira Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

ولاَ تَحْسَبَنَّ اللَّهَ غَافِلاً عَمَّا يَعْمَلُ الظَّالِمُونَ إِنَّمَا يُؤَخِّرُهُمْ لِيَوْمٍ تَشْخَصُ فِيهِ الأَبْصَارُ “Sakın Allah’ı, zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma; gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne kadar onları ertelemektedir.” ^{[İbrahim 42]}

Ey pervasız Pakistan yöneticileri! Yakında Allah’ın izniyle Hilafet mahkemesinde hesaba çekileceksiniz. O mahkemelerde yargılamalar, günümüzün sahte mahkemelerinin aksine Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın dinine göre olacaktır ve hiçbir koşulda hiçbir suçlu kaderinden kaçamayacaktır. Öyleyse hayatınızın geri kalanını iyi değerlendirin, zira giderek artan baskınız, zayıf duruşunuz ve yaklaşan çöküşünüzün en çarpıcı kanıtıdır.