Pakistan Silahlı Kuvvetleri, ilk kez Hindistan silahlı kuvvetlerinin de katılacağı bir askeri tatbikata katılacak. Askeri tatbikat, Eylül 2018’de Rusya’da gerçekleşecek. Pakistan, nerede olursa olsun ya da herhangi bir örgüt altında açık düşmanımız olan Hindistan’la birlikte askeri tatbikata nasıl katılabilir? Hindistan’ın da katıldığı bir askeri tatbikata katılmak nasıl Pakistan çıkarına olabilir? Hindistan’ın da katıldığı bir askeri tatbikata katılmak, işgal altındaki Keşmir Müslümanlarının duygularını ciddi şekilde incitecek ve Pakistan’a karşı kötü duygular beslemelerine yol açacaktır.

ISPR göre, Hindistan 2018 yılının ilk çeyreğinde Kontrol Hattı (LoC) ve Çalışma Sınırı boyunca ateşkes anlaşmasını binden fazla ihlal etti. Siyasi ve askeri liderlik, Hindistan’ın Amerika’nın da teşvikiyle Afgan topraklarını kullandığını ve Pakistan’a karşı terörist faaliyetler yürüttüğünü ifade etti. Yine bu ay, Nisan ayında Hindistan, en büyük Pan Hindistan “Gagan Shakti” tatbikatından birini gerçekleştirdi. Hindistan Hava Kuvvetleri, sadece üç gün içinde Pakistan’ın batı cephesindeki savaşçılara 5.000 sorti yaptı. Soru şu: Tüm bu gerçeklere rağmen Pakistan’ın siyasi ve askeri liderliği, Şangay İşbirliği Örgütü altında Hindistan’ın da katılacağı askeri tatbikatın bir parçası olmayı nasıl kabul edebilir?

Gerçek şu ki, Müşerref döneminden bugüne kadar Pakistan’ın ardışık politik ve askeri liderliği, Amerika’nın da talimatıyla Hindistan’ın politik ve askeri imajını güçlendirmek için çalıştı. Politik ve askeri liderlik, işgal altındaki Keşmir Müslümanlarına karşı Hindistan saldırılarına, Kontrol Hattı ve Çalışma Sınırı boyunca yaşananlara karşı “sağduyulu” davrandı. ABD’nin, açıkça dostluğunu ilan eden Pakistan’ın güvenlik kaygılarını tamamen göz ardı etmesi gibi, Pakistan’ın siyasi ve askeri liderliği de Rusya ve Çin ile siyasi, ekonomik ve askeri ilişkilerini güçlendiriyor. Artık Amerika’dan dikte almayacağı ve diğer büyük güçlerle ittifak kurarak Hindistan’dan yana ağır basan bölgedeki güç dengesini geri getirmek için çalıştığı izlenimini yaratıyor. Ancak Hindistan’ın da katılacağı Şangay İşbirliği Örgütü kapsamında yapılacak tatbikata katılmayı kabul ederek Pakistan’ın siyasi ve askeri liderliği, Silahlı Kuvvetleri ve Pakistan Müslümanlarını aldatmak için şeytanı bir girişimde bulunduğunu ortaya koydu.

Ey Pakistan Silahlı Kuvvetleri içindeki subaylar ve Pakistan Müslümanları! Mevcut siyasi ve askeri liderlik, Amerika’nın kölesidir ve ABD köleliğini korumaya çalışıyor. Rusya ve Çin ile ilişkilerini geliştirdiği izlenimini vererek bize ihanet ediyor. Amerika’nın, yetmiş yıllık dostluktan sonra bile Pakistan’dan vazgeçebileceğini hatırlamalıyız. Amerika, Hindistan’dan yana ağırlığını koydu, çünkü Hindistan kâfirdir, İslam ve Müslümanların düşmanıdır. Benzer şekilde Rusya ve Çin ile ilişkiler de Pakistan ve bölgedeki Müslümanlar yararına olmayacaktır. Aksine bu ilişkiler, ABD ile ilişkiler gibi aynı sonuçları doğuracaktır, çünkü her ikisi de İslam ve Müslümanların düşmanıdır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

ٱلَّذِينَ يَتَّخِذُونَ ٱلْكَافِرِينَ أَوْلِيَآءَ مِن دُونِ ٱلْمُؤْمِنِينَ أَيَبْتَغُونَ عِندَهُمُ ٱلْعِزَّةَ فَإِنَّ ٱلعِزَّةَ لِلَّهِ جَمِيعاً  “Onlar, müminleri bırakıp kâfirleri dost edinen kimselerdir. Onların yanında izzet ve şeref mi arıyorlar? Hâlbuki bütün izzet ve şeref Allah’a aittir.”^{[Nisa 139]} Kâfir sömürgeci güçlerle ilişkiler kurarak onur ve güç elde edemeyiz. Bilakis İslam’ı uygulayacak olan Nübüvvet metodu üzere Hilafeti Pakistan’da kurarak onur, izzet ve güç elde edebiliriz. Siyasi ve askeri liderliğin ihanet ettiği ayan beyan ortada ve buna sessiz kalmak intihardır. Bu nedenle Pakistanlı Müslümanlar, Hilafeti kurmak için Hizb-ut Tahrir’in verdiği siyasi ve entelektüel mücadeleye katılmalıdır. Silahlı Kuvvetler içindeki samimi subaylar da Hilafeti kurmak için Hizb-ut Tahrir’e nusret vermelidir.

إِنْ يَنْصُرْكُمُ اللَّهُ فَلَا غَالِبَ لَكُمْ وَإِنْ يَخْذُلْكُمْ فَمَنْ ذَا الَّذِي يَنْصُرُكُمْ مِنْ بَعْدِهِ وَعَلَى اللَّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ “Eğer Allah size yardım ederse, o zaman sizi yenecek yoktur. Ve eğer sizi yardımsız bırakırsa, ondan sonra size kim yardım edebilir. Öyleyse müminler, Allah’a tevekkül etsinler.” ^{[Ali İmran 160]}