Pakistan liderliği Hindistan’la açıkça uzlaşıyor. İmran Han 24 Şubat 2019 günü yaptığı açıklamada, “Başbakan Modi barışa bir şans vermeli” dedi. Uzlaşmaya kararlı olan İmran Han, Hindistan işgal güçlerine karşı düzenlenen saldırıları “terörizm” diyerek kınadı ve Hindistan ile normalleşme, ticaret ve bağların güçlendirilmesi çağrısında bulundu. Ancak uzlaşma saldırganın saldırganlığını azaltmaz, aksine Müslümanları daha fazla tehlike ve sefalete sürükler. İşgal altındaki Keşmirli Müslümanlar, azılı Müslüman düşmanı Hint devletinden asla barış görmeyeceklerdir. Hindistan’da Müslüman aleyhtarı duygular köklüdür. Nitekim Modi, seçimleri kazanmak için Pakistan’a karşı savaş goygoyculuğu yaparak bu düşman duyguları doğruladı. Hindistan ile Keşmir konusunda uzlaşı düşmanlığa sona erdirmeyecektir, çünkü Hindistan iktidar eliti, bütün Keşmir’i “Atoot Ang” tek parça olarak kabul ediyor ve Pakistan’ı da isyan bölgesi olarak görüyor. Gerçekten de Hintli müşrikler, Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın tüm müşrikler hakkında haber verdiği gibidirler. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

تَجِدَنَّ أَشَدَّ النَّاسِ عَدَاوَةً لِلَّذِينَ آمَنُوا الْيَهُودَ وَالَّذِينَ أَشْرَكُوا “İman edenlere karşı düşmanlık yönünden insanların en şiddetlisi olarak Yahudiler ve müşrikleri bulursun.” ^{[Maide 82]} İmran Han’ın düşmanlıktan uzak savunmacı uzlaşı tutumu, saldırgan Modi’nin elinin güçlendiriyor. “Keşmir Banegay Pakistan” (Keşmir Pakistan’ın olacak) konusunda uzlaşı, azgın düşmanları karşısında Müslümanların bölünmesine yol açacaktır. Uzlaşma, ilkel silahlı ama meydan okuyan bir halk karşısında konuşlandırılan sayısız güçlere rağmen yetmiş yıldır başaramayan Hindistan devleti için bir zaferdir. Dahası İmran’ın uzlaşmacı tavrı, ABD’nin Hindistan-Pakistan ilişkileri ile ilgili planını desteklemektedir. ABD, Hindistan devletinin egemen bölgesel güç olarak yükselişine Müslümanların yardımcı olmasını istiyor.

Ey Pakistan ordusunun samimi subayları!İmran Han, refah ve güvenlik vaadiyle saldırganla uzlaşıyor. Oysa uzlaşı, sefalet ve zillettir. Saldırganlık, ancak saldırgan üzerinde güç ve egemenlik sağlayarak önlenebilir. Gelişmeler sizin lehinizdedir. Hindistan elitinin bağnazlığı, iktidarlarını kırılgan ve gevşek hale getirmiştir. İşgal altındaki Keşmir’de yaşanan huzursuzluk bunun en göz kamaştırıcı örneğidir. İşgal altındaki Keşmir Müslümanları, sizin din kardeşlerinizdir ve kurtarmanızı uzun süredir sabırla bekliyorlar. Tarih, Hint Yarımadası halkının Hint seçkinlerinin baskılarından kurtulmak için İslami yönetimi kabul ettiklerini gösteriyor. İslami yönetim altında yüzyıllarca refah ve güvenlik içerisinde yaşamışlardır. Bölgeyi Hindistan devletinin karanlıklarından kurtarmanın ilk adımı, Nübüvvet metodu üzere Hilafet için nusret vererek İslami yönetimi yeniden diriltmektir. Vereceğiniz nusret, Müslümanları sağlam bir yola sokacak, İslam’ın seçkin Hint müşriklerine karşı üstün gelmesini sağlayacak, Rabbimizin rızasına nail eyleyecektir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

هُوَ الَّذِي أَرْسَلَ رَسُولَهُ بِالْهُدَىٰ وَدِينِ الْحَقِّ لِيُظْهِرَهُ عَلَى الدِّينِ كُلِّهِ وَلَوْ كَرِهَ الْمُشْرِكُونَ “O (Allah), müşrikler hoşlanmasalar da (kendi) dinini bütün dinlere üstün kılmak için Rasûl’ünü hidayet ve Hak Din ile gönderendir.” ^{[Tevbe 33]}

Hadi icabet edin!