حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: PK–BA–2019–MB–TR–13 |
H. 17 Cumâde’l Ûlâ 1440 M. Cuma, 22 Şubat 2019 |
Bajwa-İmran Rejimi, Bugüne Kadar Kayıp Olan Hilafet Savunucularına Merhamet Göstermezken, Suudi Arabistan Hapishanelerinde Tutuklu Bulunanlar İçin Devreye Giriyor
Suudi Veliaht Prensi’nin Pakistan ziyaretinin son gününde Başbakan İmran Han, Suudi hapishanelerinde yatan binlerce Pakistanlılar konusunu gündeme getirdi. Suudi Veliaht Prensi, 2100 tutuklunun serbest bırakılacağı güvencesini verdi. Serbest bırakılanların 21 Şubat 2019’da ülkeye gelişleri büyük coşkuyla karşılandı. Böyle yaparak İmran Han, Pakistan vatandaşlarına, özellikle de yurtdışında hapishanelerde yatanlara gerçekten önem verdiği izlenimini oluşturdu. İmran yaptığı açıklamada “Pakistanlı işçiler, Suudi Arabistan’da ailelerini desteklemek için çalışıyorlar. Bu tür insanlar kalbime çok yakın. Adi suçlar nedeniyle şu anda cezaevinde yatan 3000 kişi var.” dedi. Gerçekte bu, rejimin ikiyüzlülüğünün bir başka örneğidir. İktidarı üstlendiğinden beri çok iyi ikiyüzlü politika izliyor. Bir yandan İmran Han, Suudi Arabistan hapishanelerinde yatan Pakistanlı mahkûmlar için kaygı duyarken, serbest bırakılmalarını talep ederken, öte yandan Bajwa-İmran rejimi, kaçırılan yüzlerce insana taş yürekli kesiliyor. Durumları, yaşamları ve nerede oldukları hakkında ailelere hiçbir bilgi vermiyor. Ya da mahkemeye çıkarmıyor. Aileleri uzun süre acı çekmeye mahkûm ediyor. Rejim, kaçırılan ve bugüne kadar kayıp olan Hilafet savunucuları için özellikle çok acımasız. Hizb-ut Tahrir / Pakistan Resmi Sözcüsü Mühendis Naveed Butt, yaklaşık yedi yıl önce 11 Mayıs 2012’de Lahor’da kaçırıldı. Mühendis Muhammed Cüneyt İkbal ve Yeminli Muhasebe öğrencisi Syed Nabeel Akter, 15 Eylül 2017 tarihinde Karaçi’de kaçırıldı.
İmran Han’a göre Suudi Arabistan’da tutuklu bulunan Pakistanlılar, önemsiz suçlardan dolayı yattıkları için serbest bırakılmalıdır. Peki, öyleyse soruyoruz, sırf Allah’ın kurulmasını farz kıldığı Hilafet talebinde bulundukları için kaçırılan samimi Müslümanların durumu ne olacak? Hilafet savunucuları, derhal serbest bırakılmayı hak etmiyor mu? Küçük bir suç olmaması bir yana Hilafet savunuculuğu büyük bir İslami görevdir. Gerçekte, tıpkı önceki demokratik rejimler gibi mevcut rejim de, ahlaki olarak iflas etmiştir. Çünkü İslam’ın devlet ve otoritede geri dönüşünü engellemek için İslam’a karşı savaşta Amerika’nın en sağlam müttefikidir. Bununla birlikte rejimin arkasına gizlendiği dürüstlük maskesi düşmüştür ve yakında Pakistan Müslümanlarının elleri boynunda olacaktır. En azından bu yöneticiler, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in zalimler hakkında haber verdiği azaptan azade olmak için bu tür baskıları durdurabilirler.
إِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ يُمْلِي لِلظَّالِمِ فَإِذَا أَخَذَهُ لَمْ يُفْلِتْهُ“Hiç şüphesiz Allah zalime mühlet verir. Onu yakalayınca da kaçmasına fırsat vermez.” [Tirmizi, Buhari, Müslim]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Pakistan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813 https://bit.ly/3hNz70q |
Fax: +(92) 21–520–6479 E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk |