Pakistan’daki demokrasi, yıllarca başarısız oldu. Hem ev içinde hem de dışarıda nefes almak için temiz ve güvenli bir hava bırakmadı. Bu yüzden bu rejim ortadan kaldırılmalı ve Allah’ın indirdikleriyle hükmeden bir sistem getirilmelidir. Hava kirliliği nedeniyle çok sayıda kalp ve göğüs hastalarının hastanelere akın etmesinin ardından nihayet Pakistan Pencap eyaleti eğitim departmanı, hava kirliliği nedeniyle 15 ve 16 Kasım 2019’da Lahor, Gujranwala ve Faisalabad’daki tüm okulların tatil olduğunu söyledi. Ama çocuklar evlerinde bile aynı zehirli havayı soluyacaklardır. Evin içindeki hava bazen dışarıdaki havadan daha fazla kirli olabiliyor. Onlarca yıldır demokrasi, artan hava kirliliği sorununa çözüm bulmada başarısız olmuştur. Şimdiyse hava kirliliği, halk sağlığını tehdit eder hale gelmiştir. Mevcut rejim, tam on beş aydır iktidarda ve halkın öfkesinin ardından ancak faydasız önlemler almaya başlamıştır.

Demokrasi başarısız oldu, çünkü materyalist laik inançtan kaynaklanıyor. Materyalist değerler, insani, ahlaki veya manevi olsun diğer tüm değerlerin üstündedir. Demokrasi, para demektir, dahası sağlık sonuçlarına bakılmaksızın kapitalistlerin kar marjlarını güvence altına almak için yasaların kolayca manipüle edilmesini sağlar. Bu nedenle tüm dünyada sanayiciler ve üreticiler, kampanya bağışları ya da doğrudan rüşvet yoluyla politikacılara sponsorluk yaparak çıkarlarını korurlar. Lobiler geçmişte tütün endüstrisine getirilen kısıtlamalara direndiği gibi hava kirliliğine getirilen kısıtlamalar nedeniyle karlarından olacak olan lobiler vardır. Dünya kent nüfusunun yüzde 80’i artık evin içinde ve dışında zararlı hava solumak zorunda kalıyor. Buna ek olarak kapitalist eşitsizlikler, akut kamu sağlığı sorunlarına yol açsa bile yoksul insanları geçim için ilkel yöntemlere mecbur bıraktı. Yani Pakistan’ın yoksul çiftçileri, artık elle hasat yapıyorlar. Elle hasat anız bırakmaz. Oysa anız bırakan makineler kullanmak gerekir ki bir sonraki mahsul için bu anızlar yakılarak toprak temizlensin. Üreticiler kolayca yakıt bulamıyor. Enerji elde etmek için eski kıyafetlerini ve hatta ayakkabı altlarını yakmak zorunda kalıyorlar, bu ise zehirli gaz salımına neden oluyor.

Zehirli hava kirliliğini ancak Nübüvvet metodu üzere Hilafet çözebilir. Çünkü Hilafet, insanların gerçek koruyucusudur. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

الْإِمَامُ رَاعٍ وَهُوَ مَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ “İmam çobandır ve güttüklerinden sorumludur.” ^[Buhari] İslami yasalar manipüle edilemez, çünkü şeri delillere dayalıdır. İnsanlar için sağlık hizmeti İslami bir haktır ve kamu sağlığından faydalanmalıdırlar. Zira Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

مَنْ أَصْبَحَ مِنْكُمْ آمِنًا فِي سِرْبِهِ مُعَافًى فِي جَسَدِهِ عِنْدَهُ قُوتُ يَوْمِهِ فَكَأَنَّمَا حِيزَتْ لَهُ الدُّنْيَا “Sizden kim, günlük yiyeceği ile evinde güvende, bedeninde afiyette ise adeta ona bütün dünya verilmiş gibidir.” ^[Tirmizi] Halkın zehirlenmesine gelince, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

لاَ ضَرَرَ وَلاَ ضِرَارَ “Zarar vermek ve zarara zararla mukabele etmek de yoktur.” ^[Muvatta] İslam’daki ekonomik sistem, servet dağılımı üzerine odaklanır, dolayısıyla dünyayı bu kadar uzun süredir rahatsız eden muazzam servet eşitsizliğini sona erdirecektir. Bu yüzden Müslümanlar, Allah’ın indirdikleriyle hükmeden yönetimi geri getirmek için çalışmalıdır.