Salı, 03 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/05
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu

No: PK–BA–2019–MB–TR–91 H. 23 Rabi’-ul Âhir 1441
M. Cuma, 20 Aralık 2019

Demokrasinin Aksine Hilafet, Halid Bin Velid Gibi Değerli Komutanlar ve Kadı Şurayh Gibi Dürüst Hâkimler Üretir

17 Aralık 2019’da General Müşerref’in idam cezasına çarptırılmasından bir kaç gün sonra Pakistan’da kutuplaştırıcı bir anlaşmazlık baş gösterdi. Silahlı kuvvetler ve yargı masaya yatırıldı. Ancak bu son anlaşmazlık çözümsüzdür, çünkü devlet görevlilerini halkın önünde hesaba çeken demokrasi, devletin farklı kurumları arasındaki çatışmaları besliyor. Demokrasinin hesap verilebilirliğe olan yaklaşımı, toplumda yıkıcı çatışmalar yaratıyor, insanları kutuplaştırıyor. Yöneticilerin halkın işlerini etkili bir şekilde gütmesini zorlaştırıyor. Dahası kurumlar arasındaki konsensüs, kritik konularda devlet yetkililerine sorumsuzluk elbisesi giydiriyor. Dolayısıyla demokraside kurumsal çatışma yaşanmaz. Yaşanmadığı için Pakistan siyasi ve askeri liderliği, Afganistan işgalinde ülkenin lojistik altyapısını ABD’ye teslim etmişti. Benzer şekilde Modi’nin, işgal altındaki Keşmir’i ilhak etmesi karşısında harekete geçilmemesi konusunda konsensüs sağlanmıştı. Bu, Hindistan’a bölgesel hâkimiyet vermek isteyen ABD’nin hedefi ile uyumluydu. Keza tarım, sanayi ve ticareti felç eden, Müslümanları berbat bir yoksulluğa sürükleyen şartlarla sömürgecilerden kredi alınması konusunda da yıkıcı bir konsensüs var. Uzlaşma sağlanması durumunda tüm devlet kurumları, sömürgeci çıkarlara hizmet eder, Pakistanlı Müslümanların işlerinin laik yasalar ve anayasaya göre yönetilir. İslam’dan sapılmasına ve Müslümanların zarar görmesine bakılmaz.

Pakistan, Hilafet yeniden kuruluncaya ve Allah’ın indirdiği ile yönetilene kadar demokrasinin sakat bırakıcı çatışmalarından ve uğursuz uzlaşmalarından asla beri olmayacaktır. İslam’ın hesap verilebilirliğe yaklaşımı demokrasiden tamamen farklıdır. İslam, devletin tüm kurumlarını Allah’ın Şeriatına boyun eğdirir. Hilafette her devlet görevlisinin hesap verebilirliği, Allah’ın hükümlerini yerine getirip getirmesine bağlıdır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

فَإِن تَنَازَعْتُمْ فِي شَيْءٍ فَرُدُّوهُ إِلَى اللَّهِ وَالرَّسُولِ إِن كُنتُمْ تُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِEğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz Allaha ve âhirete gerçekten inanıyorsanız onu, Allaha ve peygambere götürün.[Nisa 59] Hilafette Mezalim Mahkemesi, Halifenin Müslümanların düşmanlarıyla ittifak yapmasına asla izin vermez, çünkü bu, İslam’da haramdır. İslam yargısı, Halifenin işgal altındaki Müslüman ülkelerin kurtarılmasında ihmalkâr davranmasına asla izin vermez. Çünkü bu, İslami bir görevdir. Allah’ın indirdiğine göre hükmeden bir yargı, Halifenin sömürgecilerden ekonomiyi yıkan şartlarda kredi almasına asla izin vermeyecektir. Çünkü faiz, büyük bir günahtır. Dolayısıyla Hilafet döneminde silahlı kuvvetler, Halid Bin Velid, Selahaddin ve Muhammed bin Kasım gibi generallerle düşmanların kalbine korku salmış, mazlumların duasına nail olmuştur. Hilafet çağında Raşidi Halife Ömer, bir bez parçası yüzünden hesaba çekilmiş, kadı Şurayh, çalıntı zırh konusunda Raşidi Halife Ali aleyhinde hüküm vermiştir. Peki, şimdi Hilafetin tam zamanı değil mi?

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan
Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813
https://bit.ly/3hNz70q
Fax: +(92) 21–520–6479
E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER