İşgal altındaki Keşmir’e karşı etkili sorumluluğunu yerine getirmeyen Bajwa-İmran rejimi, Kontrol Hattı’ndaki saldırılara sadece misilleme tehditleri karşılık veriyor. 3 Haziran 2020 tarihinde ISPR Genel Müdürü, Hint devletini “ateşle oynamama” ve askeri maceraya kalkışmama konusunda uyardı. Ancak salt tehditler, Hindu devletinin işgal altındaki Keşmir’de bir yıldır sürdürdüğü askeri macerayı def edemedi. Hindu devleti, 5 Ağustos 2019’da Keşmir’i Hint Birliği bölgesi olarak ilan etti. Çünkü Bajwa-İmran rejiminin körü körüne ABD tarafından dikte edilen itidal politikasına sadık kalacağından emindi. Hindu devleti, BM’nin herhangi bir misillemesine maruz kalmadan aşikâr bir şekilde BM kararlarını ihlal etti. Bajwa-İmran rejimi ise yardım için Birleşmiş Milletler putuna ağlamakta ısrar ediyor. Ayağını sağlamlaştırması için Modi’ye süre veriyor. Modi, Srinagar Vadisi’ni kilitliyor, askeri bölge ilan ediyor, işgal altındaki Keşmir’de Müslüman çoğunluğa azınlık hale getirmek için emin adımlarla ilerliyor. Sanki elinde sadece kürdan varmış gibi Bajwa-İmran rejimi, Hindu devleti Karakorum Geçidi’nden sekiz km uzaklıktaki Daulat Beg’de tabanını güçlendirirken sadece seyretti. Hindu devleti, orayı tugay seviyesine yükseltti. Darbuk-Shyok-Daulat Beg Yolu’nu Hindistan karayoluna bağladı. Şimdi de Bajwa-İmran rejiminin zayıf duruşu nedeniyle Hindu devleti, Gilgit-Baltistan ve Azad (Kurtarılmış) Keşmir’i işgal etme talebini dillendiriyor. Rejimin kasten sadece Azad Keşmir savunması, Hindu devletinin işgal altındaki Vadi’deki ilhakını güçlendiriyor, tanınması için önünü açıyor.

Ey Pakistan Müslümanları! Bajwa-İmran rejiminin kasten sadece Azad Keşmir savunması, Modi’nin işgal altındaki Keşmir’deki zayıf pozisyonunu konsolide etmesini sağlıyor. Rejim, istekli ve yetenekli silahlı kuvvetlerimizi Keşmir’de Modi’ye öldürücü darbe vurmaktan alıkoyuyor. Oysa ordumuz, güçlü İslam ideolojisi inancı ile işgal altındaki Keşmir Müslümanlarını birleştirme uğrunda şehitliği arzuluyor. Hindutva yanlış inançları nedeniyle Hint silahlı kuvvetleri zayıftır. Kast sistemi ve ırkçılık, Hint ordusunun saflarında derin çatlaklıklara yol açtı. Yaşam sevgisi onları korkaklaştırdı. Kâfir Çin, şuan kâfir Hindu devleti ile anlaşmazlık yaşıyor, ordumuzun işgal altındaki Keşmir’i kurtarması için ideal bir fırsat. Hindu devletinin destekçisi ABD, Afganistan’da dize geldi. Korona virüs salgını, ekonomik çöküntü, seçim öncesi karışıklık ve kurumsallaşmış ırkçılık ABD’yi ülkesinde de dize getirdi. Vizyonsuz, ihmalkâr ve yetersiz rejimin işgal altındaki Keşmir ihanetine Nübüvvet metodu üzere Hilafet ile son verme zamanı. Hilafet, Allah’ın indirdikleriyle hükmedecek, düşmanlarımızı geri çekilmeye zorlayacaktır. Kalkanımız Hilafetin derhal restorasyonu için silahlı kuvvetler içerisindeki evlatlarımızdan Hizb-ut Tahrir’e nusret vermelerini talep edelim. İşgal altındaki Keşmir’in kurtuluşu için Allah yolunda savaşan askerlerimiz ancak kanayan kalplerimizi iyileştirebilir. Allah’ın zafer bahşetmesi ile tekbir sesleri yükselecektir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ بِنَصْرِ اللَّهِ يَنْصُرُ مَنْ يَشَاءُ وَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ“O gün Allah’ın (Rumlara) zafer vermesiyle müminler sevinecektir. Allah, dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir.”^{[Rum 4-5]}