Trump’ın holigan destekçilerinin demokrasinin simgesi olan Capitol Hill baskını, demokrasinin acınası durumunu ortaya koyuyor. Bu dramatik saldırı, hala demokrasiyi savunanların demokrasinin ulusları birleştirdiği, barışçıl iktidar geçişini sağladığı, herkese hakkını verdiği, azınlıkları koruduğu, kargaşayı yatıştırdığı, üretken tartışmalara izin verdiği, uygarlığın doruk noktası olduğu gibi yanlış iddialarını ortaya sergiledi. Demokrasinin anavatanlarında, beyaz ırkın üstünlüğünü savunan kişiler desteğindeki rejimler, iktidardadır. Demokrasinin bayraktarı Amerika’da, polis, silahsız bir Afro-Amerikan vatandaşını boğarak öldürdü, fakat polis, beyaz ırkın üstünlüğünü savunanların vandalize edici şiddetini durdurmaktan çekindi. Dünyanın en büyük demokrasisi olan Hindu devletinde, Müslümanlar sistematik olarak zulüm görüyor. Demokrasinin öncüsü Fransa’da, Müslüman bir kadının peçesine tolerans bile gösterilmiyor.

Demokrasi, çoğunluğun arzuları için azınlıkları köleleştirir, çoğunluğun üstünlüğü yoluyla azınlıklara sistematik olarak baskı yapar. Demokrasi ilerledikçe, bir avuç elit yasal örtü ile kamusal kaynakları gasp eder. Demokraside, çoğunluk oyları almak için politikacılar, ırkçılık, etnik köken veya mezhepçiliği benimserler, böylece iktidara gelirler ki buna popülizm denir. Demokrasinin dış politikası olan sömürgecilik yoluyla Batılı ülkeler dünyanın kaynaklarını sömürerek “üçüncü bir dünya” yarattılar. Pakistan’da, demokrasinin kredosu laiklik yoluyla din, kamusal alandan dışlandı, Müslümanların Allah’ın emirlerini yerine getirmesi engellendi. Pakistan’da demokrasi, tıpkı diktatörlüğün yaptığı gibi kolonyal sömürüye zemin hazırlıyor.

Tabii ki demokrasinin başarısızlığı kaçınılmazdır, çünkü yasama egemenliğini sınırlı insan aklına veriyor, oysa yasama egemenliği sadece Allah’a aittir. Allah Subhânehu ve Teâlâ Kuran’da şöyle buyurdu:

يَآ اَيُّـهَا الْاِنْسَانُ مَا غَرَّكَ بِرَبِّكَ الْكَرِيْمِ“Ey insanoğlu! çok cömert olan Rabbine karşı seni aldatan nedir?”^{[İnfitar 6]}Allah Subhânehu ve Teâlâ evrensel bir Şeriat indirdi, her insanın hakkını korur, ne olursa olsun insanlar bu hakları geri alamazlar. İslam’ın iktidar sistemi Hilafet, tüm vatandaşlar üzerine Şeriatı uygular, ırkçılığa, mezhepçiliğe veya milliyetçiliğe yer yoktur. Hilafette seçilmiş Halife, Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın Şeriatını uygulamak için ümmetten biat alır, bütün insanlığı demokrasinin baskısından kurtarmak için mücadele eder. Dolayısıyla Müslümanlar, dünya ve ahiret yurdunda iyiliğe erişmek için Pakistan ordusundaki güç ve kuvvet ehlinin işbirliğiyle demokrasinin kökünü kazımak ve Nübüvvet metodu üzere Hilafeti yeniden kurmak zorundadır.