Hükümet, 1 Ekim 2021’den itibaren elektrik fiyatlarına 2.97 rupi zam yaptığını açıkladı. Üç aylık tarife ayarlamasına göre (QTA), konut tüketicileri için yaklaşık 8 rupilik, diğer tüm tüketiciler için 1.36 rupilik bir artış gerçekleşti. Yeni tarife düzenlemesi, hükümet için ek gelirler yanı sıra, özel enerji şirketleri için de yaklaşık 135 milyar rupilik ek gelir sağlayacaktır. Zaten özel enerji şirketlerinin dağ gibi alacağı var. Bu döngüsel borcun temel nedeni, Pakistan’daki tüm ardışık hükümetlerin pahalı elektrik üretmek için özel enerji şirketleri ile anlaşmalar yapmış olmasıdır. Hükümet, tüketimin düşük olması durumunda özel şirketlere “tüketim bedelini”ödemeyi taahhüt etti. 30 Haziran 2021’de Pakistan’ın döngüsel borcu, 2327 milyar rupiye yükseldi. Temmuz 2020’den Nisan 2021’e kadar döngüsel borç, 260 milyar rupiydi.

Elektrik fiyatındaki artışlar, Müslümanların yanı sıra sanayi ve tarımın da belini büküyor. Pakistan’da elektrik fiyatları son üç yılda neredeyse iki kat arttı. Önümüzdeki yıllarda elektrik fiyatları, enerji sektörünü acımasızca özelleştiren şimdiki gayri İslami sistemde daha da artacaktır. Buna ek olarak, Pakistan Müslümanları, 28 Haziran 7 Temmuz tarihleri arasında kavurucu sıcaklıklarda gaz ve elektrik kesintileri ile karşı karşıya kaldılar. Sıcaklarda, ısınmak için gaza gerek yok ancak serinlemek için elektriğe gerek var. IMF’nin enerji ve gaz sektöründeki özelleştirme reçetesini izleyen Pakistan yöneticileri, Karaçi’deki elektrik kesintileri için K-Electric şirketini, gaz yetersizliği için Engro şirketini suçluyor. Daha önce de hükümet, benzin sıkıntısı nedeniyle özel şirketleri suçlamıştı. Ardından akaryakıt istasyonlarına küçük para cezaları kesti ve IMF’nin akaryakıt sektörünü özelleştirme planına devam etti.

IMF’nin enerji sektörümüzdeki rolüne gelince, IMF, ABD ile uluslararası yatırımcıların çıkarlarını korumakla görevli sömürgeci bir kurumdur. IMF, elektrik fiyatlarını artırmak, böylece özel yatırımcılara kar sağlamak için Pakistan’a baskı yapıyor. Öte yandan Pakistan ekonomisi krediye bağımlıdır. Yüksek elektrik maliyeti nedeniyle Pakistan’ın tarım ve sanayi sektörleri hiçbir zaman tam potansiyeline ulaşamayacak, giderek felç olacak, yöneticiler bunu sömürgecilerin diktelerini reddedememenin bir bahanesi olarak kullanacaklardır. Sadece İslam bizi özel enerji sektörünün sefaletinden kurtarabilir. İslam, enerji sektörünün kamu mülkiyeti olmasını emreder, bu nedenle enerji sektörünü denetlemek devletin sorumluluğu ve görevidir. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

الْمُسْلِمُونَ شُرَکَاءُ فِي ثَلاثٍ الْمَاءِ وَالْكَلَأِ وَالنَّارِ“Müslümanlar üç şeyde ortaktır: Su, mera ve ateş.” ^{[Ebu Davud]}

Enerji fiyatlarını Müslümanların kolayca karşılayabileceği bir oranda tutmak ve kesintisiz enerji tedarik etmek, elektrik sektörü, şeri hükümlere uygun olarak kamu malı olduğunda ancak mümkündür. Enerji sektörünün verimliliği için, özel sektörde olduğu gibi bu sektörde çalışanların rütbe terfi ve indirimlerini veya işten çıkarılmalarını performanslarına bağlamak çok önemlidir. Bununla birlikte İslam’ın ekonomi hükümleri, sadece Nübüvvet metodu üzere Hilafet tarafından uygulanabilir, çünkü Hilafet’te yönetişim, ABD ve sömürgeci aparatı IMF’nin değil, Allah Subhânehu ve Teâlâ ve Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in emirlerine dayalıdır. Öyleyse ey Müslümanlar! Allah’ın rızasına nail olmak, dünyada ve ahirette kurtuluşa ermek için Hilafet kurun.