Salı, 03 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/05
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu

No: PK-BA-2022-MB-TR-15 H. 13 Şa'bân 1443
M. Çarşamba, 16 Mart 2022

Ey Pakistan Halkı ve Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın Askerleri! Hindistan’daki Onurlu Müslüman Kadınlarınıza Yardım Edin!

Hindistan Karnataka Yüksek Mahkemesi, “Müslüman kadınların başörtüsünün dinin temel uygulamalarından olmadığı kanaatindeyiz” dedi. Bu kararıyla mahkeme, sınıflarda başörtüsünü yasaklayan devletin daha önceki kararını onayladı. Kararda, Müslüman kızların sınıfta başörtüsü takmasının özgürlükleriyle çeliştiği ve Hindistan’ın “pozitif laik” anayasasının ruhuna aykırı olduğu belirtildi.

Ey Pakistan Müslümanları! Hindistan’daki Müslüman kız kardeşlerinizin onurları çiğneniyor. Ailelerimizin birçoğu Hindistan’dan Pakistan’a hicret ederken, Hindistan’da kalanlar dinlerinde fitneye uğruyor. Bazen Allah’ın helal kıldığı şeyleri yemeleri bile yasaklanıyor, hatta bunun için şehit oluyorlar. Bazen Allah’ın evleri başlarına yıkılıyor. Tiksindirici ırkçılığa maruz kalıyorlar, hiçbir resmi belge alamıyorlar... Ve daha nicesi. Onurları ayaklar altında çiğnenirken peki biz ne yapmalıyız?

Medine’ye hicret eden Müslümanlar, Mekke’de müşrikler arasında kalan mazlum kardeşlerini unuttular mı? Yoksa onurlarını korumak için fatihler, kurtarıcılar ve galipler olarak mı Mekke’ye geri döndüler? Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem sizin için güzel örnek değil mi ve sahabe sizin için yol gösterici yıldızlar değil mi? Onurunuzun çiğnenmesine neden sessiz kalıyorsunuz? Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyen, Allah’ın kelimesini üstün kılmak için çalışanlarla savaşan yöneticilerinizden, yüzyıllarca İslam’ın hüküm sürdüğü Hint Yarımadası’nın doğu bölgelerindeki halkınıza yardım etmelerini mi bekliyorsunuz? Hindistan ve işgal altındaki Keşmir Müslümanlarını savunmak için gönüllü askerlerimizi seferber etmek şöyle dursun, Hint mahkemesinin kararını kınayan kayda değer hiçbir şey söylemediklerini görmüyor musunuz?

Bu korkak rejimi ortadan kaldırmak ve Nübüvvet metodu üzere Hilafeti kurmak için Hizb-ut Tahrir ile çalışmalıyız. Geride kalan Müslümanları kurtarmak için Mekke’nin fethinde Ensar ve Muhacire liderlik eden Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem gibi Raşidi Halife de Hindistan’ın fethi için bize liderlik edecektir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

إِذَا جَاءَ نَصْرُ اللَّهِ وَالْفَتْحُ * وَرَأَيْتَ النَّاسَ يَدْخُلُونَ فِي دِينِ اللَّهِ أَفْوَاجًا * فَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ وَاسْتَغْفِرْهُ إِنَّهُ كَانَ تَوَّابًا  Allah’ın yardımı ve zaferi gelip de insanların bölük bölük Allah’ın dinine girmekte olduklarını gördüğün vakit Rabbine hamdederek O’nu tesbih et ve O’ndan mağfiret dile. Çünkü O, tövbeleri çok kabul edendir.[Nasr 1-3]

Ey Pakistan Müslümanları! Hindistan’daki satanist mahkeme, Müslüman kadınların başörtüsünü yasakladı. Bilindiği üzere başörtüsü iffet ve onurun bir sembolüdür. Hindistanlı erkeklerin eşleri de dâhil olmak üzere laik ve diğer putperest kâfir kadınlar bu sembol yoksuludur. Dahası satanist mahkeme, Müslümanlara vahiyden “saptırmak “ için 129 sayfalık bir “fetva” yayımladı. “Fetvasında” Kuran-ı Kerim ayetlerine ve İslam hukukuna atıfta bulunan mahkeme, “Başörtüsü farz değildir, başörtüsünün farz olmadığına, bir tercih olduğuna dair epey delil var. İddia edildiği gibi başörtüsü takmayanlar günahkâr olmaz. İslam şanını kaybetmez ve İslam din olmaktan çıkmaz.” dedi. Gerçekten de, bu “fetva” dinimize bariz bir saldırıdır. Bu putperestler kim oluyor da “fetva” verebiliyorlar ya da Allah’ın ayetine karşı cüretkâr davranabiliyorlar? Melun Salman Rüştü, Kurana hakaret ettiğinde dünyayı titretmedik mi? Babri Mescidi yıkılırken dünyaya meydan okumadık mı? Hindistan’ın “pozitif” laikliğini zerre kadar umursamadık mı? Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

سُبْحَانَ رَبِّ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ رَبِّ الْعَرْشِ عَمَّا يَصِفُونَ *فَذَرْهُمْ يَخُوضُوا وَيَلْعَبُوا حَتَّى يُلَاقُوا يَوْمَهُمُ الَّذِي يُوعَدُونَ  Göklerin ve yerin Rabbi, Arşın da Rabbi olan Allah, onların nitelendirmelerinden uzaktır. Bırak onları, tehdit edildikleri güne kavuşana kadar, (batıl inançlarına) dalsınlar ve (dünya hayatlarında) oynayadursunlar.[Zührüf 82-83]

Ey Allah’ın Pakistan’daki askerleri! Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem, Müslüman bir kadının başörtüsüne saldıran Benî Kaynuka için ashabı kiramı seferber etmedi mi? Rivayete göre bir Müslüman kadın bazı şeyler satmak üzere Kaynuka oğulları pazarına gidip satacağını sattıktan sonra ziynet eşyası almak için bir kuyumcunun dükkânına girdi ve oturdu. Yahudi kuyumcu ve arkadaşları Müslüman kadının başını açıp yüzünü görmek istediler. Kadın buna izin vermeyince onlardan bir tanesi gelip kadının elbisesinin arka eteğini habersiz sırtına iliştirdi. Ayağa kalktığında avret yerleri görüldü. Yahudilerde gülmeye başladı. Kadın feryat ederek yardım istedi. O sırada orada bulunan Müslümanlardan birisi Yahudi kuyumcunun üzerine atılıp onu öldürdü. Yahudiler de toplanıp Müslümanı şehit ettiler. Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem, eğitim, taktik, silah bakımından üstün olmalarına rağmen Yahudilerin bu ihanetini öğrenince derhal Kaynuka Yahudilerine savaş açtı ve kalelerini kuşattı. Ardından Yahudileri cezalandırmak için hepsini sürgün etti. Peki, Allah’ın askerleri ve Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem sevdalıları olarak bizler ne yapmalıyız?

Ey Allah’ın Pakistan’daki askerleri! Yöneticileriniz ve ordu komutanlarınızdan birçoğunun, Müslümanların onurunu savunacak tiplerden olmadığını biliyorsunuz. Birçok yerde omurgasızlıklarını deneyimlediniz. İşgal altındaki Keşmir, Doğu Türkistan (Sincan), Burma (Myanmar), Suriye veya Mescidi Aksa’da tek bir Müslüman kadının onurunu bile savunmadıklarını gördünüz. Müslüman kadınların onurunu ve şerefini sadece Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafetin savunacağı ve koruyacağı muhakkak.

Ey Allah’ın Pakistan’daki askerleri! Müslüman silahlı kuvvetlerinin komutanı olarak Raşidi Halife, Müslüman kadınlarını onurunu savunacak, Hint Yarımadasının tamamını İslam yurduna iade edecek ve Allah’ın indirdikleriyle hükmedecektir. Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti olarak biz, korkak yöneticileri ülkemizden def etmek ve Nübüvvet metodu üzere Hilafet Devletini kurmak için sizden nusret talep ediyoruz. Hilafet kurulduğunda biz, Hint Yarımadası’nın tüm topraklarını ve acı çeken insanlarını pis putperestlerin yönetiminden kurtaracağız. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

عِصَابَتَانِ مِنْ أُمَّتِي أَحْرَزَهُمَا اللَّهُ مِنْ النَّارِ عِصَابَةٌ تَغْزُو الْهِنْدَ وَعِصَابَةٌ تَكُونُ مَعَ عِيسَى ابْنِ مَرْيَمَ عَلَيْهِمَا السَّلَام“Benim ümmetimden iki grup vardır ki Allah onları ateşten korumuştur. Savaş için a giden grup ve İsa ibn Meryem ile beraber olan gruptur.” [Ahmed, Nesai]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan
Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813
https://bit.ly/3hNz70q
Fax: +(92) 21–520–6479
E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER