حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: PK-BA-2022-MB-TR-17 |
H. 23 Şa'bân 1443 M. Cumartesi, 26 Mart 2022 |
İyiliği Emretmek, Kötülüğü Yasaklamak Büyük Bir Yükümlülüktür, Hilafetin Kurulmasını ve Şeriatın Tam Olarak Uygulanmasını Gerektirir
İmran Han, güven oylaması önergesinin oylanmasından bir gün önce 27 Mart’ta İslamabad’da büyük bir miting düzenleyeceğini duyurdu. Mitingin teması “İyiliği emretmek”. İmran Han, sosyal medyadan paylaştığı videoda, “Demokrasiye ve millete karşı işlenen suçlara karşıyız. Yağmalanan paralarla kamu görevlilerinin vicdanı satın alınıyor. Kötülüğün yanında değiliz, kötülüğe karşıyız mesajı göndermek için tüm ulusu 27 Mart mitingine katılmaya davet ediyorum”dedi. İyiliği emretmek, kötülüğü yasaklamak, İslam’a göre elbette her Müslümana farzdır. Ancak herhangi bir kişinin iyiliği ve kötülüğü belirlemesi caiz değil. Sadece Allah’ın Şeriatı belirleyebilir. Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti, Pakistan Müslümanlarını Allah’ın emrettiği tüm iyilikleri emretmeye, Allah’ın yasakladığı tüm kötülükleri yasaklamaya ve bu yozlaşmış yöneticileri devirmeye çağırıyor.
1- Allah Subhânehu ve Teâlâ, Kur’an ve Sünnete göre yönetmeye ve hükmetmeyi emretti. Klasik hukukçulara göre bu, dinin en büyük farzıdır. Kur’an-ı Kerim’de Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
وَمَنْ لَمْ يَحْكُمْ بِمَا أَنْزَلَ اللَّهُ فَأُولَئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ“Kim Allah’ın indirdikleriyle hükmetmezse, işte onlar zalimlerin ta kendisidir.”[Maide 56] Pakistan’da sömürgeci İngiliz Raj’ın bıraktığı yasa geçerli. Bu yasaya göre kararlar alınıyor, politikalar ve yasalar belirleniyor. Bu yasa en büyük kötülüktür ve diğer tüm kötülüklerin anasıdır. Hepimiz, Tağut’u kesin olarak reddetmekle ve Allah’ın indirdiklerine göre yönetmekle emrolunduk.
2- Allah Subhânehu ve Teâlâ, Kur’an-ı Kerim’in birçok ayetinde ve Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem de birçok sünnetinde cihadı farz kıldı. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
وَقَاتِلُوهُمْ حَتَّىٰ لاَ تَكُونَ فِتْنَةٌ وَيَكُونَ ٱلدِّينُ للَّهِ“Fitne tamamen yok edilinceye ve din (kulluk) de yalnız Allah için oluncaya kadar onlarla savaşın.”[Bakara 193] Keşmir ve Filistin Müslümanları, Pakistan ordusu aslanlarının tekbirlerini, Pakistan tanklarının gürlemesini ve Pakistan Hava Kuvvetleri jetlerinin kükremesini bekliyor. Müslümanları kâfir işgal güçlerinden kurtarmak için Pakistan silahlı kuvvetlerinin gücünü kullanması farz.
3- Pakistan devleti şu anda 3 trilyon rupi faiz ödüyor. İslam’a göre faiz, Allah Subhânehu ve Teâlâ ve Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e savaş ilan etmektir. Bu, açık bir küfürdür, Müslümanların herhangi bir yöneticisi derhal bu küfürden vazgeçmeli. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
ٱلَّذِينَ يَأۡكُلُونَ ٱلرِّبَوٰاْ لَا يَقُومُونَ إِلَّا كَمَا يَقُومُ ٱلَّذِي يَتَخَبَّطُهُ ٱلشَّيۡطَٰنُ مِنَ ٱلۡمَسِّۚ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمۡ قَالُوٓاْ إِنَّمَا ٱلۡبَيۡعُ مِثۡلُ ٱلرِّبَوٰاْۗ وَأَحَلَّ ٱللَّهُ ٱلۡبَيۡعَ وَحَرَّمَ ٱلرِّبَوٰاْۚ فَمَن جَآءَهُ مَوۡعِظَةٞ مِّن رَّبِّهِ فَٱنتَهَىٰ فَلَهُ مَا سَلَفَ وَأَمۡرُهُ إِلَى ٱللَّهِ وَمَنۡ عَادَ فَأُوْلَٰٓئِكَ أَصۡحَٰبُ ٱلنَّارِ هُمۡ فِيهَا خَٰلِدُونَ“Faiz yiyenler, ancak şeytanın çarptığı kimsenin kalktığı gibi kalkarlar. Bu, onların, “Alışveriş de faiz gibidir” demelerinden dolayıdır. Oysa Allah, alışverişi helâl, faizi haram kılmıştır. Bundan böyle kime Rabbinden bir öğüt gelir de (o öğüte uyarak) faizden vazgeçerse, artık önceden aldığı onun olur. Durumu da Allah’a kalmıştır. (Allah, onu affeder.) Kim tekrar (faize) dönerse, işte onlar cehennemliklerdir. Orada ebedî kalacaklardır.”[Bakara 275]
4- Allah Subhânehu ve Teâlâ, Müslümanları tek bir ümmet kıldı. Ülkesi de tek devleti de tekdir. Müslümanları bölmek haramdır. Gönüllü ya da gönülsüz Müslümanların aynı anda iki halifesi olamaz. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
إِذَا بُويِعَ لِخَلِيفَتَيْنِ فاقتُلوا الآخِرَ منهُما“İki Halifeye biat edildiğinde, onlardan sonuncusunu öldürün.”[Müslim] Müslümanlar arasındaki sınırlar açıkça haramdır. Bu sınırları yıkmak ve Müslümanları tek bir devlette birleştirmek Müslümanların yöneticisinin görevidir. Pakistan, Afganistan ve Orta Asya, tek bir Hilafet altında birleştirilmelidir.
5- İslam’a göre Müslümanların kâfir otoritesi olamaz. İslam kendi uluslararası düzenini kurar. Bu nedenle Birleşmiş Milletler, IMF, Uluslararası Adalet Divanı, FATF ve diğer kâfir kurumlarının egemenliğini reddetmek Müslümanların yöneticisinin görevidir. Avrasya Müslümanlarını tek bir devlette birleştirmek, yeni küresel düzenin başlangıcı olacaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
وَلَنْ يَجْعَلَ اللَّهُ لِلْكَافِرِينَ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ سَبِيلًا“Allah, müminlerin aleyhine kâfirlere hiçbir yol vermeyecektir.” [Nisa 141]
Bunlar, Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın emirlerinden sadece birkaçı. İyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak Müslümanların meşru yöneticisi için bağlayıcıdır. İslam’da yönetim, bir sorumluluktur, Allah’ın emirlerine göre hareket eden yönetici için büyük bir mükâfat, Allah’ın indirdiklerinden başkasıyla yönetenler için de büyük bir günahtır. O halde iyiliği emretmek, kötülüğü yasaklamak konusunda ısrarcı olmalıyız ve küfürle yöneten yöneticilerden sırt çevirmeliyiz. Nübüvvet metodu üzere Hilafeti yeniden kurmak için Hizb-ut Tahrir ile birlikte çalışmalıyız.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Pakistan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813 https://bit.ly/3hNz70q |
Fax: +(92) 21–520–6479 E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk |